Hyunjin arabada bir yandan göz yaşlarını silerken diğer yandan da hızla verilen adrese ulaşmaya çalışıyordu.
Benim göz yaşlarımı silmeme gerek yoktu. Göz yaşlarım ardı arkası kesilmeden akarken arada akan burnumu çekiyor ve bir an önce Seungmin'in yanına varmayı diliyordum.
Araba sonunda durduğunda Hyunjin hızla arabadan çıkıp karşıda toplanmış insanların yanına gitti. Bende arabadan inip peşinden koştum.
İnsanların bazıları ağlıyor, bazıları ise sessizce gelecek haberi bekliyordu.
"Nerede?"
Hyunjin çatlak sesiyle konuştuğunda kimse onu umursamamıştı. Hyunjin sinirlenip bu sefer daha yüksek sesle sordu.
"Nerede dedim! Sevgilim nerede?!"
İleride insanların tünele girmesini engelleyen polislerden biri yanımıza gelip elini Hyunjin'i sakinleştirmek için Hyunjin'in omzuna koydu.
"Bizde net birşey bilmiyoruz. Ekipler az önce içeriye girdiler."
Sinirle yumruklarımı sıktım.
"Çok geç kaldınız!"
Yumruğumla göz yaşlarımı sildim.
"Hyunjin birşey yap. İçeri gir ve onu kurtar."
Bedenimi Hyunjin'e çevirdiğimde onun kafasını yere eğmiş sessizce ağladığını gördüm.
"Öylece duracak mısın? Korkak olma."
Ellerimi Hyunjin'in yakalarına koydum.
"Birşey yap! Kurtar onu! O içeride seni bekliyorken burada hiçbir şey yapmadan duramazsın!"
Hyunjin burnunu çektiğinde elimi yakasından çektim.
"Neden bu kadar güçsüzsün? Neden bu kadar güçsüzüm?"
Yere çöküp derin nefesler aldım.
"Eğer buradaki senin yerine Seungmin olsaydı seni kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapardı. Sen neden yapamıyorsun?"
Ellerimi yere koyup göz yaşlarımın yanaklarımdan süzülüp gri taşlara dökülmesine izin verdim.
"Neden bütün hayatın boyunca bir kez bile olsa onun için çabalamadın?! Ona 'gitme' desen bile yeterdi. Ama sen hiçbirşey yapmadın!"
Ağzımdan hıçkırık kaçarken aklıma gelen kötü düşüncelerle daha kötü olmuştum.
Seungmin'in artık yanımda olmayacağı düşüncesi kalbimi sızlatırken kafamı iki yana salladım.
Hayır, Seungmin'e birşey olmayacak. Seungmin eve dönüp benimle beraber güzel bir hayat yaşayacak.
Etraftan gelen çığlıklarla kafamı yerden kaldırdım. Tünelden bir beden çıkarılmıştı. Hyunjin koşarak çıkarılan bedene ilerlediğinde bende ayağa kalkıp bedene ilerledim.
Ümitle bedenin kime ait olduğuna baktığımda hayal kırıklığı yaşadım. Maalesef o Seungmin değildi.
Yanda duran insanlardan biri çığlık atarak az önce tünelden çıkarılan bedenin peşinden ilerledi. Hyunjin'se kendini duvara yaslayıp yere çökmüş ve ellerini başına koymuştu.
Hyunjin çoktan pes etmişti. Belki onu kurtarmaya çalışsa bir ümit Seungmin yaşıyor olabilirdi.
~~~~~~~~~~~
Orada kaç saat bekledik bilmiyorum. Hava kararmaya başlamıştı ve içeriden Seungmin dışında neredeyse herkes çıkarılmıştı.
Yine etrafta çığlıklar yankılandığında buna ağlama sesleri eşlik etti. Gözlerimi çıkarılan kişiye çevirdiğimde gözlerim kocaman açıldı.
Oturduğum yerden kalkıp hızla yanına gittim. Bu nineydi. Çıkarılmıştı fakat çoktan hayatını kaybetmişti.
"Hayır!"
Ailesi ağlamaya başladığında bende üzgünce nineye baktım.
"Üzgünüm."
"Seungmin!"
Hyunjin'in sesini duyduğumda gözlerimi nineden çektim. Arkamı döndüğümde Seungmin'in bedeninin çıkarıldığını gördüm. Gözlerimden yaşlar süzülürken koşarak yanına gittim.
"Minie."
Ağlarken hızla Seungmin'in elini ellerimin arasına aldım. Elleri öyle soğuktu ki bedenim ürpermişti. Minie'm soğuktan hoşlanmazdı. Bu canımı yakmıştı.
"Seungmin. Uyan lütfen. Ben buradayım. Sevgilin burada."
Hyunjin Seungmin'in elini dudaklarına götürüp öptüğünde yanağından akan bir damla yaş Seungmin'in eline damlamıştı.
"İzin verin lütfen."
Görevliler Seungmin'in bedenini ambulansa götürdüğünde Hyunjin koşarak arabasına binmişti. Bende arabayı bindiğimde Hyunjin arabayı çalıştırmış ve ambulansı takip etmişti.
Ambulans durduğunda hemşireler Seungmin'in bedenini sedyeye taşıyıp onu acile götürmüşlerdi.
Hyunjin'le beraber acilin önünde durup Seungmin'in çıkmasını bekledik.
Seungmin'in oradan sağ sağlim çıkıp yanıma döneceğini düşünmek istiyordum. Seungmin'le beraber çizimlerdeki evimizi inşa edip içinde minik kızımızla beraber yaşayacaktık. Bunları yapabilmemiz için tek gereken Seungmin'in uyanmasıydı.
Lütfen Seungmin, aç gözlerini. Bundan sonra korkak biri olmayacağım. Bizim için elimden geleni yapacağım. Çabalayacağım. Söz veriyorum.
Ne demişler, son pişmanlık çare etmez.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Memory Train ❧ Hyunmin
Misterio / Suspenso~~Tamamlandı~~ Nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde gözlerimi bir trende açtım. Herşey normal gibiydi. Yanımda sevgilimle huzurlu bir yolculuk yapıyordum. Ama hayır, hiçbirşey normal değildi. Bir süre sonra artık bir rüyada olduğumu düşünmeye başl...