|15

904 74 32
                                    

|Sellam oy ve yorumları unutmuyoruzz keyifli okumalar🤞

*Duvarlar aştım yanaştım en sonunda sana ulaştım
...
Sen nerdeysen gel bul beni düşler için gülüşler içinde..

"Nisa! Nisaaaa!"

"Hay amınakoyim ne var be?"

"Kaç saattir uyuyorsun kalk kantine iniyoruz. "

Harbi aq karnım zil çalıyor.

Helin malıyla birlikte kantine indiğimizde Keremlerin masasına oturduk.

" Ee ne yiyiyoruz gençler?"

Kerem siparişleri almaya gittiğinde Helinin kulağına fısıldadım.

" Hayret hâlâ seninle takılıyor. Normalde sen şuan omzumda salya akıtıyordun."

"Yok ya bu sefer harbi seviyor konuştuk biz."

"O değilde bu geri zekalının ne işi var burda?" dedim Rüzgar'a göz ucuyla bakarak.

"Sen nasıl benim arkadaşımsan o da Kerem'in arkadaşı."

Homurdanarak başımı telefona gömdüm.

Bilinmeyen numara: Sıkılmışa benziyorsun

Nisa: Hem sıkılmış hem aç

Bilinmeyen numara: kdkfhjskks yemek ye

(Görüldü 12.21)

Keremle Helin dışarıda yemek istediklerini söyleyince Rüzgarla ikimiz kaldık. Açıkçası ben bedenen o masadaydım. Ruhum tamamen hamburgerimdeydi.

Yemek yemeyi bitirdiğimde Rüzgar'ın bakışlarıyla karşılaştım.

Dalmıştı... Baya...

"İyi misin?"

"Heey!"

"Ha evet dalmışım. "

Bugünde bi haller var bunda da neyseeh banane canm.

"Biraz yürüyelim mi?"

Yediklerimi yakmam lazım.

"Olur."

Cevabım karşısında şaşırmışa benziyordu. Yani haklı da aslında.

Bahçeye çıktığımızda bize delici bakışlar atan insanlar vardı. Sanırım bu Rüzgar okulda epey bir tanınıyordu. Ben mi? Bense kendi halinde takılan bir öğrenciyim.

Sedef yanımaza gelip elini Rüzgar'ın koluna koydu.

"Rüzgarcım naber?"

Rüzgar hafifçe öksürerek kolunu sürtükten kurtardı.

"İyidir şeycim."

Oha amk çocuk daha ismini bilmiyordu djskksk

"Sedef ben ya tanımadın mı?"

"Aa Rüzgar Sedefi nasıl tanıyamazsın? Kendisi okulda sürtüklükte 1 numaradır. Bak bu yaptığın çok ayıp oldu."

"Bakma ona sen uyduruyor işte. Şey diycektim okuldan sonra bir şeyler içelim mi?"

Yok canm o öyle olmadı direkt gel benim ol deseydin.

"İşimiz var bizim. Hadi hoşçakal."

Belimden tutarak okulun arkasına çekiştirdi.

"Napıyorsun be?"

"Müzik dinlemek istiyorum kes sesini."

"Dinle o zaman müziğini ben gitmek istiyorum."

Elimden tutarak yere oturttu.

"Sende kalıyorsun. Tek kelime etme. "

Yere oturmuş sırtımızı da duvara yaslamıştık. Kulaklığın birini bana birini de kendisine taktı. Gözlerini kapatıp kafasını duvara yasladı. Güneş ışığı tam olarak bizim olduğumuz yere geliyordu. Ne yalan söyliyim mükemmel görünüyordu.

Bende aynı şekilde kafamı duvara yaslayıp gözlerimi kapattım. Şuan biz bir dünya kurmuştuk. Ben o ve müzikler. Hayatım boyunca hep müzik dinledim. Üzüldüm müzik dinledim. Mutlu oldum müzik dinledim. Aldatıldım müzik dinledim. Sevdim müzik dinledim...

Ne zaman boşluğa düşsem müziğe sığındım. Müzikte kayboldum. Müzikte bulundum. Müzik benim söyleyemediğim sözler, atamadığım çığlıklardı. Aynaya baktığımda gördüğüm harabeydi.

"Ben çok zamandır kayboldum bir gülüşün düşün peşinde."

Rüzgarın bana baktığını hissedebiliyordum. Açıkçası bakışları çok güzeldi. Ne bileyim sanki her şey sahtede tek gerçek oymuş gibi.

O gün derslere girmemiştik. Ne ben ne o konuşmuştu. Sadece müzik dinlemiştik. Belki de bizim dilimizde müzikti. Belki de müzik dinleyerek konuşuyoruzdur.

Bir sürü müzik dinlemiştik. Yüzyüzeyken Konuşuruz, Son Feci Bisiklet, 7.ev, Kaan Boşnak...

  Bir an Rüzgarın dudaklarının arasından bir fısıltı çıktı.

"Söyle ruhum söyle
Hiç yenildin mi böyle?"

CANLI YAYIN | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin