MİLYONLUK BEBEK - BEBEK 1. KİTAP

Bölüm 7

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİSİNE GÖRE GELİYOR... OTUZ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

NOT: @Elifri3 ve @doctor_who_geronimo ayağınızı denk alın! Sonunuz ütü masası olmasın! Bir sakin olun!

Kötü görünmüyordu. Kesinlikle fena bir hafta sayılmazdı. En azından kimsenin önünde diz çöküp özür dilemek zorunda kalmamıştı. Ayrıca son derece seksi patronunu da bir haftadır görmüyordu. Bu da iyi bir şey olmalıydı. Sonuçta kovulmamıştı ve o adam gerçek bir seks tanrısıydı. Kazan kazan durumlarını seviyordu.

Ayrıca artık gerçek bir çalışan olduğu için kendisine bir sahne ismi seçmesine izin vermişlerdi. Lisa bu durumdan hiç de memnun değildi. Onu dans ederken para saçan ve çıldırmış bir şekilde sahne adını bağırırken bunu muhtemelen çok aşağılayıcı buluyordu.

Sonuç olarak herkes artık dansçı Lisa'ya bayılıyordu. İkinci haftasıydı ve şimdiden yeni bir ev bakmaya başlamayı düşünüyordu. En azından daha geniş bir daire olmasını istiyordu. Ayrıca okul için bankaya bir miktarını ayırıyordu. Birkaç hafta sonra gerçekten uygun bir ev bulursa yıllık kirayı tek seferde ödeyebilirdi.

O direkte salınıyordu ve oldukça mutlu görünüyordu. Bir hafta ve herhangi bir hareketini görmemişti. Onu aramıyordu, saçma bahaneler yaratmıyordu, görüşmek için kendini paralamıyordu. Gelip işini yapıyor ve gidiyordu.

Sleven, bu durumdan bu kadar rahatsız olacağını hiç düşünmemişti. Geçen hafta içinde onu araştırmıştı. Ekonomi öğrencisiydi. Özel üniversitede tam burslu okuyordu. Annesi ile yıllardır görüşmemişti ve babasının kim olduğu belli değildi. Parasal anlamda yerlerde sürünüyordu ki bu da neden bu işi bu kadar istediğini gösteriyordu. Ayrıca dairesi de bir köpek kulübesinden daha büyük değildi.

Zengin bir adam onun çok işine yarardı ancak buna takılı görünüyordu. En son iki yıl önce bir adamla ciddi bir ilişkisi olmuştu ve ondan sonrası yoktu. Harika ortaokul notları, muhteşem lise notları olmuştu. Şimdi de okulunun ikinci senesindeydi ve ilk senedeki notları gerçekten çok yükseklerdi.

Zekiydi, çalışkandı, kendine güveniyordu ve şahsına özgü bir espri anlayışı vardı. Lanet kadın çok iyi dans ediyordu ve harika düzüşüyordu. Yaptıkları için arkasına dönüp bile bakmıyordu bile.

"Bir tur daha" diye mırıldandı Sleven yumruğunu soğuk cama yaslayarak. "Ne kadar beklerdin?"

"O kadın için mi?" Ted, birasından kocaman bir yudum aldı. "Beklemezdim" dedi neşeli bir şekilde.

Ted iyi bir arkadaştı. Onu yanında tutuyordu çünkü güvendiği tek adamdı. Çocukluklarından beri birlikteydiler. Bu krallığı birlikte kurmuşlardı. Sadece Ted, sokaklarda olmayı daha çok seviyordu.

Sleven başını iki yana salladı. O da bekleyemiyordu. Kadın onu çok heyecanlandırmıştı. Uzun zamandır bu kadar ilgisini çeken birini daha tanımamıştı. Birasından büyük bir yudum aldı.

Ted onun bu gergin hallerini komik bulmuştu. Bir kadını kafasına takacak biri değildi. Kadınlar onun peşinden yeterince koşuyordu zaten. Camdan uzaklaşıp büyük koltuğa doğru gitti. Bu gerçekten çok eğlenceliydi. "Yani şimdi bu kadın hiç oralı olmadı öyle mi?" derken sesi neşeliydi. "Bir striptizci tarafından önemsenmedin. Doğru mu anladım?"

Önemsenmemek mi? Uyanıp da bir kadını yanından kovmak için uğraştığı bir zaman olmamıştı. Bu kadın sıvışmaya çalışmıştı. Dahası kendisiyle konuşmaktan rahatsızdı. En azından Sleven'ın teklifine kadar. Sekse düşkün ve arsız bir kadındı.

Pek çok fahişe onun yarısı kadar bile ateşli değildi. "Çalışmak istiyor" diye mırıldandı. "Kovulmak istemediğini söyledi. Ciddi bir ilişki istemediğini de söyledi"

İlginçti gerçekten. Ted tek kaşını kaldırdı. "Bir oyun olabilir mi?" diye sordu. Daha önce de pek çok kafasınca planlar yapan kadınlar olmuştu sonuçta. Hamile olduğunu iddia edenden intihar etmeye çalışana kadar...

