Multimedia:Halsey-Nightmare
Olaylar sizce de fazla hızlı gelişmeye başlamadı mı?
Bu hapishaneye geleli 5 ay olmuştu. Buraya alışmanın pekte kolay olduğunu söyleyemem ama insan mecbur kalınca bir şekilde alışıyor. Çünkü alışmak zorunda kalıyor. Her canlı kendi yaşam yerlerinde uygun adaptasyonlar gerçekleştirir. Neden peki? , neden her canlı yaşadığı ortama uyum sağlar? , neden bunu yapar? Çünkü dediğim gibi bunu yapmak zorundadırlar. Eğer yaşadığınız ortama uyum sağlayamazsanız, zaten yaşayamazsanız. Doğanın kanunu böyle ve ben buraya az-çok uyum sağlamayı başarmıştım ama şimdi tanımadığım bir insan veya başka bir deyişle tanımadığım, hayatımda daha önce hiç rastlaşmadığım insanlar arkadaşımı esir almışlar. NEDEN ? işte şu an aklımdaki tek soru buydu 'neden arkadaşımı kaçırdılar?' , 'neden adını bile bilmediğim bu insan benim adımı biliyor ve benimle görüşmeye geldi?' , 'neden, benden ne istiyorlar?' aklımdaki sorular çoğalmaya başlarken karşımda ki kişinin siniri geçmiş olacak ki sıkmış olduğu elini açtığında, resmen avuç içini deşmişti. Ben onun ellerine bakarken, onun ellerine baktığımı anlayınca hemen ellerini çekti ve tam sandalyeden kalkıyordu ki, sorduğum soru ile tekrar yerine geri oturdu.
-Ben ''Senin adın ne? ''
Ses tonum biraz kısık çıkmıştı ama belli etmemeye çalışıyordum. İçimden kısık çıkan ses tonuma küfür ederken konuşmaya başladı.
-* ''İsmimi şu anda sana söyleyemem.''
Al işte kafamda bir soru işareti daha belirdi. 'neden ismini bilmemi istemiyor?'
-Ben ''Tamam da. neden söyleyemezsin? Sen benim ismimi biliyorsun, benimde senin ismini bilme hakkım var.''
-* ''Şu an hiç zamanı değil. Zamanı gelince öğrenirsin Farecik.''
-Ben ''Peki o zaman sana neyle hitap edicem? Ve bana farecik deme! ''
-* ''Bana Çavuş diyebilirsin. Ve tamam sana bir daha farecik demiyicem farecik.''
-* ''Senin fareciğinin ben! Neyse tamam o zaman sen bana farecik dersen bende sana Atom Çavuş diyicem.
Atom Çavuş bana 'sen bu dünyaya ait olamazsın' gibi bir bakış attıktan sonra sandalyeden kalktı ve benimde kalkmam için işaret etti.
-Ben ''Nereye Atom Çavuş? ''
-Atom Çavuş ''Görüşme süresi bitmek üzeredir. Müdür odasına gidelim.''
-Ben ''Tamam seninle gelicem ama sen beni bu hapishaneden nasıl çıkartmayı düşünüyorsun? nasıl olucak bu iş peki?''
-Atom Çavuş ''Sen sadece beni takip et.''
Çavuş ile beraber müdürün odasına doğru ilerlemeye başladık. Beni nasıl bu hapishaneden çıkartabileceği hakkında hiç bir fikrim yok ama nedense ona güvenmeye başladım. Nedenini bilmiyorum, kendisini tanımıyorum ama içimdeki hisler nedensizce ona güvenmemi işaret ediyor.
Müdür odasının kapısına geldiğimizde boğazımı temizledim ve Çavuş'a baktım. O da bana göz kırptıktan sonra cebinden telefonun çıkartarak bir numarayı tuşladı. Telefon ilk çalışında açıldı ve Çavuş 'Getirebilirsin' dedikten 15 dakika sonra koridordan yanımıza doğru gelen 40-45 yaşlarında bir adam elinde tuttuğu belgeleri Çavuşa uzattı. Çavuş belgeleri gözden geçirdikten sonra başını aşağı salladı ve yanımızdaki adam geldiği yere geri döndü. Adam gittikten hemen sonra daha fazla beklemeyip kapıyı çalarak içeriye girdik. Daha doğrusu ben içeriye girdim Çavuş ise içeriye bodoslama daldı. Müdür Çavuş'u gördükten sonra biraz gerilir gibi oldu. Yani içeriye kim böyle dalsa gerilirdi zaten.
Çavuş elindeki belgeleri müdürün masasının üzerine koyarken bende Çavuşun yanında durmuş, müdüre bakıyordum. Müdür masadaki dosyaları eline alarak incelemeye başlayınca Çavuş'ta konuşmaya başlamıştı.
-Atom Çavuş ''Merhabalar. Alev Asel DEMİRHAN davası için gelmiştim. Tekrardan mahkemede görüşme talep ediyorum. İşte bunlarda gerekli olan tüm belgeler.''
Müdür yerinden kalkarak odasında bulunan kocaman dolabın içerisinden bazı eşyaları karıştırdıktan sonra çekmecesinden bir dosya alarak yerine geri oturdu ve belgeler ile dosyayı karşılaştırırken konuşmaya başladı.
-Müdür ''Burada yazılanlara göre Alev Asel DEMİRHAN'ın bir cinayet işlediği ve birde kadın yaralamaktan 22 yıl ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırıldı görülüyor.''
-Çavuş ''Cinayet'i işleyen Alev Asel DEMİRHAN değil. Size uzatmış olduğum belgede de Alev Asel DEMİRHAN'ın cinayet işlemediğine ve bir kadını yaraladığına dair kanıtlar açık ve net bir şekilde belirtilmiş.''
Beynimin içerisinde dönüp duran 'Alev Asel DEMİRHAN' ismi artık başımın ağrımasına neden olmuştu. Bana bu ismi annem koymuştu. Her zaman alevli bir kız olmam için, karşıma gelen zorluklara karşılık verebilmem için, korkutucu şeylerden korkmamam için bana her zaman 'Alevim' derdi. Ama annem şimdi yanımda değil ve artık bana 'Cesur kızım', 'İşte benim Alevim' veya 'Güçlü, korkusuz kızım' demiyor. Ya da babam bana her bağırdığı ve şiddet göstermeye çalıştığı zamanlarda, odama kaçıp yatağımın en köşesine oturarak battaniyemi her tarafımı kaplıyıcak şekilde örttükten sonra sessizce ağladığımda, babama karşı gelerek babam ile kavgalarının hemen ardından sessizce odamın kapısını açıp yanıma gelerek saçımı öpüp, okşayan ve 'Her şeyin bir gün iyi olacağını' söyleyen bir annem yok artık benim.
Sadece BEN VE KENDİM VARIZ !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'YAĞMURUN ARKASINDAKİ SİS'
Misterio / Suspenso''Hayat'ta kalmayı başarırsan harlanan ateşte yanarsın ama başaramazsan aynı ateşte kara bir kömür olarak kalırsın.'' ''Ve şunu çok iyi biliyorum ki ben bu Dünya'yı kasıp-kavuran, gittikçe daha da çok alevlenip harlanmaya devam eden bu ateşe, körük...