Elisabeth & Leonard

41 3 0
                                    

13 Mayıs 1940, Londra

"Ah, hadi Lizzie, herkes seni bekliyor!"

"Off, yardım et Charlotte, elbiseme giremedim!"

"İçeri geliyorum?"

"Yaa çabuk ol."

Üstünde açık pembe, ipek bir elbise bulunan Charlotte Featherstone dikkatli bir şekilde zengin bir dekorasyona sahip geniş yatak odasına adımını attığı anda kıkırdamaya başladı.

Elisabeth somurtarak "Gülme," diye tersledi ve omuz silkti. "O turtaları yemeyecektim."

"Aşçımız senin için özel yapmıştı," dedi Charlotte neşeyle.

"Şuna yardım edecek misin?" Elisabeth fermuarının yarısının sırt kısmında açık olduğu Charlotte'unkiyle eş elbisesini göstererek arkasını döndü ve "yarım saattir oradan oraya zıplayıp duruyorum," dedi. "Ama yine de kapatamadım."

"Saçların çok hoş olmuş," diye fısıldadı Charlotte, Elisabeth'in açık kızıl, çene hizasındaki buklelerini işaret ederek. Sağ kulağının üstünde altın rengi bir süs vardı.

"Anna sağ olsun."

"Anna'yı severim."

Elisabeth oflayarak ellerini beline koydu ve karnını iyice içine çekti. Bu elbiseyi on altıncı yaş günü için Londra'daki en iyi terzilerden birisine diktirmişti, ama şu son bir ayda öyle kilo almıştı ki iki beden büyük gelen korsesine bile sığamamıştı. Charlotte bir anda fermuarını çektiğinde nefes alamadığını hissetti. "Uff..."

"Nasıl hissediyorsun?"

"İnanamıyorum, çok heyecanlıyım!" diye söylendi Elisabeth oda içerisinde koştururken.

"Her halde öyle olacaksın Lizzie," diyerek güdü sarışın kız kirpiklerini kırpıştırarak. "İnsan her gün on altı yaşına girmez."

Elisabeth altın boy aynasına bakarak etrafında döndükçe, dizinin birkaç santim altında biten açık pembe elbisesi havalanıyordu. Durdu ve ellerini tekrar beline koyarak Charlotte'a poz verdi, dudaklarıyla havadan bir öpücük gönderdi. "Böyle nasılım, tatlım?"

"Mükemmelsiniz, leydim."

Elisabeth şuh bir kahkaha atarak sağ ayağının etrafında döndü.

"Misafirler geldi mi?"

Charlotte pembe tırnaklarını incelemeye başladı ve "Çoktan," dedi. "Flintshire'lar burada, akademiden birkaç dost geldi. Ama maalesef Marie gelmedi." Kıkırdadı, "davetiye ulaşmamış da."

"Askerler?"

Charlotte tatlı bir ses çıkararak iç geçirdi ve elini nazikçe kalbinin üstüne koydu. "Çok... ateşliler! Annem bu karardan son anda nasıl vaz geçmedi, aklım almıyor!"

"Josephine Teyzeme teşekkür etmem gerekecek," dedi Elisabeth kolunu Charlotte'ın koluna geçirirken. "Hazırım."

"Evet, şapşal şey, öylesin."

İki genç kız merdivenlerden inerken Elisabeth kalbinin sanki bir davula vururmuşçasına yerinden çıkacağını hissetti. Bacakları titriyordu! "Lottie," dedi sessizce, "ben bunu yapamayacağım."

Charlotte onu görmezden gelerek "En az üç yüz davetli var," dedi.

"Lottie, midem bulanıyor!"

"Bunların elli tanesi koca materyali."

"Lottie, başım dönüyor!"

Charlotte sırıtıp Elisabeth'i tutarak son basamağı da indi ve huzurlarında ardına kadar açılan büyük, çift kanatlı kapının ardından tüm sosyeteye adımını attı.

Küçük Harry Potter HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin