MİLYONLUK BEBEK - BEBEK 1. KİTAP

Bölüm 4

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... OTUZ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

Güzel miydi?

Harikaydı...

Fazla dikkat dağıtıcı, diye düşündü Sleven. Çok fazla dikkat dağıtıcıydı. Neredeyse yanlış seçim yaptığını düşünmeye başlayacak kadar dikkat dağıtıcıydı. Buna rağmen onu geri göndermemişti ama kimse gözlerini ondan ayırıp iş konuşmaya dönemiyordu.

Eğer bir striptizci olmasaydı muhteşem bir porno yıldızı olurdu. Muhtemelen bir öğrenciydi. Göbeği açıkta bırakıp önden bağlanmış gömleği içindeki siyah dantelli sutyeni saklamıyordu. Göğüsleri gerçekten o kadar dolgun muydu yoksa sutyen şu birinin kafasına atılınca kan akıtanlardan mıydı? Emin değildi ama çok iyi göründüğü kesindi.

Altındaki şeye etek demek için bin şahit gerekiyordu. Solid çok mu fakirdi? O kumaş parçası kalçalarını örtmekten çok fazla uzaktı. Elbette ki tangası gayet net belli oluyordu. Uzun çorapları dizlerine kadar uzanıyordu. O çoraplarla parmak uçlarında salına salına gelip direğe tırmanmıştı.

O direkte müziğin ritmine göre dönüyor, ters duruyor ve bacaklarını açıyordu. Kesinlikle ona o direkte yapmak isteyeceği bin tane şey düşünebiliyordu. Sleven, kaçıncı sigarasını içtiğini bile bilmiyordu. Yalnızca bir buçuk saat geçmişti. Biralar su gibi gidiyordu ve sigaralar ardı ardına yanıp sönüyordu.

Kimse tek kelime etmeden kadını izliyorlardı. Yine adını unutmuştu ancak bu gidişle aklına öyle bir kazınacaktı ki bir daha unutma şansı bile olmayacaktı. Bir kadına bu kadar takıldığını hatırlamıyordu. En azından yalnız olmadığını bilmek güzeldi.

Bu kadın müzikle sevişiyor gibi dans ediyordu. Genç adam geri doğru yaslandı ve gözlerini kapadı birkaç dakikaya ihtiyacı vardı. Kanın beynine geri dönmesi gerekiyordu. Çok fazla testosteron vardı bu odada. Üstelik korumalar ve garsonlar bile kilitlenmişlerdi.

"Pekâlâ, dostum. Bu gerçekten muhteşem bir parça"

Adı neydi bu adamın? Ted? Terry? T ile başlayan bir şeydi kesinlikle. Adam ayağa kalktı ve pistte ki kadına doğru gitti. O direğe bir kere daha tırmanamadan kadının bileğini tutup kendisine çekti.

"Kucak dansı yapıyorsun değil mi, tatlım?" derken yüzünde bunun kucak dansıyla kalmayacağını belli ediyordu.

Kadın sanki bir rüyadan uyanmış gibi baktı ona. Ne olduğunu anlamaya çalışarak gözlerini kırpıştırdı ardından hafifçe gülümsedi. Tereddüt bile etmeden ellerini onun göğsüne koydu ve adamı koltuğa doğru itti.

Açıkçası bu biraz tereddüt ettiği bir andı. Kadın dansçıydı. Yani kucak dansı onun işinin bir parçasıydı. Dans eden kızlara dokunulması yasaktı. Ancak bu adam niyetini gayet belli ediyordu. Açıkçası onları durdurması gerekir miydi emin değildi. Bu adamlar bugün ne kadar güzel zaman geçirirlerse bir dahakine o kadar karlı çıkardı.

Gabriella bu adamdan tiksinmişti gerçekten. Herhalde patronun misafiri olduğu için bu kadar rahat olabileceğini düşünüyordu. Patronun da herhangi bir harekette bulunmadığını düşünürse hakkı var gibi görünüyordu. Ancak hiçbir şey bu kadar kolay değildi.

Kucağında yarı oturur gibi durdu. Diğer adamlarda heyecanlanmış gibi görünüyorlardı. Ona doğru ayağa kalktılar ki bu işin sonu hiç de güzel olmayacak bir grup sekse doğru gidiyor gibiydi. Gabriella, sevişmeyi severdi ancak kendi sınırları vardı. Kilolu adamlardan hoşlanmıyordu. Erkeğini kendi seçen kadınlardandı. Bir erkeğin onu seçmesinden hoşlanmazdı.