12

108 13 5
                                    


Gözlerimi açtığımda bana acıyla bakan sevgilimin, yanağından süzülen yaşı uzanarak dudaklarımla sildim.

"Ben yatıyorum. " demiş cevap beklemeden yatak odamıza gitmiştim.  Ve o ardımdan evde var olan bütün şişelerin dibini getirmişti. 

Bu sekiz olmuştu. 

Sekizinci kere beni öldürüyordu.  Mermi olmazdı asla , ölümüm sadece onun elinden olsun isterdim ve o beni öldürdüğü her seferde delirirdi. Delirmek bizim için basitti. Su içmek gibi, nefes almak gibiydi delirmek.  Delirdiğimiz vakitlerde asla birbirimizi durdurmazdık. Hatta bir kendimize kadeh doldurur izlerdik birbirimizi. Bazen aynı anda delirirdik.

Delirmek en çok onunla güzeldi.  Sahtelik yoktu. Sonsuzluk vardı aksine. Soğuk yatağın ortasına uzanmış,  boyası sökülen,  hatta mermi boşluklarına sahip olan tavana bakıyordum.  Bazen bu aşk bana yük oluyordu. Kendimi kaybediyor,  sonunda onunla varoluşumun kutlamasını yapıyordum. 

Beni öldürdü ve ben onun dudaklarıyla yaşama geri döndüm.  Celladımda oydu, yaşamı sunan melekte oydu.

"Seni öldürmemi istediğin zamanlarda senden gerçekten nefret ediyorum." Yanıma uzanırken içki kokusunun yoğunluğundan dolayı burnumun içi acımıştı.

Sessiz kaldım ama o bana döndü.
"Bir gün. " dedi dudaklarını yaladı. 

"Ya silahın içinde bir mermiyi unutursam? O zaman ne olacak." Gülümsedim sadece.

"Sonun başlangıcı. " bende başımı ona döndürürken konuştum.   Bir zamanlar okuduğum bir yazar şöyle demişti. 

ölmek nihayet bir kaç dakikalık mescle. Yürümek, uyumak gibi basit bir şey. Ama yokluk; ölüm. Evet, ölmek ve ölüm ayrı şeyler bence. Biri sonun başlangıcı, biri de son ve yokluk. Ölmekte
şiir var, duygu var, anlam var. Ölüm, sadece karanlık, boşluk, anlamsızlık.

Doğmak başlangıcı yaşantımızın ve çilemizin. ölmek sonu.

Ölümse; öldükten sonraki zaman. Ölmek elimizde, ölüm Tanrının sırrı, bedeli var oluşumuzun.
ölümsüz olmalıydı ölmek dünyada.

lnsan dilediği arıda ölmeli, dilediği anda yaşamalıydı.

ölümün gelmesini bekliyenler, ölmeyi bilmiyenlerdir. Yaşamamız Tanrının bileceği bir şey, zamana hükmeden o, ölüme hükmeden de o. Yalnız ölmek bizim. Onunla yetinmek kalmış bize bu ölümlü dünyada. (Ümit Yaşar Oğuzcan)

Ne de güzel söylemiş.  Ölmek sonun başlangıcı.

"Sen ölürsen eğer.  Bu Dünya' da kalmak için bir saniye bile uğraşmam. "
"Sadece sarıl." Dediğimde , isteğimi hemen yerine getirdi. Ölüm kokan bu adam benim başlangıcımdı.

Aynı zamanda sonum.

House Of Cards|KaiSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin