Seungmin'le konuştuktan sonra oradan ayrılmıştım.Anlayamıyordum,Lee know geçen yıldan beri bu üniversitede okuyordu,bir çok insanı öldürüyordu ve ben hala onu bulamıyordum!
Aklımı başıma toplamam lazımdı.
Şu anda ses dersindeydik.Bir çok öğrenci vardı.Aralarında başka bölümde okuyup bu bölümü denemek için gelenler de vardı.Bazıları rap,bazıları ise vokal söylüyordu.Gerçekten aralarında başarılı olanlar vardı.
Ben hala ne söyleyeceğime karar verememiştim.Yani ikisinde de başarılıydım ve ikiside kulağa güzel geliyordu.
Herkes sıra sıra ses geçirmez kabine geçiyor ve karşısındaki kağıtlardan şarkıyı seçip söylüyordu.Bunlar olduğunda da bazı yeni öğrenciler odaya giriyordu.Sonsuz bir döngü gibi.
Sıra yavaş yavaş bana geliyordu.Gergin değildim ama sakin de değildim.
Çantamın askısını tutarak beklemeye devam ettim.
Düşünüyorum da, bu odadaki öğrencilerden her hangi biri katil olabilir.Hatta gözümün ucunda bile olabilir ve ben salak bunu bulamıyorum.
Çözdüğüm milyonlarca olay oldu,ama hiç biri şimdiki kadar çok ciddi olmamıştı.Sonuçta dünyanın en ünlü seri katilini bulmalıyım.
Oysa ki babam en iyi dedektifti.Onun seviyesine hiçbir zaman ulaşamayacağım.
Özür dilerim baba...
Ben düşüncelere dalmışken kapının açılma sesi geldi.Yine bazı öğrenciler gelmişti.Bakmaya zahmet bile göstermedim.
"Şuna baksana,Minho~"
"Yine çok havalı yaaa~""
"Oppa~!Nasılsın~?"
Arkamdaki kızların konuşmalarından Minho'nun geldiğini anlamıştım.
Lacivert saç tutamlarımı elimle arkaya attım ve Minho'ya baktım.Hiç havasını bozmadan sıraya geçmişti.
Ben biraz sonlarda olduğum için bana biraz yakındı.Yani arkamdaki kızların arkasındaydı.
Tabi kızlar hemen onun yanına gitmişti.
Endişelenmeyin,direkt olarak onlara bakmıyordum.Kabinin camındaki yansımadan görüyordum onları.
Kızlar Minho'nun yanında ona sorular sorarken,Minho onları takmadan önüne bakıyordu.
...Yani bana.
Yine gözünde o bakış vardı.Nedense Minho bana hep merak uyandırıyordu.
Düşüncelerimden ayrıldım ve cama yine baktım.
Hala bana bakıyordu.Kızlardan uzaklaşıp ilerlemeye başladı ve sırada benim arkama geçti.Hatta baya yakındı ve hala bana bakıyordu.
Benden biraz uzun olduğu için yanında kısa kalıyordum.Kahretsin!
Artık benim sıram gelmişti.
Hocalardan biri bana adımla seslendiğinde,Minho adımı mırıldanmıştı.
Onu takmadan kabine girdim.Kulaklığı taktım ve kağıtlara bakmaya başladım.Binlerce şarkı adı ve sözleri vardı.
Aralarından, içerisinde hem rap,hem de vokal olan bir şarkıyı seçtim.Ne tesadüf...babamla hep bu şarkıyı dinlerdik...
"Seçtin mi Jisung?"
Evet diye kafamı salladım ve cevapladım
"Ex"
Hoca kafasını salladı ve şarkıyı başlattı.
Şarkıyı açtığında içimde garip bir hiss vardı.Babamı çok özlemiştim.Şarkının giriş kısmına ayak uydururken babamın bana söylediği bir söz aklıma geldi.
Ben hep yanında olmayabilirim.İşte böyle zamanlarda ağlamaktansa gülümsemelisin.Seni hiçbir zaman ağlayarak görmek istemiyorum.Her zaman mutluluk saçan gülümsemeni görmek istiyorum...
Şarkının başlamıştı.Kendimi sözlere kaptırıp söylemeye başladım.Bazı yerleri rap,bazı yerleri ise vokaldi.Hepsini mükemmel bir şekilde söylüyordum.
Sözleri bildiğim için kağıtaki sözlere bakmıyordum.Gözüm kapatım babamı düşünerek,onun gülümsemesini,saçımı okşamasını ve bana her daim güç veren sözlerini düşünüyordum.
Ayrıca içimde endişe vardı,ama neyin endişesi olduğunu bilemiyordum.
Şarkıyı söyleyip bitirdiğimde gözlerimi yavaşça açtım.
Minho bana bakıyordu,ama gözünde o havalı bakış yoktu.Onun yerine gözlerinde adeta parlayan bir bakış vardı.
Gözlerimi ondan çektim ve kulaklığı çıkartıp yerine koydum.Kabinden çıktığımda hoca bana gülümsedi.
"İyi iş çıkardın"
Ona samimi olan gülümsememle teşekkür ettim ve çantamı tutarak saçlarımı geriye attım.
Felix'in yanına gitmek istiyordum,ama hocanın bana verdiği kağıtları doldurmalıydım.
Arkada olan masalardan birine geçtim ve çantamdan kağıtları çıkardım.Tam yazmaya başlıyordumki...kulaklarıma saf ve temiz bir melodi geldi.Kafamı kaldırdığım da Minho'nun kabinde şarkı söylediğini gördüm.Ne yalan söyleyeyim çok güzel sesi vardı.
Bu güzel sesin okulun kötü çocuk imajında olan birisinden çıkması olağanüstüydü.
Şarkının sonlarına doğru geliyordu.Güzel sesi ve şarkıyla uyumlu olan mimikleriyle mükemmeldi.
Şarkı bitti ve Minho direk olarak bana baktı.Gözünde yine aynı havalı bakış vardı...
___
Umarım beğenirsiniz
Bol bol yorum ve beğeni♥
2 gündür yeni bölüm atamadım sorry♥
♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Murder-Minsung
Fanfiction[Alegria] Jisung görünüşde 20 yaşında sıradan bir üniversite öğrencisi,ama aslında dünyaca ünlü Lee Know adındaki seri katili bulmaya çalışan bir dedektif. Seme: Lee Minho Uke: Han Jisung Yan shipler: Changlix,Hyunin,Chanmin