༄𝐑𝐄𝐌𝐄𝐌𝐁𝐄𝐑༄ || Daughter(s) Of Stark

𝐒𝐭𝐨𝐫𝐲 𝐎𝐟 | 𝐀𝐥𝐞𝐱𝐚𝐧𝐝𝐞𝐫

~•~

Alexander'ın hikayesi biraz karmaşıktı.

Aslında, Alexander, Bucky'nin öz oğlu değildi.

Ah, en iyisi baştan başlayayım;

Takım, günü-daha doğrusu dünyayı- kurtarmanın verdiği keyifle zaferlerini kutluyorlardı.

Tony, elindeki viskiyi sallayarak, kahkalarla ikizler-ve tabii ki kendisinin üstün babalık yeteneklerinden- bahsediyordu.

Tony ve Clint'in arasında oturan Natasha, Tony'nin anlattıklarıyla kendinden geçiyordu.

"Awww"

"Çok tatlı!!"

"Ah, o minikleri o kadar özledim ki!" Natasha, dudağını büzerek kafasını Clint'in omzuna koydu.

Anne olduktan sonra, çok duygusallaşmıştı.

"Ah, ben de. O haylazları üsse daha çok getirmelisin."

Bruce, deri koltukta kaybolmuş bacaklarını sallayarak, Tony'e söylendi.

Tony, kıkırdadı.

"O 2 minik şeytanı en son getirdiğimde  ne olduğunu hatırlıyor musun?"

"Ah, hadi ama! Onlar sadece birer bebek!"

"Steve. Üssü patlatıyorlardı!"

Steve gülümseyerek, yüzünü buruşturup, elini sinek kovarcasına alayla Tony'e salladı.

Thor'la, Tony "kim daha hızlı içkiyi bitirecek?" Yarışı yaparken, Jarvis'in sesi duyuldu.

"Efendim, kapıda "bir şey?" Var."

Nat, yüzünü buruşturup, ekibin diğerlerine baktı.

Kimse oralı bile değildi.

Steve bile!

Nat, iç çekip ayağa kalktı. Niye her şeyi o yapmak zorundaydı?!

Kapıyı açtığında kapıda hiç "bir şey?" Göremedi.

Tam, kapıyı kapatacakken, bir ağlama sesi duydu.

"Aman Tanrım, lütfen düşündüğüm şey olmasın!"

Korkarak aşağıya baktı.

Düşündüğü şeydi.....

"Ve sonra dedim ki; hayır aptal o bir turşu!"

Herkes kahkaha atmaya başladı. Çoğu neye güldüklerini bile bilmiyordu. 

Natasha ise elindeki sepeti zorlukla masaya koydu. Bu bebek baya bir ağırdı.

"Nat? Elindeki de ne?"

"Bir sepet? Hey! Size bu üssü piknik yapın diye kurmadım!"

Natasha, Tony'i görmezden gelerek bebeği susturmaya çalışıyordu.

"Gerçekten Tasha, o da ne?"

Clint, Tony'nin yanından kalkarak, masaya doğru ilerledi.

"Bir BEBEK?!"

"NE-"

Clint'in tepkisi üzerine, Thor şaşkınlıkla, Tony'nin üstüne tüm viskiyi püskürttü.

5 dakika, Tony ve Thor'un stres dolu, inanılmaz bakışmalarıyla geçmişti.

"Şükret ki, daha önemli bir sorunumuz var. Ama bunun intikamını daha sonra alacağım."