Sirius, James & Lily

208 4 1
                                    

Sirius Black memnun değildi.

Tamam, anladık. Ev arkadaşlarınızdan birinin ocağı açık unuttuğu ve ev alev aldığı için birkaç günlük tadilat süresince yeni evli arkadaşlarınızın evine konuk olup da onlar dışarıdayken eve kız atmak pek de doğru bir davranış sayılmazdı. Veya bir servet döktürüp de yaptırdıkları jakuziyi kullanıp bütün hoş kokulu banyo şampuanlarının dibini getirmek. Üstelik bu eve attığınız kız, ev sahibesinin sevmediği insanlar listesinde yer alıyorsa. Ne yani, Lily Potter'ın eski komşusu Clara Martinez'in Lily henüz altı yaşındayken çok sevdiği oyuncak bebeğinin saçlarını tıraş etmesi o kadar da abartılacak bir sorun değildi. Ama hayır, Lily "Dışarı!" dediyse, dışarı çıkacaklardı. "Remus bunu öğrenecek, Sirius!" James ile Lily Potter, eve beklenenden erken dönüp bir kadın parfümü aldıklarında Lily zaten doğruca banyonun kapısını açmıştı.

Her neyse. Sirius o trajediden sonra Lily tarafından bir haftalığına evden uzaklaştırma cezası aldı ve nihayet eve Remus da kabul edildi (ikisinin aynı evde olması bazı sorunlara yol açıyordu). Remus hep hayal ettiğiniz o ideal ev arkadaşı stereotipine mükemmel bir şekilde uyardı. Kendi çamaşırlarını kendi yıkar, market sırası ona geldiğinde hiç sorun çıkarmadan evin haftalık alışverişi yapar, komşularla iyi geçinir (hatta günlük 5 Pound'a köpeklerini gezdirir)... Ama Lily Potter için en önemlisi; eve kız atmazdı. (Çünkü Remus'un erkek arkadaşı aynı zamanda onun ev arkadaşıydı)

Sirius'un uzaklaştırma cezası aldığı o bir haftayı Peter ile Remus'un yaptığı yemekleri yiyip yine Peter ile Remus'un hallettiği ev işleriyle kral ailesi gibi geçirdi Potterlar. Neyse ki ikinci hafta başlar başlamaz daha Sirius eve tekrardan yerleşmeden mutfağın tadilatı bitti ve üç Çapulcu, evlerine geri taşındı. Evdeki birikmiş işlere isyan eden Lily ve James Potter, zor bir durumdaydı.

"Ne demek bu sabah yumurta ve süt almadın?!"

"Sabah evden çıkarken buzdolabının üstündeki listede 'azıcık yeşilbiber –fazla olmasın' dan başka bir şey yazmıyordu."

"Ama biz yumurta ve sütü zaten her Pazar günü alıyoruz. Ek olarak yazmamıza gerek bile yok, James!"

Sonuç:

1. Lily, her ayın on beşinci günü için özel spesiyali olan az pişmiş bifteği yapamadı.

2. James, Lily'ye söz verdiği krem şantili çilekli kuplarından hazırlayamadı.

3. Lily, James ile sabahları seks yapmayı reddetti.

"Bak işte –yine geçtin tezgâhın başına bana trip atıyorsun."

Lily yuvarlak uçlu koca bıçağıyla soğanları Muggle usulü doğramaya devam etti.

"Bak –şimdi hemen çıkıyorum ve sana yumurtayla süt alıyorum, tamam mı tatlım? Hey, sen ağlıyor musun?" James'in güzel gözlerinde birdenbire endişeli bir bakış belirdi. "Meleğim?"

"Çikolata da al ama."

"Tamam, ben sana çikolatanın alasını alırım, yeter ki iste sen." Lily'nin alnına kocaman bir öpücük kondurdu ve sevgilisinin ıslak yanaklarını okşamaya başladı.

"Likörlü olsun."

Sirius'a gelirsek... Onun bu hikâyedeki rolü aslında Potterlar'ın dramından birazcık sonra başlıyor. Daha da açıklayıcı olmak gerekirse; James Lily'ye binbir çeşit, ama artık her ne hikmetse içlerinde likörlüsü olmayan çikolata getirdikten ve Lily ufak bir sinir krizi geçirip "Ben seninle ne yapacağım?" diye iç geçirdikten sonra. James durumu anlamamış gibi görünüyordu.

Sirius Black yeni bir ev tutmuştu. Kirası makul bir miktardaydı; Playwizard dergilerinden vazgeçerse gül gibi geçinip giderdi. Londra'nın işlek bir caddesinde, üstüne üstlük Mary Macdonald'ın çalıştığı kafenin hemen bitişiğindeki iki katlı daireydi. Sirius, mobilya ve duvar rengi için bu konularda tam bir uzman olan yakın arkadaşı Marlene'e danışmıştı. Bekâr erkek evlerine taş çıkartacak güzellikte olan evin mutfak dışındaki (mutfak turkuazdı) iç duvarları, morumsu bir griye boyanmıştı.

Sirius kendine ayrıca kırmızı bir buzdolabı da almıştı. İçini çeşitli abur cubur ve içki ile doldurmuştu fakat diplomasız intörn Şifacılar Lily ile Alice geldiği zaman sağlık hakkında iki saatlik bir konferans dinlememek için, içkileri kaldırıyordu. Ama şu son günlerde James, Sirius'a özel bir kin besliyor gibiydi. Tripleri çoğalmıştı ve Sirius'un dolabındaki abur cuburlar, gizemli bir şekilde tükeniyordu... Belki de zavallı, evli Çatalak'ın sıyırmış karısının isteklerine yetişebilmesi için mucizevi bir yaratık olması gerekiyordu. Belki de o psikopat çifte evin anahtarlarını vermemeliydi...

Konudan fazla saptık.

Olayların yaşandığı o hafif yağmurlu Mart günü, Sirius her sabah yaptığı gibi koşudan geliyordu. Terlemişti ve soluk soluğaydı. Üstündeki yağmur damlalarını gidermek amacıyla şöyle bir silkindi. İnsan formuna büründü ve evine girdi.

"Evim evim, güzel evim..." diye mırıldandı kendi kendine, yeni boya kokusu ciğerlerini doldurduğu zaman. "Görüşmeyeli uzun oldu."

Odasına çıkmak üzere yeltenirken, duyduğu bir ses karşısında tüyleri diken diken oldu. Dikkatlice asasını çıkardı ve sessiz adımlarla mutfağa doğru ilerledi.

Ayağına üstünde boynuz desenleri olan bir gömlek takıldı.

Sirius'un gözleri eşikten içeri atınca ardına dek açıldı; ritmik, sert seslerin kaynağı psikopat çiftten başkası değildi. Ve evin daha yeni olduğunu bile bile evinde, mutfağında, güzelim tezgâhında zahmetsizce seks yapıyorlardı ve Sirius, o anda neler olduğunu zaman geçmeden anladı: Bunlar benden intikam almaya çalışıyor.

"JAMES!" Lily'nin tamamıyla çıplak vücudu James'in gönderdiği ağır yük ile iliklerine kadar sarsıldı ve genç kadın yüksek sesli bir çığlık attı. "Merlin –oh –daha hızlııı –evet, tam orasııı –aaaah, ufff..."

Sirius devamını izlerse kusacağını düşünerek, hiç çaktırmadan hızlı adımlarla evden dışarı çıktı.

İkinci sefer bu olay yaşandığında, Nisan ayının ilk haftasıydı. Sirius, Remus'la fazla gürültü yaptığı gerekçesiyle ev sahibi tarafından evden çıkarılmıştı ("Pardon, kuzenim yapmış").

Küçük Harry Potter HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin