4: two months

1.8K 177 116
                                    

"Tony." dedi uzatarak. Başı daha fazla rock şarkı dinlemeyi kaldıramayacaktı.

"Tamam. Kapattım." dedi Tony. On dakikalık yalvarışın sonunda pes ederek şarkıyı kapatmıştı.

Esmer adamın sürdüğü beyaz spor arabayla Stark malikanesine gidiyorlardı. Şehirin iç içe geçmiş binaları çoktan geride kalmış, ağaçlı bir yolda ilerliyorlardı.

"Teşekkürler." diye mırıldandı Steve. Sonunda sessizliğe kavuştuğu için mutluydu.

Tony ise müzik çalarını kapattığı için sıkılmıştı. Direksiyonu kavrayan parmaklarını zihnindeki melodiyle uyumlu hareket ettiriyordu, arada yüzüne düşen kahverengi iri dalgalı saç telleriyle oynuyordu.

Birkaç dakika sonra dayanamayıp konuşmaya başladı. "Stevie, eminsin değil mi?"

Steve gözlerini devirdi. Kaçıncı kez bu soruya cevap vermek üzere olduğunu bilmiyordu. "Evet, Tony." dedi bıkkınlıkla.

"Öyle diyorsan."diye mırıldandı."Bu oyundan senin hiç çıkarının olmadığını hatırlatmalı mıyım?Aksine kaybın var."

"Ne gibi bir kayıp?"

Tony bir anlığına bakışlarını yoldan alıp yanında oturan adama yöneltti. "Mesela bu süre zarfında kimseyle çıkamazsın."

"Mantıklı." Steve başını yavaşça aşağı yukarı salladı. Muhtemelen Howard bir şekilde gerçeği bulurdu.

"Peki, senin için aynı şey geçerli mi?"diye sordu. Ses tonunun fazla meraklı çıkmadığını umut etti. Gerçi bu soruyu neden sorduğunu bilmiyordu.

"Elbette."diye onayladı. "Geçmişimde çok fazla tek gecelik ilişki var. Büyük ihtimalle insanlar ilişkimizi öğrenince bunu yüzüne vuracaklar." Pepper'la ilişkisinden önce bu tür şeylere son vermişti ama medya ve insanlar playboy etiketini Tony Stark'tan koparmak istemiyordu.

"Geçmişin beni ilgilendirmez. Başka?"

"Benimle daha çok vakit geçirmek zorundasın."

"Tony, bu olumsuz bir şey değil ki!" dedi isyankar bir sesle. "Kim arkadaşıyla daha fazla zaman geçirmeyi kötü bir şey olarak görür?"

Tony omuz silkti."Herkes cazibemle baş edemiyor ve Pepper bazen çok ukala davrandığımı söylüyor."

"Muhtemelen birkaç önemli toplantıyı kaçırmışsındır." dedi Steve gülerek.

Tony biraz sessiz kaldıktan sonra sordu: "Bana ne kadar süre vereceksin?"

Steve'in ağzından şaşkınlık nidası çıktı. "Ne?"

"Bu sahte sevgililik oyunu için bana ne kadar süre vereceksin? Seni böyle bir şeyin içine soktuğum için biraz suçlu hissediyorum. O yüzden zamanı sen belirle." diye açıkladı Tony.

Steve düşündü, Tony dün babasını her neye ikna edecekse bir haftadan daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söylemişti. Howard Stark gibi bir iş adamının baya meşgul bir insan olduğunu da hesaba kattı. "İki ay?" dedi emin olamayarak. "Bana babanı neye ikna etmen gerektiğini söyleyecek misin?"

"İki ay." diye tekrarladı Tony. Diğer soruyu duymazlıktan gelmişti.

Araba büyük bir bahçenin içine girdiğinde Steve gördüğü eve hayranlıkla bakmaktan alıkoyamadı kendisini. Bir kısmı doğal taş kaplamasıyla kaplanmış, bir yanı sıcak kahve tonlarıyla boyanmıştı. Oldukça geniş gözüken villanın karşısında kendi küçük hissetmeye başlamıştı.

Tony arabayı park edip Steve'e döndü. Sarışın adamın yarım saat önceki rahat tavırları silinmiş, endişeli bir ifade yüzünde yer edinmişti. Steve'in kolunu kavrayıp hafifçe sıktı, "Rahatla, her şey iyi olacak." dedi.

Hold Me Down | stony au Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin