4

240 49 14
                                    


Barda ki karşılaşmamızdan sonra sık sık onu görür olmuştum. Yemek yediğim kafeye gelirdi, bazen de dans stüdyosunun oralarda takılırdı. Siyah giyinirdi genellikle ve sol eli cebindeyken, sağ elinde sigarası olurdu daima. Bazen saçları dağınık olurdu, bazen de geriye doğru tarardı. Ama hiçbir zaman saati kaçırmazdı. Başlarda aldırmamıştım ama sonradan sadece benim değil çevremdekilerinde dikkatini çekmişti. Ben kendime bağdaştırmamıştım ama tüm sonuçlar bana çıkıyordu. Benim geldiğim günler geliyordu. Benden sonra gören olmuyordu. 3 ay o şekilde takıldı. 3 ayda artık onu gördüğümde gülümseyerek selamlıyordu. Oda karşılık veriyordu ama sevdiğim gülüşlerini o zaman göstermemişti. Sadece kapalı dudaklarının ucu kıvrılırdı. Gözleri parlardı ama, gözleri çok güzel parlardı. Bana karşı her zaman nazikti. Sohbet etmeye başlamıştık.

Sonunda bana gerçeği gösterdi.

İlk defa bir intihar görmüştüm. Gözümde katildi.

Ama bu iyiydi.

Onun bir katil olduğunu öğrendiğim zaman beni öldürmesi için yalvarmıştım. Ama inatla beni öldürmeyi reddetmişti.

Bende kendi intiharlarıma devam ettim.

İntihar ettiğim zamanlar çoktu. Her gün intihar ederdim. Her gün kendimi asar, her gün keserdim. Ardından yatağımdan kalkar hayata devam ederdim. İntihar etmediğim tek bir bile yoktu.

İntiharlarım başımı yastığa koyduğum an başlar, kaldırdığım anda biterdi. Sonum yoktu. Korkaktım , ama bununla gurur duyardım.

"Beni neden öldürmüyorsun?"

"Bilmem. Canım istemiyor."

"O zaman diğerleri gibi yap. Aşkınla delirt beni, sonunda intihar edeyim. İntiharım yatığıma yük olmasın."

"Eğer sana aşkımı verirsem, ölmek için değil yaşamak için ölürsün" dediğinde anlamamıştım başta. Anlamsız cümleler kurardı, devrikti cümleleri. Öznesi yüklemi yerinde olmazdı.

Ama severdim onu. Kendini bozduğu gibi beni de bozmuştu.

Ama haklıydı. Önceden ölmek için yaşardım. Şimdi ise yaşamak için ölüyordum. Onun diğer kadınlara gittiğini bilmek beni öldürüyordu. Kadınlara dokunmazdı hiçbir zaman. Anıllarını öpmekle yetinirdi, doğru düzgün ellerini bile tutmazdı.

"Ne düşünüyorsun" Youngjae' nin sesini duymamla gülümsedim ve arkadaşıma gülümsedim

"Hiç" dediğimde inanmayan gözlerle baktı. Ardından nefesini verdi, omuzları çöktü

"Ben aşık oldum"

"Kime?"

"Bardaki striptizciye" dediğinde güldüm

"Ah hadi ama dostum. Bundan daha sıradan bir şey olamazdı"

"Biraz sıradan olmak istedim çok mu? Ama Kyung görmen lazım öyle güzel ki..." dediğinde ona yaklaştım ve yanaklarını avuç içime alıp başımı başına yasladım. Çok ama çok yakındık

"Ne olursa olsun yanındayım"

"Biliyorum da senden şüp-" cümlesini tamamlayamamadan başlarımız arasına bir çift el girdi ve bizi sertçe ayırdı. Youngjae yere düşerken, benim sırtım Kai' in göğsündeydi. Daha yanımıza geldiği anda bunu yapacağını biliyordum.

Öfkeyle homurdandı

"Sana demedim mi, benden başka bir erkekle bu kadar yakınlaşma. Hele o Youngjae ise hiç yaklaşma" dediğinde güldüm ve arkamı döndüm. Gözlerini kısmış bana bakıyordu. Uzandım ve öptüm onu

"Seviyorum seni" dediğimde kendinizi zorladığı belli olsa da dudaklarının ucu kıvrılmıştı.

"Bende seni seviyorum"

"Bende Daehyun' u seviyorum"

"Ama ben seni sevmiyorum" yabancı boğuk bir ses duymamızla başımızı çevirdik. En yakın arkadaşımın aşık- sevdiği-hoşlandığı artık hangisi ise buradaydı ve kollarını göğsünde bağdaştırmış yerde ki Youngjae ya bakıyordu.

"S-Sen" çocukluğumuzu saymazsak 16 yıllık arkadaşımın ilk defa kekelediğini duymuştum. Büyükannesine ait vazoyu kırdığında bile kekelememişti.

"Evet ben." Çocuk soğuk bir şekilde cevapladığında ürpermiştim. Bu çocuk sahnedeyken çok ateşliydi, ama şimdi bir buz dağı idi. Youngjae bunun neyini sevmişti.

Bana sorulsa Kai'n neyini sevdin diye.

Saatlerce anlatabilirdim.

Adamın horlamasına bile aşıktım.

Tuvalet kağıdı bitti diye bağırmasına bile..

"Benimle randevuya çıksana" ve dostumun ilk defa bu kadar cesur olduğunu görüyordum

"Seninle randevuya çıkmam için bana mantıklı bir sebep ver"

"Senin bedenini değil kalbini istiyorum da ondan"

Ve yemin ederim ki o buz dağının çok çok hafifçe dudaklarının ucunun kıvrıldığını ve cevaptan hoşlandığını belli eden pırıltıların gözlerinden geçtiğini gördüm.


Size demiştim, devrik cümlelere alıştırdı beni.

House Of Cards|KaiSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin