0.1~Geç kaldılar~

2K 174 188
                                    

Kafam yana düştüğünde irkilerek gözlerimi açtım. Bir süre nerede olduğumu algılamaya çalıştım.

Gözlerimi camdan dışarı çevirdiğimde hareket ettiğimizi gördüm. Üstelik kulağıma trenin çıkardığı sesler de geliyordu.

Gözlerimi yanıma çevirdiğimde omzumda uyuyan masum sevgilimi gördüğüm. İçimde oluşan garip hislere engel olamadım.

Bir yandan kalbimde ağrı oluşurken diğer yandan da onu görmemle kalbim hızlanmıştı.

Elimi uzatıp Seungmin'in yanağını okşadım. Bu bana huzur vermişti. Seungmin'in omzumda uyuması beni her zaman huzurlu yapıyordu zaten.

Elimle yanağını okşamaya devam ederken burnumu Seungmin'in saçlarına daldırdım ve onun güzel kokan kokusunu derince içime çektim.

Seungmin'in kıpırdanmasıyla saçları burnuma sürtünmüştü ve bu beni gıdıklamıştı. Kafamı gülerek Seungmin'in saçlarından uzaklaştırdığımda Seungmin'in gülümseyerek bana baktığını gördüm.

Gülümsedim ve ona yaklaşıp dudaklarımı alnına bastırıp geri çekildim.

"Günaydın Sevgilim."

Seungmin daha çok gülümseyerek kafasını omzumdan kaldırdı ve kollarını iki yana açarak gerindi.

"Günaydın Hyunjin."

Seungmin yine bana döndüğünde gülümsedim ve ellerimi yanaklarına koyup dudaklarımı dudaklarına hafifçe bastırıp geri çekildim.

Seungmin utangaçca kafasını omzuma gömdüğünde bu kıkırdamama neden olmuştu.

"Sevgilim Seungmin, sevgilim diyeceksin."

Seungmin omuz silkti.

"Utanıyorum."

Gülümseyip onu omuzlarından tutup kendimden uzaklaştırdım ve yüzüne baktım.

"Utanma, sevgilinim ben senin."

Seungmin kafasını sallayıp yine utangaçca gülümsediğinde tekrar uzanıp dudaklarına ufak bir öpücük kondurdum.

Nedense onu ne kadar öpersem öpeyim yetmiyormuş gibi hissediyorum. Dudaklarına karşı açlık çekiyorum.

"Ben bir lavaboya gitsem iyi olacak."

Seungmin ayağa kalktığında başımla onu onayladım. Seungmin yanımdan ayrıldığında gerinip etrafıma bakındım. Sanırım Seungmin'in halasını ziyarete gidiyorduk.

Ayağa kalkıp trenin camını üstten azıcık açtım. İçeri rüzgar eserken gözlerimi yumdum. Çok huzurluydum şuan.

"Hyunjin!"

Seungmin'in sesi kulağıma geldiğinde gözlerimi açıp etrafıma bakındım. Daha sonra ayağa kalkıp olduğumuz kabinden çıktım.

"Neredesin bebeğim?"

Etrafıma bakınıp Seungmin'i aradım. Tek tek kabirlere bakarken kabinlerde kimsenin olmaması kaşlarımı çatmama neden olmuştu.

"Buradayım!"

Seungmin'in ileriden gelen sesiyle kabinlere bakmaya son verip ileriye doğru ilerledim.

"Seungmin!"

Seungmin'e seslenip etrafıma bakındığımda Seungmin'i az ileride yere çökmüş bir şekilde gördüm.

"Seung-"

Sözüm gördüğüm şeyle kesilmişti. Şaşkınca Seungmin'in yanına çöktüğümde Seungmin kısa süreliğine bana bakıp daha sonra önüne dönmüştü.

"Sence öldü mü?"

Bedenimi korku sararken elimi uzatıp teyzenin nefesini kontrol ettim.

"Hayır, yaşıyor."

Telaşla ayağa kalkıp etrafıma bakındım. Görevli neredeydi?

"Ona yardım etmeliyiz Hyunjin."

Kafamı salladım.

"Sen burada bekle ben trenin ön kısmına bakıp geliyorum."

Seungmin'in birşey demesine izin vermeden hızca ön tarafa doğru ilerledim.

Etrafıma bakınıp görevliyi ararken kimsenin trende olmayışı sinirlerimi bozmuştu. Koskoca trende birtek biz mi vardık? Bu nasıl mümkün olabilir?

Gözlerim yanda duran masadaki defter vari şeye takıldığında duraksayıp ona doğru ilerledim.

Defteri elime alıp çatık kaşlarımla inceledim.

"Bu senin defterin değil mi? Çizim defterin."

Yanımda aniden beliren Seungmin'le irkilmiştim.

"Buraya neden geldin? Yaşlı teyzeyi bırakmamalıydın Seungmin."

Seungmin'i azarlayıp teyzenin olduğu yere doğru ilerlerken Seungmin de peşime takıldı.

"Teyze artık gitti Hyunjin. Çok geç kaldılar."

Kaşlarımı çatıp kısaca ona baktığımda çok ciddi duruyordu.

"Saçmalık."

Teyzenin olduğu vagona geldiğimizde gerçekten teyzenin orada olmadığını gördüm.

Teyzenin az önce yattığı yere ilerleyip gözlerimi yere diktim.

"Bu nasıl olur? Daha 2 dakika önce buradaydı."

Seungmin yanıma çöküp elimdeki defteri alıp incelemeye başladı.

"Bu çizimi hatırlıyor musun Hyunjin? Yeni evimizi çiziyordun bende yanında durup sana içinde neler olması gerektiğini söylüyordum."

Seungmin gülümseyerek deftere bakarken kaşlarımı çattım.

"Seungmin konsantre ol. Teyze nerede? Nereye gitti?"

Seungmin bana bakmadan bir sonraki sayfayı çevirdi.

"Şuna bak. Bunu da ileride evlat edineceğimiz kızımız için çizmiştin. İçindeki eşyalara beraber karar vermiştik. Hatırlıyorsun değil mi?"

Sinirle Seungmin'in elindeki defteri aldığımda Seungmin üzgünce bana baktı.

"Seungmin şimdi çizimlerden çok daha önemli bir konumuz var."

Seungmin bana kırgınlıkla bakıp ayağa kalktığında şaşkınca onu izliyordum.

Seungmin bana hiç bakmadan öndeki vagona ilerlediğinde bende ayağa kalkıp peşine takıldım.

"Seungmin nereye gidiyorsun?"

Kısa bir hikaye olduğundan bölümleri de kısa okuyor. Bunun için kusura bakmayın ^^

Oy verip yorum yapmayı unutmayın o(〃^▽^〃)o

Memory Train ❧ HyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin