Ödülün fotoğrafını Felix'e gönderdikten sonra Jeongin'le okulun geniş bahçesinde olan yemek haneye gitmiştik.Gerçektende çok güzeldi.
Jeongin'le bazı havadan sudan şeyler konuşduk.Şimdi ise birbirimizi yakından tanımak için birbirimize bir kaç sorular soruyorduk.Tabi benim dürüst olup olamamam şaşılırdı.Sonuçta kimliğimin bilinmemesi gerekirdi.
Jeongin gamzelerini gösterecek derecede gülümseyerek soruları sormaya başladı.
"Hangi bölüme kayıt oldun?"
Aslında dedektiflik ve polis gibi mesleklere katılacaktım,ama zaten onları mükemmel derecede biliyorum.Bu yüzden hep okumak istediğim sanat bölümünü seçtim.Yani Müzisyenlik.
"Müzisyenlik bölümü"
"Wow!Demek sesin güzel"diye konuştu Jeongin bana hayran hayran bakarak
Kafamı salladım ve bende aynı soruyu ona sordum
"Ben dedektiflik bölümündeyim.İnanabiliyor musun?!Gerçekten hayalim dedektif olmak.Nedense çok seviyorum!"
Jeongin hayalini hayranlıkla anlatırken sırıtmıştım.Yanındakinin bir dedektif olduğunu bilse sevinçten havaya uçardı.İşte..hiçbir zaman yanındakinin kim olduğunu bilemezsin.....
Onu onaylayacak anlamda kafamı salladım.
"Kaç yaşındasın?"diye sordu Jeongin
"20"
Aslında 22 ,ama çakmasını istemiyorum
"Benimde"diye konuştu Jeongin gülümseyerek.
"Bana okul hakkında bir kaç bir şey söyleyebilir misin?Yani...nasıl öğrenciler var gibi."diye sordum bir şeyler öğrenmem lazımdı.
"Okul ve hocalar hakkında her şey aynı,ama..."
Jeongin hayran hayran ellerine bakarken ona anlamayarak baktım
"Ama..?"
Jeongin kendine geldi ve güldü
"Erkekler çok yakışıklı"
Ona sırıtarak baktım.
"Gay misin?"
Kafasını olumlu bir şekilde salladı.Telefonunu çıkardı ve bana galeriden bir fotoğraf gösterdi
"Bak,bu Chan.Müzisyenlik bölümünde okuyor.Okuldaki kızların bir çoğu onun için çıldırıyor,ama adam gay ve sevgilisi benim en yakın arkadaşlarım,Seungmin."
Gösterdiği çocuk yakışıklıydı ve kiyafeti bol olsa bile kasları belirgin bir şekilde görünüyordu.
"Bu ortadaki yakışıklı dans bölümünde.Benim bayıldığım çocuk,Hyunjin...Hwang Hyunjin."
Hyunjin denen çocuğa bakıyordum.Uzundu ve prens'e benziyordu.Jeongin yine hayran hayran sırıtıyordu.Onu sevdiği her halinden anlaşılıyordu.
Ona bakıp güldüm ve fotoğrafa baktım.Yanlarında bir çocuk daha vardı.Turuncu saçlı ve uzundu,ayrıca kaslı.Yüzünde havalı bir bakış vardı.Yani kötü çocuk imajı'nın ta kendisi gibi.
"Bu kim?"diye sordum turuncu saçlı çocuğu göstererek
Jeongin kendine gelmiş ve benim gösterdiğim çocuğa bakıyordu.
"Haa...o Minho.Dans bölümünde okuyor.Kızlar tarafından sevilen,bazı erkekler tarafından nefret edilen birisi.Kötü çocuk misali.Gerçekten de Minho,akrep burcunun insan hali.Kendi burcuda akrep zaten...sen düşün."
Onu onayladım.Nedense çocuk bana çok merak uyandırmıştı...
Neyse, bir kaç öğrenci tanımıştım.Bakalım katil hanginiz?
Bir az daha Jeongin'le konuştuktan sonra derse girmiştik.
Koridorlarda dolandıktan sonra sonunda geç kalmadan sınıfımı bulmuştum.Sınıfta müzikle alakalı her şey vardı.Tam da istediğim gibi.İçerideki öğrencilere baktığımda Jeongin'in bahsetdiği Chan adında olan çocuğu görmüştüm.Zaten aynı bölümde okuyorduk.
Yanında Hyunjin ve Minho olduğunu anladığım arkadaşlarıda vardı.Tamam fotoğraftan yakışıklı ve uzun görünüyordular,ama gerçekte daha yakışıklı ve uzun olduklarını bilmiyordum.
Yüzüme düşen lacivert saç tutamlarını ellerimle arkaya attım ve onların incelemeye başladım.Sonuçta işimi yapıyordum....
Chan,Hyunjin ve Minho'yla gülerek konuşuyordu.Chan bana dönük,Minho ise bana arkası dönüktü,Hyunjin'se Chan ve Minho'nun yanında duruyordu.Ben hala kapının önündeydim ve çaktırmadan onlara bakıyordum.
Hoca içeri geçtiğinde, Minho ve Hyunjin Chan'a veda etti ve çıktı.
Minho çıkarken arkasını döndü ve böylelikle benimle yüz yüze geldi.Benden biraz uzundu ve kaslıydı.Yani ben yanında kısa boyum ve kısa cüseyle minicik kalıyordum.Yinede benimde kaslarım vardı sonuçta.
Bana gözlerinden alev çıkarcasına bakıyordu.Ne kızgın,ne de sakin.Daha çok seksi...
Sonra ise göz temasını bozup yanımdan ayrılmıştı umursamazca.
Ben onun arkasından bakarken Hyunjin'de çıkıyordu ve bana bakıp gülümsemişti.Şimdi anlıyordum Jeongin'in neden Hyunjin'den hoşlandığını.Havalı olmasının yanı sıra sıcak kanlıydı.
Olsun...ben yeterince soğuk kanlıydım.
Onlar sınıftan çıktığında onları umursamadan sınıfa girdim ve Chan'ın yanına oturdum.Sonuçta artık onu tanıyordum,o beni tanımasa da.Daha derinden tanımalıydım.
Yüzümü tatlı bir gülümsemeyle değiştirdim ve Chan'a elimi uzattım.
"Selam,ben Jisung"
Chan bana baktı ve sıcak bir şekilde gülümseyerek elimi sıktı.Gülünce dudağının kenarında gamze beliriyordu.
"Ben de Chan.Memnun oldum"
Ben de gülümsedim ve ellerimizi ayırdık.
Hiçbir zaman sıcak,iyi kalpli görünüşe aldanma Jisung
İçimden bu sözleri söylüyordum,çünkü bunlar gerçekti.
___
Umarım beğenirsiniz
Bol bol yorum ve beğeni♥
Bölümleri okurken "blood//water"dinleyin.Gerçekten de müziği fic'e çok uyuyor.
♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Murder-Minsung
Fanfiction[Alegria] Jisung görünüşde 20 yaşında sıradan bir üniversite öğrencisi,ama aslında dünyaca ünlü Lee Know adındaki seri katili bulmaya çalışan bir dedektif. Seme: Lee Minho Uke: Han Jisung Yan shipler: Changlix,Hyunin,Chanmin