otuz birr📢

2.9K 318 47
                                    

Selamün aleyküm  😍

Bu bölüm benden kitabımı gerçekten severek okuyup oylayan tüm okuyucularıma gelsin.😚👏

Satır araları yorum beklerim a-dostlar😆💟💘

*************
Ormanın içine girdiğimizde biz İlayda ile onlardan biraz uzaklaşıyorduk.
Abdullah hemen  dibimizde bitiyordu. Sonunda bizde onlar ile yürümeye devam ettik.

Artık yorulduğumda ilayda ile hemen ilk ağacın yanına çöktük. Eymen ve Ebubekir de aynı şekilde diğer ağacın yanına oturunca Abdullah tek ayakta dikiliyordu.

" Ne kadar da sıkıcısınız ben gidiyorum biraz daha gezip geleceğim kızlar size emanet beyler" dediğinde göz devirdim Ergen işte ne olacak.

Eymen ve Ebubekir bu dediğine gülünce Abdullah hiçbirimizi takmadan yoluna devam etti.

Hazır Abdullah gitmişken ilaydaya bakıp kaş göz işareti yaptım kalk gezelim gibisinden oda beni çözmüş olmuştu ki birlikte ayağa kalktık.

Biz yönümüzü Abdullah'ın ters istikametine vermiş adım atıyorduk ki Eymen ve Ebubekir aynı anda

" Nereye " dediler tek kaşı havada.

" Bu sizi ilgilendirmez" dedi hemen ilayda Ebubekir le birbirine kötü kötü bakarak.

" Tabiki de ilgilendirir çiçek teyze sizi bize emanet etti" dedi Eymen.

Ben ağzımı açmış konuşacakken Abdullah gittiği yerden bir hışımla koşarak yanımıza geldi. Ben korkuyla Abdullah'a bakınca konuşmaya başladı nefes nefese.

" Koşun çünkü arılar peşimizde" dediği gibi koşmaya başladı.

Ben daha dediğini anlamamışken duyduğum arı sesleri ile birinin kolumu çekmesiyle oradan koşturuldum. Ayaklarım. Beni taşıyamaz hâle gelince yeni aklıma gelen kolundaki kişi ile kolumu hızla çektim.

Eymen şaşkınlıkla bana bakınca onu takmadan yere oturdum anın şokuyla kolumu tutan kişiyi unutmuştum.

İlayda da benim gibi yere yığılınca sinirle Abdullah'a baktım.

" Sen kafayı mı yedin o arılar neyin nesiydi. " Dedim soluklanarak.

" Ben hem yürüyordum hemde elimdeki taşları fırlatıyordum nereden bileyim o taşın bir arı kovanına değeceğini " dediğinde dayanamayıp kahkahamı patlatdım.

Diğerleri de bana katılınca Abdullah'ta artık dayanamayıp gülmeye başladı.

Sağolsun bize tüm ormanı gezdirmişti. Ne tüm ormanı mı ben korkuyla ayağa kalkınca hepsi bana bakıyordu.

" Geldiğimiz yolu bilen var mı?" Dedim etrafımı incelerken.

Eymen de ayağa kalkınca bana bakıp "sakin ol buluruz ilaki " dedi.

Biz İlayda ile aynı anda çığlık atınca üçüde korkuyla bize baktı.

" Sakın olun geldiğimiz yeri geri döneceğiz  bu kadar. " Dediğinde Ebubekir.

" Oley ormanda bir ekşin yaşayacağız" dediğimde üçüde sen ciddi misin der gibi bakıyorlar dı.

Biz de ilayda ile " Evettt" dedik uzatarak.

"Hem biraz gezmiş olacağız ilaki yolu buluruz" dedi ilayda emin bir şekilde.

Abdullah ikimize göz devirip yola devam etti. Bizde onların peşine verdik. Geldiğimiz yolu geri yürüyerek.

****
İki saattir geziyorduk ama yok sürekli farklı bir yer karşılıyordu bizi ama kimse geldiğimiz yeri hatırlamıyordu.

Sonunda kendimi yere atıp konuştum.
" Yok yok bulamıyoruz işte sizde bilmiyorsunuz yolu şimdi ne yapacağız" dedim artık korkmaya başlamıştım.

" Alya hanım korkmaya mı başladı az önce ben miydim ekşin yaşayacağız diyen" Dedi Abdullah ve haklıydı.

Tüküreceğim böyle ekşina ben evimi istiyorum ya aff Allahım sen yardım et hay dilim kopaydı da ekşin demeseydim.

İlaydaya baktığımda oda benim gibi korkmaya başlamıştı.

" Ne bileyim ben ya böyle olacağını düşünmemiştim" dedim.

" Tamam sakin olun telefonumuz var" dediğinde Eymen sevinçle telefonumu cebimden çıkardım.

Telefonu açtığımda gördüğüm  "yanlızca acil çağrılar" ile umutsuzca telefonu onlara çevirdim.

Eymen tam " hasik... " Diyordu Ebubekir onu susturdu. "Kızlar var kardeşim" dedi sessizce.

" Ne yapacağız biz şimdi kaldık mı ortada " dedi ilayda artık ağlayacak duruma gelmişti.

" Bilmiyorum lanet olsun ki bilmiyorum" dedi Ebubekir sinir ile.

" Hep senin yüzünden Abdullah arının kovanına çomak sokmasaydın biz şimdi buralara kadar koşmazdık." Dedim sinirliydim korkuyordum ne yapacağımı bilmiyordum.

Abdullah'ın da yüzü düşünce dayanamayıp gidip sarıldım. " Tamam ya ben öyle demek istemedim ne bilim sinirlendim işte" dedim

oda bana sıkıca sarılınca ilayda da aramıza geldi. Evet hiç bahsetmediğim bir şey var ilayda bizim süt kardeşimiz küçükken annemin sütünü içmiş annemi o kadar çok seviyormuş bir gün de bizde olduğu gün Nermin teyzenin çok işi olunca annem İlayda ile ilgilenmiş ve çok acıkınca da kıyamayıp süt vermiş tabi biz bunu  annemden iki hafta önce duymuştuk.

Abdullah ben ve ilaydaya sıkıca sarılınca sonunda bizden ayrılıp konuştu.

" Tamam çok duygusala bağladık. Şimdi iş başına yola koyulalım pes etmek yok o yolu bulacağız" dediğinde hep birlikte tekrar aramaya koyulduk.

Tüm ormanı gelmiştik tam işte burası buradan geçmiştik diyoruz bir bakıyoruz yok bir çıkış bir işaret yok heryer sadece bol yeşillik ve ağaçlık.

Eymen " tamam biraz dinlenelim" dediğinde hepimiz bir köşeye oturduk. Yanımızdaki çalılıklardan hışırtı sesi gelince çığlık atarak ayağa kalktım...

🍃🍃🍃🍃🍃🌌🌌🌌🌌🌌🌌

Bölüm sonu...

Sizce o çalılıkların ardından bir can kurtaran mı çıkacak yoksa...

Başka bir şey

Yeni bölümde gireceğiz isteyenler tahminleri yazabilir.

Seviliyorsunuz

Ben kaçar.






Günah Aga günah | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin