Violet Flame 🌈Bighit's New Girl Group (with BTS)

KARANTİNA GÜNLÜKLERİ II.

Öhöm... Bundan sonra bölümler kısa kısa gelecektir. Bu arada hayalet okuyucularım. Valla bakın oy istemiyorum. Sadece yorum yapıp gidişat hakkında düşüncelerinizi belirtirseniz çok memnun olurum.

Saygılar efendim...

İyi okumalar...

***

Hayattaki her şey verdiğimiz seçimlere göre şekillenirdi. Tek sayıda yapraklı bir papatyanın falına başlarken hangi cevabın çıkmasını istersen onunla başlamamız gerektiğini bilsek, kesinlikle "Seviyor" cevabını alırdık. Taeyong da yanlış kelime ile başlamıştı. "Dağılıyor." Peki ya dağılmıyor diye başlasaydı, grup için umutlanmaya devam edecek miydi? Ya da edebilecek miydi?

Lina eve geldiğinde, umutlanmayı bir kenara bırakmanın en mantıklı karar olduğuna ikna olmuştu.

-Hoşgeldin Lina. Biz de seni bekliyorduk.

Lina duygusuzca baktı Eunbyeol'ün yüzüne.

-Gördüğümüze göre artık gidebilir miyiz? Saatlerdir asık bir surat görmek için burda beklediğime inanamıyorum.

-Beni bekleneni istemedim senden.

Eunjung, Lina'ya yandan sinir bozucu bir gülüşle karşılık verdi.

-Özür dilemek yerine küstahlaşıyorsun demek. Bak senin yüzünden grup ne hale geldi. Taeyong oppa senin yüzünden deynekle yaşamak zorunda.

-Eunjung bunun Lina'yla bir ilgisi yok.

Taeyong araya girmişti. Lina, Eunjung'a bakıyordu.

-Evden gidince yaptıkların unutulacak mı sanıyordun! Sen eğer o gün Yoongi oppa ile..

-EUNJUNG SUS ARTIK!

Bağıran Soobin'di. Odasında henüz gelmişti.

-Taeyong oppa zerre umurunda değil. Bilmiyor muyuz? Ne zaman dediler ki Lina mixtape için hazırlanıyor o zaman delirdin. Taeyong oppayı kendi kavgana alet etme.

Eunjung güldü.

-Sen de az değilsin. Sırf yalnız kalmamak için beni maşa edip Lina'yla aranı düzelteceksin. Ne güzel grup olursunuz siz. Hain ve çıkarcı.. Güzel bir isim oldu size.

Eunjung valizini kapıya sürükledi.

-Beni özlemiş gibi yapıp yayınlarda adımı anmayı. Çok acınası oluyorsunuz.

-Lee Eunjung.

-Haklı olduğumu sen de biliyorsun unnie.

Eunbyeol bir şey demedi.

-Oppa.

Eunjung, Kyungpyo'ya baktığında, uzun boylu adam da diğerlerine mahcup bakışlar atıp kızın yanına gitti. Linanın yanından geçerken küçük bir tebessümle gözlerini kırptı.

Daha sonra Eunjung ile birlikte çıktılar evden. Lina Ilwoo'ya döndü. Ağlamamak için dudağını ısırıyordu. Konuştuğunda sesi çatallaşmıştı.

-Gidebilir miyiz?

-Taeyong.

Seungho, Lina'nın dediğini duyduğu için, Taeyong'a balkondaki konuşmayı hatırlaması için seslendi.

-O halde biz de çıkıyoruz.

Taeyong'un anladığını gösteren bakışlarını gördüğünde Eunbyeol'ün valizini eline aldı. Eunbyeol, kızlarla vedalaştıktan sonra, herkese sırtını dönmüş, Ilwoo'ya bakan Lina'yı es geçmişti.