Değildi. Bunu çok düşünmüştü. Ancak alakası bile yoktu. Kadın para koparmaya ya da ona sataşmaya çalışmıyordu. Ellerini saçlarının içinden geçirdi ve arkasını döndü. "Terry ile ilgili ne durumdayız?"

"Konuyu iyi değiştirdin"

"Konu başlığı değişiklik için yalvarıyordu"

Konu çok ağır bir değişiklik geçirmişti. Terry, dediği adam geçen gün burada sıkıntı çıkaran adamdı. Babası güçlü bir silah kaçakçısıydı. O adamla bizzat tanışmıştı. Kendisi ne kadar zeki ve kurnazsa oğlu da bir o kadar salak ve işe yaramazdı.

Biraz araştırma yapmıştı. Ted'in işi buydu. Sokaklarda olmak ve bilgi toplamaktı. Böylece Solid'in ve Sleven'ın arkasını kollayabiliyordu. "Birkaç şey öğrendim" dedi. "Senin bu işi istediğin kadar babası da istiyor. Bu yüzden herhangi bir sorun çıkaracağını sanmam. Ancak oğlunun aşağılanmasını anlaşma da kullanacaktır."

O adamın kesinlikle kusursuz bir iş zekâsı vardı. Elbette ki kullanacaktı ancak en azından artık anlaşmalar için oğlunu göndermeyecekti muhtemelen. O herifi sarhoş etmek ve kendinden geçirmek çok kolaydı. Alkole dayanıksız ve keşti sonuçta.

En azından işi çok daha kolay halledecekti. Oğlunu rezil ettiği için bir bedel ödemeyeceğini bilmek güzeldi. "O salak herif sayesinde iyi bir iş elde edeceğiz" dedi. Şimdi düşününce dansçısını sıkıştırmış olması çok iyiydi. Kimse kendi mekânının kurallarının yok sayılmasını istemezdi.

"Henüz yeterli gücümüz olmadığı için bizi küçümseyeceklerdir" dedi Ted dudaklarını büzerek. "Bir de" dedi ve durdu. Bunu nasıl söyleyeceğinden tam olarak emin değildi.

Sleven merakla tek kaşını kaldırdı. "Bir de ne?"

Ted hafifçe omuz silkti. "Kızını çağırmış" dedi. "Terry yerine iş görüşmelerini kızı yapacakmış"

Ah, bu kötü bir haberdi. Terry ne kadar beceriksiz ve aptalsa kız kardeşi de bir o kadar babasına çekmişti. Keskin bir zekâ ve acımasızlık akıyordu kadının damarlarından. Onunla ilgili pek çok şey duymuştu ancak karşı karşıya gelmemişti hiç. Yine de kadının bela olduğunu bilecek kadar duyum almıştı.

Neydi adı? İsim hatırlamak konusunda her zaman çok kötüydü zaten. Grace ya da ona benzer bir şeydi. Adını ilk dört yıl önce henüz yirmi yaşındayken duyurmuştu. Babasından borç alarak kendi şirketini kurmuş ve dört yılda sadece borcunu ödemekle kalmamış aynı zamanda şirketini uluslararası bir pozisyona taşımıştı.

Bir olay olduğunu hatırlıyordu hayal meyal. İki yıl önce bazı sorunlar nedeniyle yurt dışına gönderilmişti. Onunla ilgili pek çok şey duymuştu. Bunlardan biri ve herkesin dile getirdiği şey saplantılı olduğuydu.

Bir şeyi kafasına taktıktan sonra ölene kadar unutmayacak kadar psikopattı. O kadın tehlikeliydi ve Sleven bu arenada yeniydi. Tüy sıklet sayılırdı. Sonradan dâhil olmuştu ve Ted'in de dediği gibi henüz gerekli gücü yoktu.

Grace ise buradaydı hep. Bu toplumun içinde büyümüştü ve nasıl başa çıkacağını iyi biliyordu. Dikkatli olmazsa tek bir darbede nakavt olabilirdi. Bu sefer işini şansa bırakmaya niyeti yoktu.

Bir kere daha camın önüne gitti ve aşağıda dans eden kadına baktı. Bir adam ona para uzattı ve bir şey söyledi. Kadın, vahşi bir kediye benzeyen gülümsemesiyle başını sallayarak onun elini tuttu ve özel kabine doğru yürümeye başladı.

Dönüp arkasına hiç bakmadı. Sadece yan gözle bile baksaydı Sleven, onu anında yanına çağırırdı. Ancak o bakmadı. Alnını soğuk cama dayadı. "Bak bakalım kadın nelerden hoşlanıyormuş" diye mırıldandı. "Hangi alkolleri içer? Kadın mı erkek mi sever? Tipi nedir? Sevdiği müziğe kadar her şeyi öğren" dedi Ted'e bakmadan. Eğer kız kardeş görüşmek istiyorsa onu memnun etmek gerekirdi.

Solid, memnuniyetin diğer adıydı...