YENİ BİR HİKAYEYLE SİZLERLE BERABERİM ARKADAŞLAR... ÇOK İSTEDİĞİNİZ O GERÇEK MAFYA HİKAYESİNİ İNSAFA GELİP YAZDIM... MADEM ÖYLE SİZLERİ GABRİELLA VE SLEVEN İLE BAŞ BAŞA BIRAKIYORUM... İYİ OKUMALAR DİLERİM... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... 30 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...
Yakışıklı mıydı?
Hiç şüphesiz ki çok yakışıklıydı. Masallardaki beyaz atlı prenslere benzer bir yanı yoktu. Korkutucu bir yakışıklılığı vardı. Masmavi gözlerini bu kadar uzaktan bile görebiliyordu. Tam belli olmuyordu ama sağ yanağında bir gölge vardı. Yara izi gibi görünüyordu. Üzerinde kolsuz kapüşonlu bir sweet vardı. Kapüşonunu kafasına geçirmişti. Bu yüzden yüzünü tam göremiyordu. Sigarasını dumanı da görüşünü iyice engelliyordu.
Kaç yaşında olabilirdi ki? Yirmi beş ya da otuz civarı. Çok genç değil miydi? Ya da çok uzak olduğu için mi öyle görünüyordu? Eğer o kadar gençse muhtemelen aileden zengin olmalıydı. O zaman böyle bir kulübün sahibi olması pek de şaşırtıcı sayılmazdı.
Hakkında bazı şeyler duymuştu hiçbiri de hoş değildi. Acımasız ve gözü kara bir adammış. Tam olarak kimse bilmiyordu. Bir anda ortaya çıkmıştı. Bir ya da iki yıl önce bu barı açmış ve son derece sükse yapmıştı. Doğrusu kapısının önünden geçmek aklından bile geçmemişti.
Bir üniversite öğrencisi neden bir striptiz kulübüne gitme ihtiyacı görsündü ki zaten? En azından dans edenler erkek değilse. Aslında güzel bir fikir olabilirdi. Ne yazık ki şehirde para kazandıran şeylerin sadece kadınların dans etmesi olduğu fikri daha yaygındı. Genel olarak bütün dünyada böyleydi. Ancak eğer parası olsaydı muhtemel olarak erkek dansçılara saçmakta sakınca görmezdi.
Hatta bundan zevk de alırdı. Onun içi dans eden üç tane adam canlandırdı kafasında. Evet, terleyen kaslı vücutlar, ağzına layık esnek bedenler. Neredeyse birinin mavi gözlü olduğuna yemin edebilirdi. Elinde olmadan bacaklarını birbirine bastırma ihtiyacı duydu.
Böyle bir şey olsaydı muhtemelen para ödemekten çekinmezdi. Hatta bunun gerekeceğini bile sanmıyordu. En son seferinde gecikmemişti en azından.
Hımmm, sevişmeyeli biraz fazla mı zaman geçmişti? Bir buçuk ay olmuş muydu?. Evet, nereden bakarsa baksın iki aydır uslu uslu oturuyor olmalıydı. Öğrenci olmak insanı sıkıcı biri yapıyordu.
Yok, aslında öğrenci olmakta bir sorun yoktu. Parasız olmak sıkıcıydı. Neden burada olduğunu anlamak için sorgulamaya gerek yoktu. Parasızdı. Yüzde yüz burslu okuyan bir öğrencinin bile paraya fazlasıyla ihtiyacı vardı.
Genel anlamda yaptığı pek çok aptallıktan biri devlet üniversitesi yerine özel bir üniversiteye gitmekti. Zeki ve kendisi gibi burslu insanlarla karşılaşacağını düşünmüştü. Bu dünya da bu kadar çok zengin insanların varlığı çok rahatsız ediciydi.
Muhtemel olarak hepsinden nefret ediyordu...
Elbette ki okulun katı kuralları vardı. Belli bir seviyede ismi olan bir üniversite olduğu için öğrencilerinin 'skandal' olarak nitelendirilen yerlerde çalışmaları yasaktı. Hiç şüphesiz ki bu kulüpte bunlardan biriydi. Ancak geçen sene onların kurallarına göre garsonluk yapmıştı ancak bu sene ağzının payını fazlasıyla almıştı.
Bahşişlere ihtiyacı vardı. Paraya ihtiyacı vardı. Minik bile olsa dairesinin kirasını ödemeli ve ihtiyaçlarını karşılamalıydı. Bunun içinde bu üç aylık sürede kendisini tanıyan kimseye yakalanmadan para biriktirmeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİLYONLUK BEBEK - BEBEK 1. KİTAP
ActionEĞLENCE SEKTÖRÜNÜN GÜÇLÜ İŞ ADAMLARINDAN BİRİNİN DİKKATİNİ ÇEKMEK İÇİN NE GEREKİRDİ Kİ? BELKİ DE SADECE KENDİNİZ OLMAK YETERLİ OLUR. GABRİELLA'NIN TEK UMURSADIĞI RAHAT BİR ÜNİVERSİTE HAYATI YAŞAMAK VE GEÇMİŞİNİ ARKASINDA BIRAKMAK. ESKİ BİR SOKAK SE...