السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
Nasılsınız? Özellikle bu konuyu seçmem bazı nedenlerden ötürü seçtim. Ölüm bir anlıktır ne zaman ve nerde bize geleceğini bilemeyiz. Onun için her ne yaparsak sanki son anımız gibi yaşayalım. Ölüme hazırlıklı olmaya çalışalım...
Acaba hazır mıyız? Bu soruyu hiç kendimize sorup düşündük mü? Şu an ölsem Rabbimin huzuruna ona layık bir kul olarak karşına çıkacak mıyım? Vs gibi sualler her daim aklımızda ve ona göre yaşantımıza çeki düzen verelim. Sonradan pişman olmayalım. Şu an nefes alıp bunları yazmam ve sizlerin okuması bize verilen mühletten ötürüdür. Ona göre düşünelim lütfen 😢
Ölümü çok yakında hissettim ve tarif edilemez. Haydi bismillah deyip yaptığımız bütün hatalardan istiğfar edip tövbe edelim daha vaktimiz dolmadan Rabbime layık kullar olalım...
Tövbe konusunu tekrar okumanızı tavsiye ederim... Bana da bol bol dua edin olur mu?
Konu uzun olabilir. Ama kısa tutmuş halim mahzur görün olur mu? Sizlere anlatmak isteyipte anlatamadıklarım içinde affınıza binaen hakkınızı da helal edin...
Konumuza dönelim o zaman...
Rabbim okuyup anlayıp amel edenlerden eylesin. Ve bir nebze olsa da sizlere bana faydalı olur...
ÖMRÜN SONLARINA DOĞRU İYİLİKLERİ ARTIRMAYA TEŞVİK
قال الله تعالى :وَهُمْ يَصْطَرِخُونَ فِيهَا رَبَّنَا أَخْرِجْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا غَيْرَ الَّذِي كُنَّا نَعْمَلُ أَوَلَمْ نُعَمِّرْكُم مَّا يَتَذَكَّرُ فِيهِ مَن تَذَكَّرَ وَجَاءكُمُ النَّذِيرُ فَذُوقُوا فَمَا لِلظَّالِمِينَ مِن نَّصِيرٍ .
Onlar cehennemde: "Rabbimiz, bizi buradan çıkar, önce yaptığımızın yerine iyi işler yapalım" diye feryat ederler. (O zaman onlara şöyle cevap verilir): "Size düşünmek isteyen herkesin düşünebileceği kadar uzun bir ömür vermedik mi? Ve üstelik size uyarıcı da gelmişti, öyleyse yaptığınız kötülüklerin meyvelerini şimdi tadın bakalım. Zalimler hiçbir yardımcı bulamayacakladır." (35 Fâtır 37)
37- Onlar orada "Ey Rabbimiz, bizi buradan çıkar da daha önce yaptıklarımızdan farklı, iyi işler yapalım " diye feryad ederler. Düşünmek isteyenlerin düşünmelerine yetecek kadar uzun bir süre sizi yaşatmadık mı? Ayrıca size uyarıcı da gelmişti, Şimdi azabı tadınız bakalım. Zalimlere yardım eden bulunmaz.
Belli ki, pişmanlıklarını, yanlış yolda olduklarını ve tutumlarını değiştirmeye kararlı olduklarını dile getiriyorlar. Ama iş işten geçtikten sonra. Nitekim kendilerine verilen kesin cevap hemen kulaklarımızda yankılanıyor. Bu cevap sert bir azar içeriyor.
Ömrünüzün size sağladığı geniş fırsattan yararlanamadınız. Oysa bu fırsat, düşünmek isteyenlerin düşünmeleri için yeterli idi. Üstelik; "Ayrıca size uyarıcı da gelmişti."
Bu uyarmayı ve sakındırmayı pekiştiren bir etkendi. Fakat aklınızı başınıza toplamadınız, çekinmeden sapıklığınızı sürdürdünüz. Öyleyse; "Şimdi azabı tadınız bakalım."
Burada iki karşıt tablo ile yüz yüzeyiz. Bir yanda huzur ve güven tablosu, öbür yanda endişe ve ızdırap tablosu. Bir yanda şükür ve dua namesi, karşı tarafta feryad ve çığlık narası. Bir yanda ilgi ve onurlandırma görüntüsü, öbür yanda ihmal ve azarlama görüntüsü. Bir yanda ruhları okşayan, yumuşak bir melodi; öbür yanda kaba ve kulak tırmalayıcı bir uğultu. Böylece tabloların hem ana hatlarında hem de ayrıntılarında tam bir simetri, eksiksiz bir uyum sağlanıyor. " "
![](https://img.wattpad.com/cover/207206284-288-k493878.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
📚Oku Öğren Amel et!!!
Fiction générale🍃السلام عليكم ورحمة الله وبركاته🍃 Kalbinde Allah'a ve Resulüne imanı olan Müslüman bazen ister istemezse gaflete düşülebiliyor. Bu gafletten kurtulmak için imanımızı tazelip kuvvetli olması lazım. Peki bunu nasıl yapabiliriz? Rabbimizin bize su...