Zengin ve Fakir TAEJİN

FİNAL -M-

(Medyadaki videoyu ben editledim. Ilk defa böyle bir şey yaptım. Izlemenizi ve beğenmenizi çok isterim. Kader'im videoyu YouTube hesabına yüklediğin için çok teşekkür ederim. vantewwh 😘😘)

Karşılaştıkları günden sonra bir ay geçmişti aradan. Jin için Taehyung ile birlikte geçirdiği bu bir ay, hayatında ki en huzurlu bir ayıydı. Jin, Taehyung'un nasıl kurtulduğunu merak edip sormuştu.

Jimin ve Jungkook olanları ve Taehyung'un daha sonraki iyileşme sürecini anlatmıştı. Jin, Jungkook'u dinlerken gözyaşlarına hakim olamamış, uzun bir süre ağlamıştı. Taehyung'un vurulduğu anıyı hatırlamıştı. Ama şu anda sapasağlam ve yanında olduğu için mutluydu.

Daha sonra ise Taehyung'a neden ortaya çıkıp, kendisine yaşadığına dair bir şey söylemediği ve bu kadar acı çekmesine izin verdiğinden dolayı çok kızmış ve Taehyung'a trip atmıştı. Taehyung ise kendini affettirmek için, bütün bir gün boyunca Jin'in peşinde dolanmıştı. Ama Jin, Taehyung'un güzel sözleri ve yakın temasları yüzünden kızgınlığını fazls uzun sürdürememiş, hemen affetmişti sevdiği adamı.
Taehyung'la karşılaştıktan sonra, onu bir mucize olarak kabul etmişti hayatına. Ve Taehyung'u daha çok seveceği ile ilgili kendisine söz vermişti.

Taehyung, Jin'in istediği üzerine, Jin'in yanına taşınmıştı. Jimin ve Jungkook da yanlız kalmıştı. Bu duruma en çok Jungkook sevinmişti. Artık istediği şeyi evde heran yapabilecekti.

Jin telefonla ailesiyle hemen, hemen her gün konuşuyordu. Şimdilik Taehyung dan bahsetmek istememişti. Sadece çok iyi komşuları olduğundan ve birisiyle de çok yakın olduğundan bahsetmişti anne ve babasına. Onlar da oğulları kendini toparlıyor diye çok sevinmişlerdi.

~~~

Jin öğleden sonra bahçesindeki çiçekleri suluyor ve bir yandan iki gündür dilinden düşmeyen bir şarkıyı mırıldanıyordu. Taehyung şehre ineceğini söylemiş, Jungkook'la çıkmıştı evden. Taehyung heran gelebilir diye önceden yemekleri hazırlamıştı Jin. Bir kaç dakikanın ardından, araba sesi kulaklarına gelmesiyle işini bıraktı.

Kapının önüne arabasını park eden Taehyung'la, Jin'in yüzünde sevgi dolu bir gülümseme belirmişti. Diğer kapıdan Jungkook'ta inmiş ve kendisine elini sallayarak selam vermişti. Evine giden Jungkook'a, Jin de elini sallamıştı.

Yanına yaklaşan, Taehyung'a sarılmış kısa bir süre öpüşmüştüler. Jin geri çekilip, Taehyung'a bakıp konuştu.
"Aç mısın? Yemek yaptım, açsan içeri geçelim sevgilim." Dedi ve başını Taehyung'un boynuna koyup, kokusunu almak için derin nefesler aldı.

"Evet, çok açım. Ama sana." Jin duyduklarıyla yanakları kızarmış, acıtmayacak bir şekilde Taehyung'un koluna yumruk atmıştu.
"Hey! Ciddiyim ben." Taehyung, Jin'in yanaklarının kızardığını görünce, dayanamamış ikisinide bol bol öpmüştü. İkili gülerek el ele evlerine girdiler.

Jin, Taehyung'un nereye gittiklerini merak etmişti, ama kendisi söylemeden sormak istemiyordu. Taehyung'un geldikten sonra biraz farklı davrandığını fark etmişti.
Bir kaç saatin ardından Jin, Taehyung'un sesini duymuştu üst kattan. Sesi odalarından geliyordu.

Merakla koltuktan kalkarak üst katta adımlamaya başladı Jin. 'Acaba yere mi düştü?' Aklına gelen şeyle, korkuyla hızlanmaya başladı. Kapıyı açtığı gibi, gördükleriyle şoka girdi. Her yerde gül kokulu mumlar, yanıyor ve yerlerde ise gül yaprakları vardı. Nedenini bilmeden bir anda gelen duygusallıkla, gözleri sulanmıştı.
"Taehyung?" Dedi şaşkınlıkla. Taehyung üzerinde, yeni duştan çıkmış ıslak saçları ve borunuzla yatakta oturmuştu.