6: back to home

1.9K 167 139
                                    

Kitabımızın en uzun bölümü olması şerefine yorum ve oy gelirse çok mutlu olurum <3

Gözlerini araladığında ilk fark ettiği şey göğsündeki sıcaklık olmuştu. Tony yüzünü yastık ve Steve'in bedeninin arasına saklamıştı. Pembe dudaklarının arasından süzülen küçük, sıcak nefesler Steve'in göğsüne çarpıyordu.

Onu uyandırmamaya çalışarak kalkmayı denediğinde Tony önce huysuzca bir mırıltı çıkarmış, sonra homurdanarak öbür tarafına dönmüştü. Onun bu haline gülümsememek imkansızdı.

Bedenini kucaklayan sıcaklığı kaybettiği için üzülse de kendini yataktan dışarı attı. Uvuzlarını esnetirken bir yandan da Tony uyanmadan ne yapacağını düşünüyordu.

Hızlı bir duş aldıktan sonra mutfağa indi. Mutfağın bir köşesinde saçlarını sıkıca topuz yapmış orta yaşlı bir hizmetçi ile Jarvis oturuyordu. Kadın, Steve'in mutfağa girişini fark ettiğinde küçük kahvaltı sofrasından kalkmaya yeltendi.

"Lütfen, rahatsız olmayın." diyerek durdurdu onu Steve. "Günaydınlar." Evin iki hizmetlisi de sırayla karşılık verdi.

Su bardağı bulmak için birkaç dolabı kurcaladıktan sonra hedefine ulaşmıştı. Uzun cam bardağı musluk suyuyla doldururken Tony'e kahvaltıda ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Daha önce hiç beraber kahvaltı yapmamışlardı, esmerin uyanınca ne yemeyi sevip sevmediğini bilmiyordu. Sadece sağlıklı şeylere alerjisi varmış gibi davrandığını biliyordu.

"Yardımcı olabileceğim bir şey var mı, Mr.Rogers?" diye sorduğunu duydu Jarvis'in.

"Tony'e kahvaltı hazırlamak istiyorum. Ne yapacağımı düşünüyordum." diye cevapladı dürüstçe. Konuşmasının sonuna doğru dudakları büzülmüştü, aklına hiçbir şey gelmiyordu.

Jarvis'in dudağının kenarı yukarı kıvrıldı, "Yardımcı olur mu bilmem ama yaban mersinli pancake Mr.Stark'ın favorisidir."

Kahvaltısını bitirmiş olan hizmetçi yerinden kalkarak onun yanına geldi. "İsterseniz ben hemen hazırlarım." dedi.

Steve başını ikiye yana salladı. "Ben hazırlamak istiyorum." Birkaç saniye sonra "Malzemelerin yerini gösterir misiniz?" diye ekledi. Yabancı bir mutfakta bir şeyler yapmak gerçekten zordu. Kendisi için de smoothie hazırlamaya karar vermişti.

Kadın çevik hareketlerle malzemeleri tezgaha malzemeleri dizerken o da neyin nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyordu.

Tüm malzemeler siyah granit tezgahın üstünde yerini aldığında işe koyuldu. İlk önce içeceği hazırlamaya karar verdi. İşi bitince de Tony'i uyandırmaya giderdi.

"Umarım iyi uyumuşsunuzdur Mr.Rogers." dedi Jarvis.

Doğradığı elma dilimlerinden başını kaldırıp gülümsedi. "Evet. Bu arada Steve derseniz sevinirim." Jarvis iyi bir adama benziyordu ama konuşurken ki resmi tavırları onu geriyordu.

"Nasıl isterseniz."

Steve seri hareketlerle işine devam ederken "Tony'i ne zamandır tanıyorsunuz?" diye sordu.

"Doğduğundan beri." diye cevapladı Jarvis.

Şaşkınlıkla kaşları havalandı. Bebek Tony'nin nasıl olduğunu düşündü. Kesin, yaramazdır diye geçirdi içinden. Dudaklarında oluşan gülümsemeden bihaberdi.

"Peki çocukken nasıldı?" diye sordu. "Çok bahsetmiyor." diye ekledi çabucak. Sonuçta Jarvis, sevgili olduklarına inanıyordu. İlgisiz erkek arkadaş konumuna düşmek istemezdi.

Orta yaşlarının sonunda olan adamın zihninde eski anılar belirmiş olacak ki bakışları uzaklara daldı. "Çok güzel bir çocuktu. Birlikte çok anımız var. Misal ebeveynleri toplantılardan vakit bulamadığında hep ikimiz kahvaltı ederdik, bana yardım ederdi."

Hold Me Down | stony au Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin