🎡Merhaba! Sadece fikrinizi öğrenmek istedim. Bu "Story Of" bölümleri sizi sıkıyor mu? Yani "Ya bana ne bunlardan, ben bölüm okumak istiyorum!" Diyeniniz var mı diye merak ettim. Çünkü ben bu bölümleri yazmaktan gerçekten keyif alıyorum ve aynı şekilde sizin de keyif alarak okumanızı istiyorum💘
Lütfen fikrinizi belirtmekten çekinmeyin!İyi okumalar :)
~•~
Olivia, Jane ve soy adından anlaşıldığı üzere Thor'un kızıydı.
Olivia'nın da hikayesi pek içler açıcı değildi.
Jane, Olivia'ya hamile kaldığında çok tereddüt etmişti.
Nasıl olsa karnında bir tanrının çocuğunu taşıyordu.
Ve kendisi ise cılız, normal bir insandı!
Freya, Jane'e bu hamileliğin çok riskli olduğunu söylemesine rağmen, Jane bunu umursamadı.
Bebeğini ne olursa olsun dünyaya getirecekti.
Ya da Asgard'a?
Tamam bu pek önemli değildi.
Bu kendi canına mal olsa bile.
Jane, hamileliğini çok zor ve acı içinde geçirmişti.
Ama, hep çocuğunu doğurduğunda bunların geçeceğini söyleyerek kendini avutuyordu.
Yazık, başına geleceklerden haberi yoktu...
Thor'da, Jane için çok endişeleniyordu.
Onu kaybetmek istemiyordu.
Doğum günü geldiğinde, sarayda bir karmaşa vardı.
Herkes koşuşturuyor, bir şeyler gelip götürüyordu.
Ve, tabii ki çığlıklar...
Thor, Jane'nin yanında olmayı çok isterdi ama yapamazdı.
Annesi bunun kabul edilemeyeceğini, dışarıda beklemesini söylemişti.
Yıldırım Tanrısı koskaca Thor, şuan sarayın önünde çömelmiş bir şekilde bir haber bekliyordu.
Ne kadar trajedik!
Ekibin burada olmadığına şükrediyordu.
Yoksa kesinlikle bir hafta boyunca onunla dalga geçerlerdi.
Belki de daha fazla?
Thor, bunları düşünürken, birisinin ismini seslendiğini duydu.
"Efendi Thor?"
Thor, hızlıca başını hizmetliye doğru çevirdi.
Kadının yüzünden, bir şeylerin yanlış olduğu anlaşılabiliyordu.
"Ne oldu?"
Thor, hizmetlinin önünde belirlenen, gözleri dolu annesinin ağzını okudu.
"Üzgünüm..."
Onu kaybetmişti....
Jane'i.
Jane'ini.
Thor orada bağırıp, şimşekler çıkarıp bütün acısını ortaya dökmek istedi!
Jane'in ismini haykırmak istedi!
Ama yapamadı.
Onun yerine bir zavallı edasıyla odasına çekildi.
Ve Bir daha o odadan çıkmadı.
Jane, öldükten sonra, Olivia'yı emzirecek birileri aranıyordu.
Olivia şükretmeliydi ki, bir prenses olarak doğmuştu.
Yoksa, hangi dede-Odin- torunu için bütün halkı sıraya dizerdi ki?
Her şey çok normal gidiyordu.
Ama bir gün, Olivia çıldırmış bir şekilde çığlıklar atmaya, ağlamaya başlamıştı. Hiç susmuyordu.
Aç mıydı? Altı mı pisti? Yorgun muydu?
Hayır, hiç biri değildi.
Olivia, bu yüzden hiç bir süt anneyi de kabul etmiyordu!
Freya ne yapacağını şaşırmış bir haldeydi. Eğer torunu hiç bir süt anneyi kabul etmezse, ölecekti, bu açıktı!
Ama, Freya ne yapacağını biliyordu;
İstese de istemese de, Olivia'nın babasıyla tanışma zamanı gelmişti!
Freya, sinirli bir şekilde koridorlarda yürüyordu.
Thor'un odasının önünde durduğunda derin bir nefes aldı.
İlk başta kolay yoldan gidecekti;
"Thor, tatlım şu kapıyı açar mısın? Hadi, iki yetişkin gibi konuşalım."
"Git başımdan anne!"
Tamam, belki zor yoldan gitmeliydi.
Freya kapıyı tekmeleyip, açtı.
Thor ise şok olmuş bir şekilde ona bakıyordu.
"Az önce kapımı mı kırdın?'
Freya, Thor'un yakasından tutarak onu yukarı kaldırdı.
Tamam, Thor bunu beklemiyordu.
"Yeter artık! Senin bu çocukluğunun cezasını bu minik bebek çekiyor! Bu bebek ne kadar kabul etsen de etmesen de senin kızın! Jane'den bir parça! Senin yüzünü bir kere bile görmedi! Şimdi ise çığlıklar atıyor, ve hiçbir süt anneyi kabul etmiyor! Bu yüzden Thor kızına babalık yap, ve onu sakinleşir!"
Freya geri çekildi.
"Lütfen."
Thor, sendeleyip, koltuğa oturdu. Ne yapacağını bilmiyordu. Sorun Olivia'da değildi. Sadece...Jane'nin ölümünü kabul edemiyordu. Ama annesi haklıydı. Bunun suçunu o minik bebek çekemezdi.
Thor iç çekti. "Tamam."
Thor, Olivia' yı gördüğü andaki duyguları anlatamazdı. O onun çocuğuydu. Neden onu görmek bu kadar garip geliyordu ki? Ah, belki onu hiç görmediği içindir ha?
Thor minik adımlarla, Olivia'ya yaklaştı. Tombul yanaklı, sarışın bebek sızlanıp ona ellerini uzattı. Bu "beni kucağına al seni lanet herif!" Anlamına geliyordu. Thor gülümseyip, minik kızını kucağına aldı. "Tamam geçti."
Thor, annesinden öğrendiği ninniyi, Olivia'ya mırıldanırken, küçük Olivia'nın gözleri yavaş yavaş kapanıyordu. Thor bir koltuğa oturup, saatlerce minik kızının uyuyuşunu izledi. "Olivia Jane Odinson. Benim minik kızım. Baban seni hiç bırakmayı bırak, kucağından bile indirmeyecek."Dediği gibi de yapmıştı.
Olivia hala ne zaman bir kabus görse, sadece babasının kucağında, ona ninni söylemesiyle uyuyabilirdi.
"Hadi uyan benim küçük Oluvia'm. Ben seni yine kucağıma alıp, ninniler söylerim. Sen yeter ki uyan..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
༄𝐑𝐄𝐌𝐄𝐌𝐁𝐄𝐑༄ || Daughter(s) Of Stark
Fanfiction#1daughterofstark #4romanogers #13natasharomanoff "Bana söz vermiştin!" Genç kız, ellerini saçlarının arasından sinirle geçirdi. Gözyaşlarına hakim olamıyordu. Keşke Linda burada olsaydı. Ona destek olurdu. Her zaman ki gibi. "Üzgünüm, ama sizi tanı...