Eve geldiğimde saat 01:45 'ti tabi o saate kadar yüzmemiştim.
Gökhan 'la uzun uzun konuşup dertlesmistik. Beni en iyi anlayan insandı. Belki tanışalı az bi zaman olmuş olabilirdi fakat. Kısa zamanda çok anlaşmıştık. İnsanı en çok ta arkadaşı tarafından kazıklamak üzüyordu. Ayrılmamıza üzülmüştüm fakat arkadaşımı tek ailemi kaybetmek daha çok üzmüştü. Eğer benimle oynamasaydı belki Ayrılmamıza daha çok üzülmüş olabilirdim. Çok halsiz hissdiyordum. Düşünmek istiyordum. 1 haftada değişen hayatımı giden insanları gerçek yüzlerini. Yeni gelen insanları.Sonra aklıma Yağız gedi onu nasılda özlediğim her yaptığı iğrençliğe rağmen ona deli gibi aşık olduğum. Hayatında bir şeyler yoluna girmeye başlamışken, çıkıyor karşına o insan. Tüm düzenin, dengen bozuluyor. Seviyorsun ya, boku çıkıyor. Zaten bazıları sayesinde kırılmış bi kalbe sahipken, bir de üstüne o parçalıyor kalbini. Sen; hayır diyorsun, bu defa üzülmek yok, bu defa olmaz. Ama her seferinde üzülmekten ölüyorsun. Bildiğin yollar, bilmediğin yerlere götürüyor seni. Bir zamanlar her gece özlediklerin, adını duyunca her gün ölmek istediklerin oluyor. Gözlerini kapattığında bile karşında gördüğün insanı, unutmaya çalışıyorsun. Çünkü o sevilmeye değmiyor! Sen tabii kendine kızıyorsun yine, yine sövüp sayıyorsun içinden hayatına, gelmişine, geçmişine.. Bırakıp gitmiş işte, ne yapsan dönmeyecek. Sonra birileri çıkıp konuşuyor, "daha iyilerini bulursun, daha iyisiyle tanışırsın." Arkadaş, zaten en iyisi olduğunu düşünmesen, niye sevesin ki onu. Onca insan arasında, neden o? ...İnsanın canı yanmışken, duvarlar da üzerine üzerine geliyor. Konuşulan her kelimenin bir ucu sanki sana çarpıyor. Her şeye sinirlenen, agresif birine dönüşüyorsun. Sen özlüyorsun ama, o kim bilir yine kimin canını yakıyor. "Boşver, o mutlu nasıl olsa." Yook, olur mu hiç. Sen kendini iyice beter edeceksin, hayatından soğuyacaksın, umutların tükenecek, yoluna giren her şey yolundan çıkacak. Sonra yeniden en başa döneceksin. Biri girecek hayatına, ben onun gibi değilim diyecek. Hah işte o, ondan daha beterini sana yaşatacak emin ol. Değer verme, çünkü değer verdikçe sen; kendinden eksiliyorsun, karşındakinin gözünde. Ama ne yaparsan yap, haketmediğin duyguları yaşıyorsun daima.. Oysa aşık olurken hep sonsuza kadar o kişiyle olacağımızı düşündük değil mi? Asla olmayacağını bile bile.. Ya biz sevmeyi bilmiyoruz, ya da karşımıza hep yanlış insanları çıkarıyor hayat.Fakat bir gün söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Ve sen benim için dinlemek istemediğim bir şarkısın ne kadar seni sevsemde artık dinlemek istemmiyorum. Şimdi kimin için çalarsan çal Kimin sahiplendiği özel şarkı olursan ol umrumda değilsin artık. Başkasının huzurla dinlediği şarkıyken beni ağlatansın.Bu yüzden dinlemek istemiyorum. O kadar ağladım ki artık kirpiklerim dökülecek diye korkuyorum Eskiyen bir şarkı oldun benim için Ve yeni şarkılara açmayacağım kalbimi seni orada kilitleyeceğim. Kim bilir kitabımda senden bahsederken yine ağlatırsın eni. Alışkınım demiştim ya acıya. Cidden sanki acı benim kafatasım. Üstümdeki ağırlık yavaş yavaş göz kapaklarıma indi ve daha fazla dayanamadım. Kendimi uykunun kollarına saldim. Sabah nedensizce ve sabırsızca çalan zile dayanamayarak kalktım. Daha elimi yüzümü yıkamadan ciddi anlamda uyandığını iliklerime kadar hissettim. O kızın düştüğü merdivenden bende düşmüştüm. Gülsem mı ağlasam mı bilemedim ? "Firdeevs kızım iyi misin ? " Aynı annem gibi konuşmuştu. "İyiyim Gökhan geliyorum " Yerden yavaşça doğruldum. Paytak adımlarla kapiya ilerledim kapıyı açtığımda karşımda bir adet sabırsız Gökhan vardı. "Niye uyandırdın beni Gökhan " Gökhan inanmıyormuş gibi baktı. "Ne ? " diye bağırdım. Uyandirildigimda çok agresif olduğumu söylemiş mıydım ? Öğrendiğiniz iyi oldu beni uyandırmayın. " Kızım bugün toplantı var. " dedi. Gözlerimi uzaylı görmüş masum köylü gibi açtım. Ve tam bir gerizekalı gibi göründüğüme emindim. Çünkü aptal Gökhan bana bakıp gülüyordu. " Gülme ben hemen hazırlanacam" Bİr koşu gidip odama normal günlük birşeyler giyip sade bir makyaj yaptım "Hadi çıkalım Gökhan '' Gökhan sabırsızca ayaklarını yere vurarak çıktı Bir nevi bana sinirli gibiydi . Ne olmuştu 20 dakika içinde. Arabaya bindiğimzde kendi arabamızda değilde başka birinin yanı Gökhan'ın arabasında olduğunu anladım. Mavi koltuklar vardı. Ve grili siyahlı paspaslar. Ve dikiz aynasında muhteşem kokular yayan o benzin istasyonlarında bulunan kağıttan vardı. ''Ne oldu '' dedim Tüm dikkatimi toplayıp Gökhan' a baktığımda. Cebinden telefonunu çıkardı ve bir kaç yere dokunduktan sonra bana uzattı. Elime almamla gözlerimin açılması bir oldu. 'Sevgilimle biz çok mutluyuz' Kim yazabilir ki bunu tahmin edin hadi vallla zor değil. Direm. Yağız hiç gülmemişti , ve sanki onunlayken mutsuz gibiydi. Bu işi en kısa zamanla Yağızla konuşmalıydım. Hiç konuşmadan sessizce yola devam ederken elimde kalan Gökhan'ın telefonunu uzattım. Takım elbisesinin iç cebine koyarken bana burukça gülümsedi. Araba durduğunda geldiğimizi anladım. Yavaş adımlarla yan yana yürüyorduk. Gökhan asansöre yönelirken ben merdivene doğru yürüdüm Gökhan'da yürümeyi tercih etmiş olmalı ki arkamdan geliyordu. 93. basamakta durdum bizim odamızın olduğu kattaydık ve toplantının başlamasına sadece 13 dakika vardı içeri girip hazırlandım. Gökhan ise kendi sunacağı yerleri hazırlıyordu. ''Geldiler efendim !'' diye çığıran kıza yüzümü buruşturarak baktım. Kapıdan cüssesiyle ilgi çeken bir adam girdi. Adı neydi ? heh hatırladım. 'Batın Onat ' bana bakınca gülümsedi. ''Hoşgeldiniz Batın Bey '' dedim en içten gülümsememi takınarak. ''Hoşbulduk Firdevs hanım. '' Gökhan dikkatını çekince ''Merhaba ben Batın Onat '' dedi. Gökhan 'da adamın elini sıkarak "Bende Gökhan" dedi. Adam Oldukça sempatikti. ''Buyurun başlayın Firdevs Hanım. '' dedi. Bu kadar erken başlayacağımızı tahmin etmiyordum ama neyse projemi çıkardım ve sunmaya başladım. ''Bir gemi Akışveriş merkezi. Herkesin bu hayatta bir umudu vardır. İşte benim umudumda Gemiydi ve bu projemde tamamen onu ele aldım. Gemi tarzında bir Alışveriş merlkezi '' dedim Elimdeki ustaca çizdiğim resmi gösterirken. Oldukça şaşırmış ve mutlu olmuş görünüyorlardı. '' Bu Alış veriş merkezi tam bir gemi gini herşeyiyle bacasından tutun taa dümenine kadar , insanların göz zevkine göre ayarlanan. Eminim çoğu kişinini ilgisini çekeceğinden müşteriler çoğalacaktır. Böylece Onat Holding 'in İsmi daha çok duyulur hale gelcektir , ayrıca gelirlerinizi %80 arttırmasını umuyoruz'' dedim. Ve Batın Bey'in konuşmasını bekledim. ''Evet çok yaratıcı ve ilgi çekici bir fikir. Ayrıca Gökhan Bey'i dinlemek istemiyorum çünkü ben bu ihaleyi kabul ediyorum. '' dedi. İçimdeki bütün su aygırları evet evet kesinlikle öyleydi. Harekete geçerken ben burada sevinç dansımı yapmamak için zor duruyordum.***
''Kıızım seni çok seviyorum ne güzel konuştun adamın damarından girdin '' dedi. Evet Batın Bey'in saygınlık meraklısı biri olduğunu duymuştum ve ona göre cümlelerimi kurmuştum.''Neyse bak evime de geldik '' dedim ve el sallayarak arabadan indim. Şimdi Yağız2ı arayacaktım. eve girip ılıkduş yaptıktan sonra tabiki. Anahtarı yerine astıktan sonra koşar edım odama çıktım ve duşa girmek için hazırlandım. Ilık suyu vücudumda hissetmek gibisi yoktu. Böğürtlen kokulu duş jelimi sürdüm ve hafiften keselendikten sonra siyah bornozumu giyip çıktım yaklaşık 35 dakikadır duş alıyormuşum saat daha 14:31 'di. 31 ne ya böyle anlarda kendimden tiksiniyorum. Neyse bu kadar pislik yeter. Hemen üstüme iç çamaşırlarımı giyip üstüne de siyah badi ile mavi şprtumu giydim. Malum bu günlerde havalar çok soğuk oluyor. elime hemen telefonu alıp Yağız'ı buldm ve 'ARA' yazan yere baş parmağımı dokundurdum. 7. çalışına rağmen açmadı eğer bir kez daha açmassa kapanacaktı. Son saniyelerinde açtı. Heyecenlanmıştım. ''Firdevs !'' dedi şaşkınlık içeren ses tonuyla. ''Eğer Direm yanunaysa onu bir şekilde başından sav ve benim evime gel gerekeri gözlerimin içine bakarark söylemeni istiyorum. '' Ama..'' sözünü kestim. ''Aması falan yok hatrım varsa kırma beni. '' dedim. Ve kağpattım. Gelecekti, gelmek zorundaydı yani gelirdi dimi. ? 15 dakika sonra çalan kapı zili ile heyecanlandım merdivenlerden düşmemeye dikkat ederek indim . Kapıyı açtığımda karşımda siyah tişörlü ve sarı pantolonlu bir adet Yağız duruyordu. Kendi üstüme baktıktan sonra ''İçeri geç '' dedim. içeri geçince mavi üçlü koltuğa oturdu. ''Anlat '' dedim arkasından bende yanına oturunca. ''Ne anlatayım Direm'i ne kadar sevdiğimi mi ? '' dedi alaycı tavır sergileyerek. İşte bu bardaktaki son damlayı taşıran cümleydi. Ve ayrıca benim gözlerimin dolup taşmasını sağlayacak güzel bir nedendi. İçimdekiler döküp rahatlayacaktım. ''Ben senin için bütün gözyaşlarımı harcayıp ciğerlerimi sikitm. Senin gibi biri yüzünden. Benimle oynadın sana hala deliler gibi aşığım. Her sizi görüşümde nispet yaptın yine sana aşığım. Şimdi karşıma geçmiş benimle dalga geçiyorsun bak bak hala sana deliler gibi aşığım. Bak ben senin eserinim bu senin yapıtın gurur duy '' Pişmanlık özlem üzüntü aşk o mai gçzlerinde bunları görüyordum. Aslında görmek değil hissediyordum. Sinirlerime hakim olamayıp elimdeki telefonumu fırlatım cebimdeki sigarayı ve çakmağıda fırlattım. Mırıldanıyordum.''Ben seni çok seviyorum '' diye geldi sarıldı '' Sana bütün gerçekleri anlatacağım meleğim merak etme '' dedi.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Biliyorum çok geç geldi faklat antalyada kuzenlerimle vakit geçirirken hikaye aklıma bile gelmedi. neyse artık sınır koyuyorum +5 yorum 15 voteden sonra gelecek yeni bölüm. Neyse bu bölüm hakkında neler düşündüğünüzü bana bildirin. şimdi ben size karakterlerle ilgili bir kaç bilgi vereceğim.Kapak için @karamelli_milkshake :* çok tenk yuu
FİRDEVS: Aşık karamsar, yazmayı seven sigara bağımlısı mavi gözlü siyah saçlı beyaz tenli bir kızımızdır kilosu 49 'dur boyu ise 1.68'dir. Ayrıca olgun bir kızdır. Direm'e her ne olursa olsun çok değer veren hikayenin esas kızıdır.
YAĞIZ: Aşık iyimser içki içmeyi seven fakat dozunda bırakan mavi gözlü sarı saçlı kumral ve 68 kilo 'dur Boyu ise 1.78 'dir. Çok olgundur. Direm'den nefret eder. Ayrıca mesleği ise Yazarlıktır. Hikayenin esas oğlanıdır.
DİREM : Aşkın dozunu kaçırıp en yakın arkadaşını sevgilisine aşık olan ve canavarlaşan kızımızdır. Ailesinin üvey olduğunu ve evlatlık olduğunu öğrenmesi onu daha da canavarlaşmıştır. Fakat kısa sürede foyası ortaya çıkacak.
GÖKHAN : Çok neşeli ,gezmeyi seven ve arkadaş canlısı bir çocuktur. Ve hayatının hatasını yaparak Direm gibi aptal bir kızı seviyor. Ayrıca bu gökhanda başka bir iş daha var onuda gelecek bölünlerde öğreneceksiniz.
SİZİ SEVİYORUM SINIRI UNUTMAYIN !
![](https://img.wattpad.com/cover/29937790-288-k908653.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kağıttan Gemi
Romance''Bana kağıttan gemi yapmayı öğret. Öğretki hatıran kalsın. Öğretki seni hatırlamam için sebep kalsın. Gemi benim umudum olsun. Gemiyle gidiceksin ya. Her gün o limana gidip seni bekliyeceğim. Belki yine elinde kağıt gemi ile gelirsin diye'' Bir s...