Yeni Nesil - Lily'nin Hikayesi

184 6 1
                                    

1 Ekim 2019

"Benim adım Persephone Dursley," diye duyurdu kısa boylu sarışın kız. "Büyük ihtimalle Ravenclaw'a veya Gryffindor'a seçileceğim çünkü babamın çok zeki, annemin ise çok cesur olduğunu duymuştum."

"Persephone mi? Hıh!" Lily'nin isminin Brandon Witherbee olduğunu az önce konuşulanlardan öğrendiği çocuk, Persephone ile dalga geçti. "O ne biçim isim öyle? Tıpkı telefona benziyor, değil mi?"

Brandon ve arkasındaki topluluk yüksek sesle gülmeye başlayınca Persephone, bunun aksine özgüven ve inatla başını kaldırarak, "Birinci Büyücülük Savaşı'nda hayatını bizim güzel ülkemizin geleceği için feda eden Zümrüdüanka Yoldaşlığı üyesi Persephone Shepherd Delaney'den almışım ismimi," dedi gururla. "O benim büyükannemmiş ve annem Freya ile teyzem Eleanor henüz bebekken ölmüş. Üstelik de çok güzelmiş ve açık yeşil gözleri varmış; tıpkı benimkiler gibi, bakııın."

"Aaaaaa." Persephone'nin etrafındaki beş-on kız onun gözlerine baktılar. "Ne kadar da yeşil!"

Lily Potter gözlerini devirdi.

"Benim teyzem yine o savaşta ölen isyancı bir gazetecinin ta kendisiymiş ve ben de o askerin ismini almışım, Persephone!" diye bağırdı kahverengi saçlı, uzun boylu kız. "Adım Kathleen Taylor ve ayrıca Gelecek Postası'nın yardımcı editörü olan ablamın ismi de Erica Taylor!"

"Ooooo, çok havalı!"

"Benim babam İkinci Savaş'ta Seherbazlık görevi yapan Geoffrey Hooper!"

"Vaaaay."

"Bizim annemiz İkinci Savaş'ta ön safhalarda savaştı!"

"Benim babam ise Mungo'dan Hogwarts Savaşı için atanan Şifacılardan birisi!"

"Benim büyük annem Victoria Carter," diyerek parmağını kaldırdı kendine öz güveni boyunu aşan bir çocuk, "gençliğinde Holyhead Harpileri'nin Vurucusu ve kaptanıymış ve takımına tam on yedi galibiyet kazandırmış!"

"Benim amcam Albus Dumbledore'un yanında savaşmış!"

"Benim büyük büyük babam yasa dışı isyancı bir örgüte üyeymiş."

"Benim ikinci kuzenimin en yakın arkadaşı tam yirmi Ölüm Yiyen yakalamış!"

"Benim babam Harry Potter."

"Ve benim–ne?!"

Hogwarts'ın bekleme salonunun en kuytu köşesinde kendince olanları izleyen kısa boylu, pembe yanaklı ve açık kızıl saçlı kızdan gelen bu cılız sesli ama gurur dolu itiraf bütün on bir yaşındaki çocukların sesinin kesilmesine neden olmuştu. Meraklı ve ışıldayan gözler yavaş yavaş kendine dikilirken kendi köşesine daha da bir çekilen Lily Potter, kısacık hayatında asla bu kadar utandığını hatırlayamıyordu. Kıpkırmızı kesilmişti ve böyle bir durumda yapabildiği tek şey, hiçbir şeydi.

"Tekrar söylesene," dedi tartışmayı ilk başlatan sarışın kız.

Lily derin bir nefes aldı. "Be –benim babam Harry Potter," dedi bir öncekinden daha da utangaç sesle.

"Oha, gerçekten mi?!" diye sordu Persephone Dursley heyecanla. "Hey millet: Harry Potter'ın kızı HOGWARTS'A GELMİŞ!"

"Harry Potter'ın kızı Hogwarts'a mı gelmiş?"

"OHAAAAA!"

"Merlin aşkına..."

"Yok artık!"

"Harry Potter'ın bir de kızı mı varmış?!"

"Harry Potter da kim?" diye sordu saf görünümlü bir çocuk.

Küçük Harry Potter HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin