Kör -49-

292 10 8
                                    

🎶Bölüm Şarkısı: Siz benim için bir şarkı bırakın lütfen. Dinlemek için sabırsızlanıyorum. 📍

Biz geldikkk!!!!

İki sene sonra bölüm atıyorum. Ben de inanamıyorum, soru sormayın bilmiyorum teşekkürler.

🌈

Aynanın karşısında kırmızı kravatımı bağlamaya çalışırken aceleciydim. İlay ve Göktulga bugün evleniyordu. Dahası Işıl ve Berkay da... Çifte bir düğünle grubun son çiftleri de evliliğe adım atacaktı. Kardeşlerimi gelinlik ve damatlıklar içinde görecektim ve bunun heyecanı beni kocaman gülümsetiyordu.

Ufuk içeri girdiğinde onun da boynuna taktığı siyah kravatla uğraştığını gördüm. Boğazında düğüm yapacaktı... İnanamıyorum.

"N'apıyorsun aşkım sen?" diyip aramızdaki mesafeyi kapattım. Kendi kravatımı birkaç hamlede bağladığım için hızlıca onunkini de bağlamaktı hedefim. Beklediğim gibi olmadı...

Belimden tutarak beni kendine çektiğinde dudaklarım dudaklarına çarpmıştı.

"Kravat bağlamayı bilmeyen bir aptal gibi mi gözüküyordum yoksa?" diye fısıldadıktan sonra dudağıma minicik bir öpücük bırakıp belimi serbest bıraktı. Hızlıca kravatını toparladığında, ben hâlâ mest olmuş bir şekilde ona bakıyordum.

"Hazırlanmazsan geç kalacağız bir tanem."

Silkelen ve kendine gel Barış! Bu adam zaten senin eşin, aynı eve gireceksiniz.

Kendime tesellimi verip üzerime de çeki düzen verdim. Hazır olduğumda evimizden çıktık. Düğün, kır düğünü olacaktı ve gideceğimiz yer şehirden birazcık uzaktı. Arabamız olduğu için şanslıydık.

***

Mekanın softluğu gözlerimi doldururken hızlıca arkadaşlarımızın yanına adımladık. Herkes nikahın kıyılacağı kısımda, beyaz tüllerin dolandığı iki direğin altında toplanmıştı. Işıl ve İlay göz kamaştırıcıydı; kezâ Berkay ve Göktulga da öyle.

Ufuk'un koluna girdim onların yanına gittik. Hepsiyle kocaman kocaman sarılıp, Ufuk'un uzattığı kutuyu alarak güzel gelinlerimizi karşıma aldım.

Bu bir gelenekti, bizim mutluluğumuzun nişaneleri güzel kızlarımızın değerini ancak böyle anlatabiliyorduk. Ben elime aldığım bir kolyeyi İlay'ın boynuna takarken, Ufuk da Işıl'ın boynuna diğerini takıyordu.

"Teşekkür ederiz, bebekler." diyerek sarıldı Işıl ikimize de.

Aynı tepkiyi İlay'dan da aldığımızda gülümseyip öpücük atarak masamıza geçtik.

***

Düğün bitmişti ve o kadar yorgun bir şekilde eve dönmüştük ki tek kelime edecek gücüm yoktu. Gecenin bir vaktine kadar oynayıp bir de üzerine içebildiğimiz kadar içmiştik. Başımın patlayacağını düşünerek koridorda yere serildim.

Ufuk da aynı şekilde benim üstüme serildiğinde, "Bittik." diyebildi.

"N'olur biri bizi yatağımıza ışınlasın..." dedim kısık sesimle. Son zamanlarda hiç bu kadar dağıldığımı hatırlamıyordum.

"Duş alalım, yoksa toparlayamayacağız." dedi Ufuk. O benden hallice konuşmakta hafif güçlük çekiyordu. Üzerimden kalktı ve sarsak adımlarla duşa girdi. Onun duştan çıkışını asla hareket etmeden olduğum yerde yığılmış bir şekilde bekledim. Bu kadar içmeseydim gerçekten çok iyi olacaktı...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KÖR | Texting •B×B•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin