Bugün hiç eğlenmediğim kadar eğlenmiştim. Fakat Direm 'in canı bir şeye sıkılmıştı, hissedebiliyordum. Yoksa aşık mı olmuştu ? Biz hiç birlikte -Yağız hariç- erkekler hakkında konuşmamaıştık. Daha önce birkere bile bir erkeğe çok yakışıklı dememişti. Oysa bütün erkekler onun için yanıp tutuşurken. ''Firdevs saat kaç oldu be kızım kalk git yat bi'' O nasıl bi cırlamaydı sanki sesini bütün kulağım içine alıp orda daha sesli hale getirmişler gibi. Neyse bencede uyumalıydım yoksa daha fazla saçmalayacaktım. ''Tamam bak gittim ben iyi geceleer'' Deip odama gittim. İyki pijamalarımı giymişim yoksa üşenip kıyafetlerimle yatardım. Yatağıma yattığımda yastığımın altında hışırdayan birşeyler vardı sanki kağıt gibi. Yastığımı kaldırdığımda kafamın ağırlığıyla buruşmuş olan bir kağıtla karşılaştım ''Ah be kadın , mutlu edemedim seni gelemedim zamanında yanına az zaman kaldı buluşmamıza çok az. Unuttun mu diye sorarsan aynı rüyamdaki gibi KUŞLARIN UÇMAYI UNUTMASI NE KADAR İMKANSIZSA BENİM DE SENİ UNUTMAM İMKANSIZ -Yağız '' Yine biri benimle oyun mu oynuyordu ? Yoksa DiREM Mİ ? Yok canım Direm asla yapmaz böyle birşey. Yağız 'dı o zaman. Peki ya rüya ? O da mı görmüştü rüyayı. Biz de kavuşacaktık diğer normal insanlar gibi olacaktık. Asla biz diğerlerinden daha mükemmel olurduk. Ya boşuna ümitleniyorsam. İşte kötü tarafını düşünmek bile istemiyorduk. Ne demiş zengin kız fakir oğlandaki anne ''Pozitif düşün pozitif olsun şekerim''. Artık uyumam gerektiğini bütün hücrelerimle hissediyordum. Gözlerimi hafifçe kapattığımda cama atılan bir taşla yerimden sıçradım. Bu saatte bu da neyin nesiydi ? Penceremi araladığımda Yine o karşımdaydı ve ben çokgen bir kafes içinde çoklu duygular arasında bir o yana, bir bu yana vuruyordum. Mutlu muydum onu görünce? Evet, mutluydum. O halde neden karmaşa yaşıyordum? Çünkü hissettiğimin sadece mutluluk sınırları içine hapsedilecek ve tek bir kelime ile ifade edilecek, çekincesiz, saydam bir duygu olmadığının farkındaydım. Kuşku ve gölgeler de vardı ardında. ''S.sen'' dedim ağlamaklı çıkan ses tonumla. '' Evet güzelim ben '' dedi mutluluk akan sesiyle ''Gerçek misin ? Yoksa yine bilinçaltımın bana oynadığı iğrenç bir oyun daha mı ? eğer rüyaysa bunu asla kaldıramam '' Elini ensesine götürdü ve ''İn e gerçek olup olmadığıma bak '' dedi bir şey unutmuş edasıyla ''Yanına kıyafetlerini de al çünkü seninle uzun bir yolculuğa çıkacağız '' Kulaklarıma inanamıyorum. biz ikimiz bir yolculuk. Şuan Yazğızın karşısında olmasam mutluluk dansımı yapabilirdim. ''Hemen geliyorum '' dedim ve son hız eşyalarımı toplamaya başladım.
***
''Bu günler belki gelirim sana .
Konuşmak için değil,
Sadece yüzüne bakmak için
Bütün gördüğüm yüzler lakayt
Hissiz
Senin yüzün nasıl ''
Duyduğum en güzel şiirdi sesi. Bütün güzel şiirler sönük kalıyordu. Gemideydik. Umudumuzun içinde. Bak yine başladı diğer şiire.
''Bilsen nasıl üşüyorum ,
Al şu ellerimi ısıt.
Ya da al götür bu soğukları ,
Bu yağmurları
Görmüyor musun beni öldürecekler artık
Beni öldürecekler diyorum sana
Geçmiş gelecek bütün yıllarım
Bütün umutlarım al senin olsun
Beni bu karanlık denizlerde bırakma''
Sustuk ellerini tuttum. Üşümesin diye Yeniden geldim soğukları kovmak için. ''Sana neden daha önce ulaşmadığımı sormadın '' dedi Kulaklarıma şenlik yaratarak. ''Neden ? '' dedim ''Hastaydım sevdiğim çok hastaydım. Kanserdim. Beni o kadar güçsüz görmeni istemezdim . Annem benim için hayatını feda etti. Kendimden nefret ediyorum Firdevs. '' dedi. Elime düşen bir gözyaşı bütün tüylerimi dikleştirmişti. Bütün dikenleri kalbime batırmıştı. Dayanamazdım. O üzülmesindi ben üzülürdüm onun yerine ama o üzülmesindi. " Artık üzülme ben varım bütün zorlukları birlikte atlatırız " Sarıldı kokumu içine çektiğini hissettim yaklasik 1 saattitmr aynı pozisyonda oturuyorduk. . "Direm ne olacak ?! " diye sıçradım. " Merak etme onu konuşursunuz" dedi kulaklarımı okşayan sesiyle. Daha sonra kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bırakmadan önce
''Karşıma alıp, uzun uzun anlatmak istiyorum şimdi sana. Konuşmak istiyorum yani birazdan fazla. Ne olursa! Saç modelinden, bu mevsim çok moda olacak kıyafetlerden, lanet olası enflasyondan, işsizlikten; yine lanet olası içimin sıkılmasından, içmediğim biranın alkol oranından, dudağının kenarında duran uçuktan bile öpmek istediğimden, bu saçma yokluğunun sebebinden söz etmek istiyorum. Ya da sen söyle; "nereden başlayalım her şeyin tekrar başlaması için?"
-"Seni seviyorum...''
Tabii ya, bu da olabilir elbette. İçinde kimsenin olmadığı bir şehir düşündüm. İnsanların ayakları doğuştan yok, kuşlar aslında uçmuyor, kimse birbiriyle konuşmuyor ve "ses" dediğimiz bu şeyler, anlamsız harfler topluluğudur diye hayal ettim... Sustum biraz bu yüzden. Anlamsız şeylere anlam yüklemek yerine, elimizde olanlarla yetinelim istedim... Yahu ne bileyim, sarıldığımız zaman geçer sandım. Adamın biri, yine bizim için bir şarkı yapar ve kendimizi oralarda bir yerlerde buluruz dedim. Bu arada, bir oyun daha oynasak şimdi seninle, ne oynardın benimle?
-''Kör ebe!''
Doğru yummayı bir türlü öğretemedim zaten sana. Bu oyun her zaman oynanmaz... Mesela, sen sözlerini kapatırsın ve ben suskunluğunu kendi sessizliğime perçinlerim. Anla işte; "seni öperim" demeye getiriyorum açıkça.
-Her neyse...
İyisi mi sen, orada bir yerlerde öylece dur. Görmesem bile, güzel ol yine. Biliyorsun, saçlarının dalgalı halini çok seviyorum. Yine öyle ol işte... Ya da sabah kalktığın gibi çık gel bir gün mesela. Yüzünü yıkama, beyaz gömleğin ve mavi kot pantolonun üstünde olsun. Kendini tanıyamayacak kadar dağınık ol, önemli değil. Ben, seni mahşer yerinde bile tanırım, biliyorsun.'' dedim sevdiğim bir kitabın en sevdiğim bölümünü kullanarak. Ezberlemiştim çünkü birgün kaşıma çıkarsa ona ilk bu kelimeleri söylemek istemiştim.
Yeni bir bölümün sonuna geldik Multimedya Direm. Okuyanlara çok tesekkurler sizi seviyorum :*
![](https://img.wattpad.com/cover/29937790-288-k908653.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kağıttan Gemi
Romance''Bana kağıttan gemi yapmayı öğret. Öğretki hatıran kalsın. Öğretki seni hatırlamam için sebep kalsın. Gemi benim umudum olsun. Gemiyle gidiceksin ya. Her gün o limana gidip seni bekliyeceğim. Belki yine elinde kağıt gemi ile gelirsin diye'' Bir s...