Jily - Günümüz AU

322 14 1
                                    

Lily Evans, hayatının hiçbir evresinde böylesine kısa ve dar bir elbise giyip barlara giden ve orada da arkadaşlarıyla eğlenip içki üstüne içki içen ve büyük ihtimalle lisede ponpon kız koçluğu yapmış olan kızlar gibi olmamıştı. Britney Spears şarkıları ile büyümemiş; Mean Girls isimli saçma diziyi ekrana kilitlenmiş bir şekilde izlememiş ve payetli çantasında rengârenk dudak parlatıcıları ya da tozpembe kokulu parfümleri barındırmamıştı.

Lily Evans hayatının her evresinde, kendini bir çeşit 'ucube' olarak gören ablasını saymazsak, okullardaki o tipik kız grubu tarafından itilip kakılmış ve dalga geçilmişti. Ama Lily zekiydi; bunu adı gibi biliyordu. Profesörleri tarafından hep parmakla gösterilen örnek öğrenci olmuştu ve notları Beklenenin Üstünde'nin altına bir kez bile olsun inmemişti.

Ama Lily on beş yaşındayken, yaklaşık beş yıl kadar önce, farklı hissetmeye başlamıştı. Güzel olduğunu fark etmişti ve bunu bir şekilde kullanmak istemişti. İnek öğrenci kalıbından çıkıp o yaz tatilinden sonra Hogwarts'a epik sayılabilecek nitelikte bir giriş yaptı ve Lily, ah Lily, Lily bunu yapmaz olaydı. Büyücülük Okulu'nun önde gelen üçlüsü Evelyn Lockwood, Catherine Blackburn ve Victoria Turner'ın radarına girmişti Lily hiç nefes almadan; hem de bombalama dalışla.

Kendini Hogwarts kraliçesi olarak gören Catherine ve kral arayışında olan Evelyn, okulun en baskın iki kişiliği, Lily'den nefret etmişti. Peki ya neden...

Cevap, uçsuz bucaksız bir okyanusun ortasındaki el değmemiş ada gibi bariz olacaktı: James Potter.

Her ne kadar asıl kendisini bir çeşit süslü maskenin ardında gizlese de Lily, bu yeni kişiliğinden etkilenen ve –oldukça klişe olarak– Evelyn'in karşılık beklemeden derin duygular beslediği, Lily'ye karşı bir zaafı var gibi görünen ve okulda Sirius Black'e ilgi göstermeyen kızların çoğunluğunun rüyalarını süsleyen James Potter'dan nefret edebilmeyi başarabilmişti.

Takıntılıydı, bu James Potter. Eğer Lily tek bir kelimeyle onu tasvir edecek olursa, 'takıntılı' kelimesini seçerdi. 'Bana takıntılı o ve beni elde edene dek de durmayacak,' diyene kadar da uzayabilirdi.

Bir çeşit rutinleri vardı Lily ve James'in: Dönemin açılışını çıkma teklifinin reddi ile başlatırlar ve Quidditch maçlarında James, süpürgesinin ucunda Nasıl gidiyor, Evans yazan utanç verici bir bayrakla uçar. James sabah kahvaltısında izin almadan yanına oturur ve ona havanın her ne kadar gök gürültülü fırtına bile olsa, çok güzel olduğundan bahseder; Lily onu görmezden gelir. James ona bel altı şakalar yapar ve Lily ona orta parmak kaldırır. James onu tüm Hogwarts'ın önünde rezil ederken Lily de James'e sövmeye devam eder. Lily James'ten nefret eder Lily James'ten nefret eder Lily James'ten nefret eder... Bitti, nokta.

Beşinci sınıf böyle geçmesine rağmen ve Lily, sonraki yılın kendisi ve inkâr edilemez ünü açısından daha talihsiz geçeceğini düşünse bile 1 Ekim günü ortak salona girer girmez James Potter ile yakın arkadaş olurlar ve belki de Lily, şöminenin başında oturdukları uykusuz gecelerde James'e hayallerini ve sırlarını anlatır. James ise soluğunu tutarak Lily'yi dinler; sanki milyonlarcasının içinden bir an tutmuş ve onun gitmesini istemiyormuş gibi nazikçe; sabırsız, hızlı ve genç, ama yine de kibarca tutar Lily'yi içeren andan.

Ve Lily'yi tanımaya; maskesinin ardında gizlediği asıl kişiliğini görmeye başladıkça, James, onun aslında düşündüğü kadar da kusursuz olmadığını fark eder.

Ve Lily'ye böyle âşık olur.

Ama tabii, her hikâyede olduğu gibi, bu hikâye de mutlu sonla bitmez. Yedinci yılın karlı Noel'inde onunla çıkmayı nihayet kabul eden Lily, yedinci yılın son gününde James ile farklı gelecekleri olduğunu öne sürerek ayrılmak ister.

Küçük Harry Potter HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin