Bölüm 1

6K 133 8
                                    

Deniz Korkmaz'ın olaylı hayatına hoşgeldiin..

Bana destek olmak istersen yazıma oy verip yorum yaparsan çok mutlu olurum<3

Arkadaşlar oy ve yorum sayıları gerçekten çok az..

Zaten hiç yorum yapılmıyor ve bu beni biraz üzüyor.

neyse...

Bölümleri silip tekrardan yüklüyoruumm

İyi okumalar:)




"Ya abi sen salak mısın, insan gibi uyandıramıyor musun?" diye bağıran Doğa'nın bağırmasıyla uyandım. Kuzey abim yine yeni yeniden Doğa'yı su dökerek uyandırıyordu.
"Zıbarıyorum şurda." diye bağırdım. Kuzey abim yanıma gelip benim de üzerime su dökünce ağlamak istedim.
"Kuzey git burdan sana uçan tekme atarım, annee şu çocuğunu al burdan." diye bağırmaya devam ettim. Kuzey elini kulağına koyup duymamış gibi yaparak "ne dedin, ne dedin? Anlamadım, sen az önce bana" ABİNE" Kuzey mi dedin?" dedi. ~Allah seni ıslah etsin abi~
" Evet, Kuzey dedim. Ne diyecektim? Ebubekir Sıddık mı?" Doğa karşımdaki yataktan gülerek yanıma geldi. Bana sarılıp Kuzey'e baktı yön olan değil abimiz olan ~kabul ediyorum kötüydü:))~
"Ebubekir Sıddığımız, evet söyle bizi yaz tatilinde neden saat sabahın 9'unda uyandırdın?"
"Neee saat 9 mu? Kuzey kendine mezar taşı beğen." dediğimde Kuzey abim güldü ve bana bakıp "hastaneye gidiyoruz" Doğa;
"Sebep?" diye sordu. Kuzey;
"Kan tahlili yaptıracaksınız." Doğa;
"Sebep ne sebep? Biz niye kan tahlili yaptırıyoruz?" Kuzey;
"Kan kanseri olan hastalar için bizim de kanımızı alacaklar, eğer kanımız bir lösemi hastasına uyuyorsa bize haber verecekler ve biz de yardımda bulunacağız." dedi. İğneden ne kadar korksam da başka bir hayat söz konusuydu. Düşünsenize sizin kanınız sayesinde bir insan hayata dönüyor. Çok güzel bir his olmalı. Ama aklımda bir soru vardı ve onu da Kuzey abime sordum;
" Ebubekir Sıddığım tamam güzel gidip kan verelim de benim bildiğim 18 yaş altı kişiler kan veremiyor." Kuzey;
"Galiba aile onayı ile verilebiliyormuş ve acil bir durum olduğunda da verilebiliyor. Hadi hazırlanın" dedi ve odadan çıktı. Ben ve ikizim yani Doğa sırayla lavaboya gittik ve daha sonrasında üstümüze rahat şeyler giyip evden çıktık.
Hastaneye gittik benim ve Doğa'nın tansiyon yükselmeleri, şeker artışı, ayılıp, bayılmamız ve bildiğimiz bütün sureleri okumamızın sonunda kanımızı alabilmişlerdi:)
Tabi biz kriz geçirirken bizi videoya çeken babam, kenarda abim ve hemşirelerle birlikte bize gülen annem normal bir şekilde dursaydılar daha iyi olurdu ama yapabileceğimiz bir şey yok..
Hastaneden çıktıktan sonra bir kahvaltı salonuna gidip orada güzelce kahvaltı ettik. O süre zarfında annem, babam ve abim durmadan Doğa ve benim hastanedeki halimizle dalga geçiyorlardı:)
Ne:)) kadar:))) da:)))) iyi:))))))bir:))))))aile:)))))))

Daha sonrasında da eve geçtik.
Ellerimi yıkayıp üstümü değiştirdikten sonra hemen uyudum. Çünkü çocuk bir Deniz'in genellikle uykusu vardır.

"Deniz, deniz, kızım hadi uyan bak yemek hazır." babamın bana seslenmesiyle uyandım. Normalde çok çabuk uyanan bir insan değilimdir ama uykumu tam anlamıyla aldığım için hemen uyanmıştım. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve sofraya geçtim. Kuzey abim;
"Oooo uykucu uyanmış." ben de ona karşılık olarak;
"Ooooo Ebubekir Sıddığım da buradaymışş." dedim. Annem "Ebubekir Sıddık?" deyip kaldı. Anneme "evet anne onun adı artık Ebubekir Sıddık" babam "öyle isim mi olur?" diye sordu.
Canım ikizim Doğa'da büyük bir ciddiyetle "aaaa baba Ebubekir Sıddıklar topluluğuna şikayet ederim seni. Ebubekir Sıddıklar küçümsenmemeli." dedi. Ben ve Doğa gülerken annem ve babam 'biz bunları niye yaptık' der gibi bize bakıyorlardı. Abim de anlamsız bir şekilde bize bakıyordu.
Yemeğimizi yedik birlikte sofrayı kaldırdık ve bulaşıkları yıkadı. Abim çayı koydu ve oturma odasına geçtik. Televizyonu açıp Netflix'den Sherlock dizisini açtık 2. Sezonun 3. Yani son bölümündeydik. İzlerken yemek için bir şeyler getirdik ve çayı da yanımıza aldık..
İşte gerçek çay lovu..
Bölümü bitirdikten sonra ben ve Doğa hemen odamıza geçip uyuduk. Çünkü yarın sabahın 10'unda antrenmanlarımız vardı.
Ben okulda basketbol takımındaydım, Doğa'da futbol takımındaydı. Kuzey abim de profesyonel olarak yüzücüydü.
Çok defa yarışlara katıldı ve çoğunda da ilk 3 üçerisine girdi. Annem ve babam kendilerini her alanda geliştirmeyi seven insanlar oldukları için bizleri de öyle büyüttüler. Daha küçücükken bile çeşitli kurslara gittiğimizi hatırlıyorum. Annem ve babam bizleri genel olarak pek zorlamazlar. Yani bizler istediğimiz konularda kendilerimizi geliştiririz.
Bu nedenle de bir çok şeye yatkınlığımız olduğunu söyleyebilirim. Neyse benim artık uyumam gerek. İyi gecelerr:))

Merhabaa bu bölümde olayları biraz hızlı geçtim gibi hissettim. Ama olaylara geçmeyi çok istiyoruum. Seni seviyorum.

Şarkıyı da yukarıya bırakıyoruum:)))

Vio feat Şehinşah- Kabul Olmaz

Görüşürüzz:)))

Aklımda Bi KördüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin