Erica elden gidiyeh 🤣
_________________________________________
Rüyanın içerisindeydim bunu hissediyordum. Bir ağaç vardı, kırmızı bir elma ağacı. Etrafta Tokyo sokaklarındaki o binalara yansıtma reklamlar gibi dönen yuvarlak bir duvar vardı, beyaz renk etrafa resmen hükmediyordu. Yine rüyamda tuhaf bir yerdeydim, Yuvarlak alanın ortasındaki kırmızı elma ağacının yaprakları etrafta süzülüyordu. Suratıma esen o hafif rüzgar çok iyi hissettiriyordu. Bu duyguyu seviyordum o yüzden gözlerimi kapatarak anın tadını çıkardım.
...
Gözlerim uyandığımı hissettiğimde hiç bir şey görmüyordum, yine karanlıktı. Dar bir alanda karanlık içinde, sanırım yakında klostrofobim başlayacak. Yerde duvara yaslanarak oturuyordum, ayaklarımı kendime çekerek ağlamamaya çalışıyordum, aklıma nedensizce Choi'ler gelmişti. Özellikle de...ahhh şaçmalıyorum bu imkansız.
Kafamı bacak dirseklerime dayamışken kilit açma sesi duydum, kapı açılmıştı ama kafamı bilerek kaldırmadım. Onların yüzüne bakmak istemiyordum, özellikle de Hyunjin.
"Hadi kalk Erica Neko Chan"
"Seni almaya geldik Ekmek"
Ahhh şu tuhaf lakaplar, gerçekten bu kadar lakap takmak için kolay biri miyim? Yoksa oldum mu? Çünkü hayatıma giren bu yeni erkekleri tanımadan her şey çok normaldi, Choi'lerle başladık Min'lerle devam ediyoruz aman ne güzel.
"Ben burada iyiydim,gelmek istemiyorum"
"Hadi ama ekmek, kalkta sofraya gel"
"Bana ekmek demeyi kes Seungmin"
"Havva, yemek yemezse ölür"
Tıpkı Jisung gibiydi konuşması, Changbin'de tıpkı Jisung gibi konuşuyor, yavaş, yavaş, yavaş, sanki son nefeslerini veriyor gibi. Ama korkutucu.
Onları dinleyip olduğum yerden kalktım, okul üniformamla kala kalmıştım ortada resmen. Eteğimi silerek aralarından geçtim, Hyunjin kapıyı kapatıp önden devam etti. Bu çocuğun derdi ne?
Merdivenden çıktıktan sonra evi gündüz aydınlığında görmeyi başarmıştım, burası gerçekten içeriye aydınlık giren bir villaydı. Vay canına dün akşam hiçte bu kadar hoş gözükmüyordu.
"Hadi Erica-Neko-Chan otur"
Diyerek sandalyemi çekmişti Jackson, çok sevimli sevilesi gözüküyor. Ama tam olarak böyle davranma sebepleri nedir?
Hyunjin hala bir şeyler pişirirken Seungmin yanına gidip pişirdiği kreplerden birkaç tane daha yemişti, bu ne biçim sofra herkes ayaktan yiyor.
"Sen ne yaptın Seungmin, onlar Jackson'ındı"
"Ne?!?! Kreplerimi mi yedin?"
"Sakin ol dostum sadece Krep"
"Bende seninkileri yiyeceğim"
"Ben kendiminkileri yedim ki"
"Aaa Hyunjin-ah bana yeni pişirebilir misin?"
"Sofraya otur, pişiririm"
Onları izlerken Changbin'in konuşması ona dönmei sağlamıştı, bu çocuğu kesinlikle Jisung ile tanıştırmalıyım.
"Havva...sende ye...önündeki tabağı dolu bırakarak sofradan kalkamazsın"
"...tamam, yerim Changbin"
Galiba burda tek sorunum şu Changbin denilen çocuğun konuşma şekli, tüylerim diken diken oldu yemin ediyorum. Ruhsuz şey. Önündeki tabakta birkaç şeyi çatalla dürterek yiyordum, ya da yemeye çalışıyordum, bende bilmiyorum. O sırada sağ yanına Jackson, onun karşısına Seungmin ve masanın başına Hyunjin oturmuştu. Gıcık şey.
Normal ve eğlenceli bir kahvaltıdan sonra, sofrayı çok mükemmel bir dayanışmayla ile birlikte kaldırmışlardı. Vay canına hayran kalınası tipten, bu devirde böyle erkekler kaldı mı? Evet kalmış.
Oturma salonunda koltukta otururken, diğerleri etrafımı sarmıştı ve benim hala burda olmamın net bir açıklamasını yapmamıştırlar. Bıktım artık seçilmiş kişi olmaktan, önceden komik gelirdi meğer ne zor işmiş. Ve ayrıca...söyleyeceğim söyleyemiyorum bu çocuklarında sivri dişleri var.
"Bağışıklık sistemini güçlü tutmalı ve kan değelerini yüksek tutacak şeyler yiyeceksin, yoksa aksi taktirde bedenin güçsüz kalır ve bizim işimizi zorlaştırsın"
"Neden Hyunjin, bunları neden yemek zorundayım"
"Çünkü her gün sırayla kanın içilecek, kimin Adem olacağını öğrenmemiz gerek, ve ilk ısırık bana ait olacak"
"Bunu yapmanız imkansız"
"Düşüncene ihtiyacımız yok Ekmekcik"
"Her neyse Erica-Neko-Chan çok fazla korkma, görmemiş vibi davranmayacağız"
"Ne gerek bir şey değişir mi?"
"Ne demek...istiyorsun havva?"
"Öyle davransanızda davranmasanızda benim için bir şey degişmez Changbin diyorum"
Bu çocuk ürkütücü konuşma ve elinde direkli tuttuğu hançer ile kafayı bozmuş, öbürü ekmeklerle, öbürü yöneticik ve disiplinle, diğer öbürü...bilemiyorum Jackson sevimli yia.
"Şimdi odama çıkıyorum, akşam saat dokuz civarı odama gel"
Bu ne şimdi eskort muyum ben? Bu tavırı çok çirkin, biraz diğerleri gibi olsa şaşarım. Hyunjin odasına çıkarken bizde oturma salonunda arkasından onu izliyorduk, Aniden diğer üçlünün gözü beni bulmuştu.
"Sen onu boşver Erica-Neko-Chan, hadi biz oyunoynayalım"
Bu çocukların vampir olduğuna inanamıyorum yia.
"Oyun mu? Ciddi misin?"
"Oynayalım işte uzatma ekmek"
"Ne oynayacağız?"
"U..no"
Changbin'in bir uno demek için bu kadar uğraştığına inanamıyorum.
26.09.2020
DEVAM EDECEK...Şimdi ben gecenin bu saatinde onca yb atmışım, oylamadan geçerseniz emeğe saygısızlık olur. Yblerin devamı için 15 oy isterim efenim
Ayrıca hala daha "Cin Misin?" için bir şeyler yapmanızı bekliyorum, seveceksiniz okusanıza.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stray Kids:"Vampir Kral"
Fanfiction"Merhaba turuncu okurlar, Wattpad'deki ilk Stray Kids hakkında vampir konulu kitaba hoş geldiniz" "Erica artık kendi hayatını değil, oğlanların hayatını yaşıyordu. Onların kararını belirleyecek seçilmiş kişiydi. Kaçsa anında öldürülecek, kalsa acı...