BÖLÜM 15|| SONUN BAŞLANGICI

243 50 6
                                    

*Bu bölüm 20/09/2015 tarihinde düzenlenmiştir.

BÖLÜM 15|| SONUN BAŞLANGICI

Gözlerimi bembeyaz ışığa ikinci kez açtığımda bambaşka bir ortamdaydım. Bir süre, camdan sızan güneşe ve uzaklardan parlayan yeşil çamlara baktım. Başucumdan gelen kısık sesli homurtuyla, sandalyede uyuyan adama döndüm. Başını yasladığı küçük masa, çiçeklerle dolmuştu. Kim olduğunu bilmediğim bir adam başucumda uyurken kendimi pek rahat hissetmiyordum. İşin tuhaf tarafı kendimi hiç rahat hissedemeyeceğimi düşünüyordum.

"Günaydın."

Düşüncelerimden sıyrılıp adama baktım. Masmavi gözleri beni kendine hapsedercesine üzerime dikilmişti. Bakışlarımı ayırmadan derin bir nefes aldım. Ne kadar zamandır konuşmadığımı tahmin edemiyordum. Benden cevap bekleyen adamdan gözlerimi kaçırarak başımı yastığa koydum. Gözlerimi yavaşça yumarken her şeyin silinmesini ve derin bir kâbustan uyanmayı istiyordum.

"Ben gidip doktorunu çağıracağım."

Kapının kapandığını duyduktan sonra gözlerimi açtım. Yerimde doğrulup etrafa bakarken omzumdaki acı hareketlerimi zorlaştırıyordu. Dikkat ederek yerimden kalktım ve masaya doğru yavaş adımlarla ilerledim. Dolu sürahiyi kaldırmak isterken ilk seferinde zorlanmıştım. Birden bana oldukça ağır gelmişti ve haliyle kendimi güçsüz hissediyordum. Tekrar denememde bardağı doldurmayı başarmıştım. Ilık su boğazımı yakarken yüzümü buruşturdum. Aylardır su içmiyormuş gibi hissediyordum. Belki öyleydi de...

Yavaş adımlarla duvardaki takvime yaklaştım. 12 Ağustos 2015... Bana hiçbir anlam ifade etmiyordu. Yatağa dönüp uzanırken bir şeyler hatırlamak için çaba gösteriyordum. Ama sonuç sıfırdı. Kat ettiğim yol birkaç adım bile değildi. Kapı açılınca dikkatim dağılmıştı. Az önce başucumda uyanan adam, birkaç adım geride beni izlerken, doktor olduğunu tahmin ettiğim adam bana yaklaştı.

"Merhaba, Cynthia."

Cynthia... Adım bu muydu? Bana hiçbir anlam ifade etmiyordu. Boş gözlerle adama baktığımda konuşmaya devam etti.

"Kendini nasıl hissediyorsun?"

Cevap vermeden ona bakmaya devam ettim.

"Yalnız konuşmak mı istiyorsun?"

Bana yönelttiği soruyla arkasındaki adama baktım. Mavi gözlerini üzerime dikmiş bekliyordu.

"James'in çıkmasını ister misin?"

Arkasındaki adama bakmaya devam ettim. Adı James'di. James... James... Hayır, onu da hatırlamam çok zordu.

"Hayır."

Sesim tahmin edebileceğimden çok daha güçsüz çıkmıştı. Uzun zamandır konuşmamanın verdiği bir etkiyle sesim titremiş ve çatlamıştı.

"Neler olduğunu hatırlıyor musun?" dedi doktor.

"Hayır."

"Ben söyleyene kadar onun adını ya da kendi adını hatırladın mı?" derken James'i gösterdi.

Olumsuz anlamda başımı salladığımda derin bir nefes aldı.

"Ne yazık ki şüphelerimiz doğru çıktı." dedi James'e dönerken.

İkisi de göz ucuyla bana baktıktan sonra dinlenmem için beni yalnız bıraktılar. Bir süre karışık düşüncelerim aklımı doldurduktan sonra gözlerim yavaşça kapanmaya başladı. İçinde bulunduğum oda yok olurken yerini daha karanlık bir ortama bıraktı.

Emir EmirdirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin