Karanlıkta güvenebileceğin tek şey, yerde ki gölgendir, unutma.

1.2K 26 10
                                    

Saatlerdir odamın küflenmis penceresinden sokağın başında ki evi izliyorum. Dakikalar, saatler geçmişti fakat hiç bir hareket, insan, canlı belirtisi yoktu. Adeta terk edilmis bir sokaktı. Bu ne kadar hosuma gitsede içimi ürpertmiyor değildi. Bir süre sonra saate baktığımda saat'in 03:05 olduğunu gördüm , tamı tamına 3 saat geçmisti. Sokak lambasının hafif bir kıvılcımla çıkardığı o tiz ses bütün odamı kaplamıs ve kulağımı tırmalıyordu. şehrin merkezinde bu da neydi? derken; bir anda yanıp sönen ama bir nebzede olsa içimi ferah tutan sokak lambası da sönmüstü. Bir taraftan o kulak tırmalayan iğrenç sesin gittiğine sevinirken, bir yandan da her yer karanlık içinde kaldığı için korkmuyor değildim. Bu gerçekten sıkıntılı bir durumdu ve sokağın sonunda ki evin penceresi göz kamaştıran bir ışıkla parlıyordu, Acaba içeride birileri mi vardi? Yatıp uyumalı mıydım, yoksa gidip eve mi bakmalıydım?

Ve o zor kararı sonuçlandırmıstım. Sonuç ne olursa olsun, o eve gidecektim. Hazırlanmaya basladım; yanıma 3-5 tek sigara ve baba yadigarı olan ufak ama etkili çakımı aldım , paranormal bir varlığı kesinlikle baba yadigarı bir çakıyla yok edebilirdim değil mi? Daha eve gitmeden saçma sapan fikirlere kapılmıstım, paranormal varlıklara inanmıyordum.

Sonunda evden çıktım, apartmanın her an yıkılacakmışcasına sesler çıkaran ahsap merdiveninden inerken içimde tuhaf bir ürperti vardı. Ve sokaktaydım! Pencereden sokağı izlerken sönen sokak lambası tuhaf bir sekilde yanmaya basladı, adeta titriyordu. Ve içimden bir ses o eve gitmemem gerektiğini söylüyordu. Yavas adımlarla ilerlerken ileriden bir arabanın geldiğini gördüm, hafif sisli olan havada arabanında gözümü alan farıyla hiç bir sey görmüyordum. Arabanın camından bir kağıt yere düştü. Tam kağıtı alıp arabaya götürmek için eğildiğimde arabanın tuhaf bir sekilde karanlıkta kaybolduğunu gördüm, ve kağıtı alıp doğruldum. Bu kesinlikle eski bir kağıttı ve ürkmemi sağlamıstı. Kağıtta "Karanlıkta asla arkana bakma" gibisinden bir sey yazıyordu, bu beni daha çok endişelendirmiş ve bir o kadarda meraklandırmıstı. Kalp atısımı duyabiliyordum. Ve ilerlemeye basladım, o eve ne olursa olsun girecektim, evin penceresine doğru yürüdüğümde elmas gibi parlayan bir ısıkla karsılastım. Ve tam içeriye bakacakken, arkamdan ; "bunu yapmak istemezsin" diye bir sesle irkildim. Bu mahallemizin en yaşlı insanlarından Zekeriya amcaydı. Bu saatte dışarıda ne işi vardı? Neden bunu yapmak istemeyecegimi söylemisti? Ürkek bir sesle " burada ne işin var zekeriya amca?" Diye sordum. "Yoldan geçiyordum ve seni gördüm, bu ev de tuhaf seyler oluyor " dedi. Ve eve gitmemi söyledi. "Sen ne yapacaksın zekeriya amca?" dediğimde ise "seni ilgilendirmez çocuk" cevabını aldım. Bu her kimse zekeriya amca olamayacak kadar gizemli birisiydi. Bir tuhaf bakıyordu. Karsımda ki kisinin zekeriya amca olduğunu doğrulamak için evini sordum, doğru cevap verebilecek miydi? Eğer verirse bu cidden zekeriya amcaydı. Ya veremezse? Bu adamda kimdi? Tedirgin bir sesle "şurası marketin yanında ki ev" diye cevap verdi. Aldığım cevap beni fazlasıyla korkutmustu, çünkü orası zekeriya amcanın evi değildi. Ne yapacaktım? Ve korkuma yenik düsüp eve dönmeye karar verdim ve bozuntuya vermeden "iyi geceler zekeriya amca" dedim ve ilerlemeye basladım...

Tam evime girecekken arkama döndüğümde kimsenin olmadığını gördüm. Deliriyor muydum? Eve çıktım. Bunları kimseye anlatamazdım, eğer anlatırsam deli olduğumu düsünürlerdi. Kim düsünmez ki? saat 04:30 sıralarına gelmisti, Epey geç olmustu. Ve yatmaya karar verdim. Bu olayı yarın detaylı bir sekilde ineceleyecektim. Ve uykuya daldım.

Karanlıktan gelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin