Somut

12 4 1
                                    

Siren sesi mi?Hayır hayır deniz sesi bu. Beynimin en içinden gelen baskın deniz sesi ve arkadaki yağmur sesi kulaklarımda yankılanıyordu. Başım dönmeye başladı. Ve düşüş.. Boşlukta düşer gibi..
-Vücudunun dayanm..ı zor. Muht..elen çok ca.. yanıyordur. At..eşi düşmüyor. Çok yükseldi.
Odada konuşan iki kişinin seslerini duyuyordum. Ne dedikleri zar zor anlaşılıyordu.
-Kızım! gözlerimi açtığımı görünce yanıma koştu bir adam.
-Baba?
-Çok korktum kızım. dedi ve sakince bana sarılıp ağlamaklı bir şeyler mırıldandı.
-Ne zamandır uyuyorum?
-1 buçuk gündür.
(NE)
-Beyefendi kızınızın dinlenmesi lazım yalnız bırakalım.
-Pekala. Seni seviyorum kızım.
Ah yine telefon çalıyordu. +90...... aynı numara. Bu da kimdi böyle?
Telefonu elime aldım. Numarayı tanıyıp tanımadığımı düşünüyordum ama hiç tanıdık değildi. Hey o da ne? Bu telefon benim değil?!Öyleyse kimin telefonuydu? Belki arayan kişi telefonun sahibidir.
L'espoir est le rê..
*arayan kişi telefonu kapattı*
Korkuyla telefonu kenara attım. İçten içe korkuyla dolmuştum. Korku o kadar fazlaydı ki acıyı bastırıyordu. Bu ne demekti? Bu ses kime aitti? Neden böyle şeyler oluyordu? Neredeyse aklımı kaybedecektim.
Diğerlerinin aksine bu seferki ses güzel değildi ve hırıltılıydı. Her an öksürecek bir adamın öksürüğünü tutup konuşması gibiydi. Ama bu da neydi şimdi?
İçimdeki korku kapıdan gelen sesle biraz daha arttı. Ses durdu. Hiç kimse gelmemişti. Korkmama rağmen belirsizliği yok etmem lazımdı. Yavaşça ayağa kalktım. Çok zorlanmıştım ama belirsizliğin verdiği korkulu acı daha fazlaydı.
Duvardan tutunarak kapıya gittim ve muhtemelen kapının altından atılmış kağıt parçasını gördüm. Eğilmeye çalıştım başık korkunç şekilde dönüyordu. Kağıdı avcumun içine aldım.
Sarı renkli bir kağıt. Kare şeklinde katlanmış. Kim tarafından? Ne için?
Sonsuz heyecan ve korkuyla kağıdı açtım.
*Telefonu kapının altından at ve sakın kapıyı açma! Görüyoruz seni.. Babanı da:)*
Kapının arkasında birisi mi vardı? Babamı ve beni görmeleri..? Ne yani bizi mi izliyorlar? Ne hakları var buna? O kadar korkuyordum ki sağlıklı düşünemiyordum, telefonu aldım kapının yanına gittim eğildim. İçimden bir şey bana engel oldu. Ah tabii herkeste olan lanet merak. Telefonu atmadım ve korkarak kapıya yaklaştım. Öğrenmem gerekliydi, bazen ayak uydurmak acıyı çekmekten daha korkunçtur ne de olsa. Yavaşça kapıyı açtım. Belki de en büyük pişmanlıklarımdan birisi olacaktı.
-A...
*sessizlik ve kapanış*

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 18, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ACININ HABERCİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin