11. Bölüm

481 35 37
                                    

Ailemin öldüğünü zor da olsa kabul etmek zorundaydım. Dün gece annemi ve babamı rüyamda gördüm. Beni çok sevdiklerini ve mutlu olmamı istediklerini söylediler.

Ağlaya ağlaya uyanmıştım, saatlerce kendime gelememiştim. Ilk defa annem ve babamın mezarına gitmeye karar vermiştim.

Hava baya bulutuydu, hızla mezarın kapısından içeri girdim ve mezarların başına geldim.  Evet artık kabullenmiştim.

"Anne ben geldim, kızın..
Nasılsın?
...
Ben de iyiyim. Sizi çok özledim. Gece rüyama geldiğinize göre siz de beni özlemiş olmalısınız. Anne ben 20 yaşındayım biliyor musun? Baya büyümüşüm dimi. Oysa daha siz öldüğünüzde 17 yaşındaydım. Zaman çabuk geçiyor. Hiç kabul etmek istemedim öldügünüzü. Sanki bir yerden çıkıp gelecekmişsiniz gibi hissettim. Bekledim, gelmediniz. Günlerce üstüm açık uyudum olur ya üzülür dayanamaz gelir üstümü örtersiniz diye düşündüm. Ağlaya ağlaya uyandım. Çünkü gelmediniz, sabah üstüm hala açıktı. Kırılmadım, merak etmeyin. Ben size nasıl kırılırım ki.  Anne sana birşey anlatacağım ama nasıl söyleyebilerim bilmiyorum. Babacığım sen de dinle ama sakın kızma tamam mı? Sonra ben çok üzülürüm." 

Gözlerimden akan yaşı sildim ve konuşmaya devam ettim.

"Anne kızma ama tamam mı? Ben aşık oldum. Hani ilk görüşte aşk olur demiştim hatırlıyor musun? Oluyormuş. Böyle çok güzel bir duyguymuş. Damadın çok iyi, yakışıklı da. Üstelik o da bana aşık olmuş ama bilmiyor. Aşık olduğu kızla yazışıyor. Haberi yok.  Yakında karşısına çıkacağım ama şimdi değil. Henüz cesaretim yok.

Anneannem beni istemedi sokağa attılar. Geçinemezlermiş, oysa ben çalışıp onlara bakacaktım. Hiç mi vicdanları sızlamadı?

Sonra 2 gün dışarda çöp kenarında uyudum anne. Üzülün diye demedim, içimi dökmek istedim. Sonra bir anneanne ve dede geldi. Acıdılar bana, oysa ben kimse acısın istemedim. Acınacak haldeydim. Sevdiğim adam da acıdı bana.

Beni evine aldılar. Torunları gibi sevdiler, korudular, yiyecek yemek, giyecek kıyafet, yatacak yatak verdiler anne. Ben  onların hakkını nasıl öderim. Çalışıyorum elimden geldiğince.

Neyse yine çok konuştum. Bilirsin, çenem açıldı mı susmak bilmez. Hep derdin ya bana. 

'- Off evren ağız tadıyla dizi izleyemedim. Az susta şu diziyi izleyeyim'derdin.

Ben de kırılırdım. Anne ne olur yine de söz bu sefer kırılmayacagım. Yalvarırım anne,  baba, sizsiz bırakmayın beni. Parkta bir anne çocuk görünce oturup saatlerce izliyorum. O çocuk çok şanslı ama haberi yok.

Değerini anlaması için kaybetmesi mi gerekiyor insanoğlunun. Okula giderken aileleri ile gelen kişileri görünce içim cız ederdi. Toprağınıza kurban olurum sizin."

Egilip topraklarını öptüm. Hava kararmaya başlamıştı.

" Neyse ben artık kalkayım. En kısa zamanda tekrar geleceğim. Sizi çok seviyorum. Ağlamıyorum tamam mı? Sildim gözyaşımı. Kendinize iyi bakın. Anneannem ve dedem bana iyi bakıyor. Siz beni boşverin. "

Küçüğüm // TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin