Sabah tipim kayık uyandığımda, izinli olduğum için şükrettim. Uyandığım yer sansarın odasıydı. Anılarımın geri gelmesi biraz uzun sürdü. Yatağın tam ortasındaydım. Yani sansar yanımda değildi. Hayal mayal yanımdan kalktığını hatırlıyordum.
Yataktan çıkıp, duyduğum sesleri takip ederek mutfağa gittim. Annem çayları koyuyordu, sansar ise masada oturmuş aç gözlerle sofrayı inceliyordu. "Uyandın mı güzel kızım? Bende şimdi seni çağırmaya geliyordum." Dedi annem. Kafa sallayıp gözümü kaşıdım. İşte o an makyajımı silmediğim aklıma geldi. "Off yaa? Böyle mi uyumuşum?" Arkamı dönmüş, tuvalete gidecektim ki sansarın sözleriyle durdum. "Sinem Allah aşkına sonra silersin makyajını çok açım. Otur kahvaltı yapalım, sonra gider yaparsın saatlerce cilt bakımını." Geri dönüp oturdum masaya.
Alık alık sofraya bakıyordum. Akşam çok fazla bir şey içmesemde, kafam fena olmuştu. Alışık olmayınca..."Eee ne yaptınız akşam." Dedi annem gülümsemesini durdurmaya çalışır bir biçimde. "Yemek yedik." Dedim alık alık masaya bakarken.
"Hmm sonra?""Eve geldim. Ne duymak istiyosun anne? Ona göre cevap veriyim."
"Aman be! Bir şey sorulmuyor sana da!" Dedi annem ve yemek yemeye başladı. Bende iki üç lokma bir şey yiyip lavaboya attım kendimi.
------
Bacaklarımı kendime çekmiş kanepede oturuyordum. Karşımdaki koltukta Sansar vardı ve elinde telefon olmasına rağmen sürekli bana bakıyodu.
"Ne bakıyon?"
"Bakmak parayla mı? Allah bildirmedi öyle bir şey." Dedi kendinden emin emin."Parayla olsaydı kesin en az parayı sen verirdin bana." Laflarımdan sonra hemen gözlerini telefonuna indirdi. "Yaa öyle." Dedi.
"Sansar. Şimdi ben Atalay'a dün teşekkür etmeyi unuttum yemek için. Şimdi arayıp teşekkür etsem rezil olur muyum?""Ben öyle entel dantel şeylerden anlamam. Düz adamım ben. Sudeye sor." Gözü telefonundaydı. Instagram storylerine bakıyordu.
"Dur bir mesaj atayım." Telefonu elime alıp instagramdan dm attım Sudeye.
"Instagram mesajları"
@sinem-öztürk00: Sude şimdi ben dün yemek için teşekkür etmeyi unuttum atalaya.
-Şimdi arayıp teşekkür etsem rezil olur muyum?@ssssude: Oooo aşk kuşumuz da buradaymıış.
-Sen atalayın sesini mi duymak istiyorsun yoksaaa 😉
-kaçmaz bendeen@sinem-öztürk: yaa sude dalga geçmee.
-Ne biliyim ayıp oldu sanki.@ssssude: Çocuk o kadar yemeğe götürmüş seni. Teşekkür için bile olmasa ara bence
@sinem-öztürk: Okey.
-Mesaj atıcam.@ssssude: ben ne dersem kendi kafandakini yapacaksın zaten 😂
-Bari bana sorma asdfgaf"Mesajların sonu"
Whatsapp'a girip Atalayla mesajlarımızın olduğu bölümü bulmaya çalıştım. Bulamayınca arttım ve üstüne bastım. Bomboştu. Hiç konuşmamış olmamıza şaşırmıştım.
'Selam' yazdım ama ardından sildim. Biraz beyin fırtınası yaptım ama yazacak bir şey bulamamıştım."Pişt Sansar." Dedim fısıltıya yakın bir sesle. Kafasını kaldırmadan hmmladı. "Şimdi ben Atalaya mesaj atmaya karar verdim. Selam falan mı yazıyım yoksa lafa direk giriyim mi?" İç çekip telefonunun ekranını kapattı. Kollarını önünde bağlayıp bıkkın bir şekilde bana bakmaya başladı.
"Şimdi direk konuya girsem yırtık dondan çıkar gibi olacak ama selam desem samimiyetsiz gibi. N'aptın falan mı desem acaba? Yoksa direk konuya girmek iyi mi olur?"
Tam ağzını açıyordu ki tekrar konuşmaya başladım. "Bence Selam yazıyım, sonra cevap vermeden direk konuya gireyim. Tamam sana gerek kalmadı." Sırıttım. "Yine de sağol." Sansar 'ya sabır' çekerek telefonuna geri dönerken, aynı anda benim telefonum çalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Çarpıntı |
Romance-○- Sinem hemşire olarak çalıştığı hastanede çalışan, lise arkadaşı ve aynı zamanda doktor olan Atalayın ona olan hislerini anlar. Böylece o güne kadar dikkate almadığı hisleri ortaya çıkmaya başlar. Aklını karıştıracak olaylar olmaya başladıkça Sin...