Sinan'dan...
"E hadi sofrayı toplayın da gidelim." Beklediğim gibi Ayşe'nin cevabı gecikmedi. "Senin arabanla mı gideceğiz?" "Evet. Bir mahsuru mu var?" "Elbette var. Ben kızımı buralarda bırakmam o yüzden benim arabamla gideceğiz." " Hayır" " Evet. Vaktim seninle tartışarak geciremeyecegim kadar değerli." Ece' ye döndü ve " Hadi şu masayı toplayalım. "
Onlar masayı toplarken Ayşe'ye sordum. " Ehliyetin var mı? " " Var" " Hayret ettim doğrusu. Senin gibi küçük bir kıza nasıl ehliyet vermişler?" " Bir. Ben küçük bir kız çocuğu değilim. İki. Bil diye söylüyorum aptallar genelde karşılarındakini küçümseme eğilimindedirler. Üç. Ece'nin abisi olduğun için bu kadar toleranslı davranıyorum şansını zorlama. Ve dört. Giderken benim arabamla gidiyoruz. Ececiğim abin de görsün kız çocukları kendinden güzel araba kullanıyor."
Bunları söyledikten sonra hızlıca masayı topladılar. " Hadi çıkalım." " Ya o değil de ben otopark bulamadım. E kızımı da ortada bırakamazdım sizin garajı da açık görünce oraya park ettim." " Sorun değil." Sonunda Ayşe'nin arabasına varmıştık. Ben vos vos falan beklerken Ayşe'nin Arabası siyah bir Range Rover' di. Ayrıca arabasına baya bir iyi bakıyor olmalı ki üzerinde tek bir çizik bile yoktu. Ön tarafa bindim ve kapıyı kapattım. Biraz sertçe olmuş olmalı ki " Yuh! Gavur malı mı bu?" Dedi. Ece kulağıma fısıldadı ve "Abi kusura bakma ablam arabasi konusunda biraz hassastır." Sadece başımı salladım. " Arabayı çıkaramayacaksan yardım edeyim küçük kız."
Bana küçümser bir bakış attı ve tek eliyle direksiyonu tutarak arabayı park yerinden çıkardı. Bunu gerçekten beklemiyordum. Sonra radyoyu açtı. Nostaljik şarkılar mi dinliyordu? " Hep bu tarz mı dinlersin? " " Evet eminim ki biraz değişik geldi. Ama ben sürprizlerle doluyumdur. "
Onu görebiliyorum diye mırıldandım. Duyduğundan emin değildim. Sonunda bir otoparka girdi. " Neden kafenin önüne park etmedin? " " Ne yani bıraksaydım da kızımı çizseler miydi?" Sonra arka koltuğa doğru eğildi. Kokusu ciğerlerime doluyordu. Derin derin soludum kokusunu zira bir daha bunu yapabileceğimi sanmıyordum. Çiçek kokulu yarim. Ne diyorum ben be! Topla kendini Sinan Türker!
Biliyorum bu bölüm bayağı kısa oldu. Doğum günümün şerefine! Unutmayın yazarınıza en büyük hediye vote ve yorumlarınızdır. Sizi seviyorum ❤️😘 Görüşürüz canlarım ❤️ Sağlıcakla kalın ❤️😘😘😘💞
🖤🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİLYONZADE
RomanceAmerika'dan yeni dönmüş yakışıklı,kibirli, soğuk,egoist bir iş adamı Sinan Türker... Vicdanlı, güzel,sevecen, neşeli,adil, akıllı bir ağır ceza hakimi Ayşe Aydan... Gurur,kibir ve önyargıydı aralarındaki duvarın adı... Bakalım o duvarı yıkıp herşe...