5.Kokusu kokuna karışmış!

11.5K 355 40
                                    

Benim canım okuyucularım. Umarım beğenirsiniz. Ben severek yazdım umuyorum ki sizde beğenerek okuyacaksınız. Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin canlarım.
Seviliyorsunuz.

5.Kokusu kokuna karışmış!

Baray yastığın altında çalan telefonun sesiyle gözünü açtı. Kendi telefonu değildi. Elini Ahugüzar'ın yastığının altında uzattı.  Telefonu çıkarınca ekranda yazan yazıyı görmesiyle gülmeye başladı. 'Uyan... Uyan... Kahvaltı saati... Uyan Ahu.' Telefonu Ahugüzar'ın kulağına yaklaştırdı. Tepki dahi vermiyordu.

Biraz sonra Ahugüzar homurdanarak kalktı. "Bu saate kim niye kalkarki ya." Gözlerini açınca elinde telefonla Baray'ın gülümseyerek ona baktığını gördü. Kendini toparlayıp doğruldu. "Günaydın. Uyanabilmek için alarm kuracağını düşünmemiştim." Gülümseyerek konuşuyordu. Sanki uzun zamandır evli çiftmişler gibi kızın doğal davranması Baray'ın hoşuna gidiyordu. Daha bir kaç gün oluyordu ama Ahugüzar çoktan herşeye adapte olmuştu.

Ahugüzar 'Gülmek bir erkeğe bu kadar mı yakışır?' diye düşünmeden edemedi. Her sabah bu adamın gözlerine bakarak uyanmak ne güzeldi. "Günaydın. Dün Canan sabah yedi buçukta kahvaltının hazır olduğunu söyledi. Bende uyanamayacağımı bildiğimden aklıma başka çare gelmedi." Saate baktı. "Bu saat ne zamandan beri çalıyor ya." Homurdanarak yataktan kalktı. Yataktan uzattığı çıplak bacakları hemen dikkatini çekti Baray'ın. Kısa şortu hemen kalçasının altında bitiyor üzerindeki bol tişörtüne rağmen kalçalarının hareketi fazlasıyla belli oluyordu. Kız banyoya girene kadar gözlerini ondan çekmedi. Hala kendi kendine söyleniyordu.

"Erken kalkmak hiç akıl karı bir şey değil. Bir iki saat daha uyusalar ne olacak. Sanki bir yere yetişiyorlar."

Baray kızın haline gülmeden edemedi onun her zaman gülen yüzüne alışıyor rahat tavırlarından hoşlanıyordu. Ne zaman Narin'le karşı karşıya kalsalar bu hislerinden utanıyor aklına geldikçede kendine kızıyordu. Bir kez daha kendini kızı izlerken bulunca kendine kızsa mı kızmasa mı bilemedi. Ona alışması gerekiyordu.

Belkide çoktan alışmıştı ama farkında değildi. Onun doğal ve olağan hallerini görüpte ısınmamak mümkün değildi.

Ahugüzar hazırlandıktan sonra odadan çıkmak için kapıyı açtığında Baray odanın ortasın da duruyordu. "Sen gelmiyor musun?" Dedi. "Sen in. Birazdan geliyorum."

Ahugüzar kapıyı kapatırken karşıda Narin'in onu izlediğini gördü. Narin karşısında canlı, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle Ahugüzar'ı görmeyi planlamadığından onu görmezden gelerek gitti. Çocukça da olsa kaçabildiği kadar kaçmak istiyordu. Kızın etrafta sakince dolanması sinirlerini bozuyor, güzelliğini gördükçe içindeki kıskaçlık ateşi körükleniyordu. Ona katlanmak her gün daha zor geliyordu Narin'e. Alışması gerekirken nedense günden güne kinleniyordu.

Ahugüzar Narin'in arkasından annesinin kaldığı odaya gitti. Kahvaltıya indiklerinde herkes masadaydı. Kahvaltı sonrası Kenan ağa ile Baray iş için çıktılar. Ahugüzar, annesi, kayınvalidesi ve Elif ile beraber kahve içtiler. Gün için de gelin görmeye bir sürü misafir geldi. Bir ara mobilyacı geldi Ahugüzar odasında istediği dolap için model seçti, ölçüler alındı. Sonra dışarı çıkmak için hazırlandı. Üzerine her zamanki gibi kot ve tişört giydi.

Aynanın önüne geldiğinde parfümünün altında mavi bir kart vardı. Eline aldığında kartın Baray Haznedar'a ait kredi kartı olduğunu gördü. Aynanın üzerine kendisine ait yapışkanlı not kağıtlarından biri gördü. Üzerinde kartın şifresi olduğunu düşündüğü bir kaç sayı ve Baray yazıyordu. Kartın Baray Ağa tarafından bırakıldığını tahmin etmek zor değildi. Sabah odadan neden ondan sonra çıktığını anladı. 'Sanırım buna alışmam gerek.' Dedi kendi kendine. Kartı ve kağıdı cüzdanına koydu. Annesinden en son aldığı harçlığın da yarısı duruyordu. Bu günkü ihtiyaçlarını almaya yeterdi cebindeki para.

DOĞUNUN KIZILI-AHUGÜZAR(tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin