| t w e n t y

355 45 30
                                        

______________________________

we found each otheri helped you out of a broken placeyou gave me comfortbut falling for you was my mistake

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

we found each other
i helped you out of a broken place
you gave me comfort
but falling for you was my mistake

______________________________

parkjm: ama sana aşık olmam benim hatamdı.

123,9k. beğenme, 98,7k. retweet

______________________________

jimin gergin hissediyordu. hem jungkook onu sevdiğini söylemişti.. hem de jimin onu resmen kendi evinden bambaşka bir yere taşınmayı teklif etmişti.

jimin heyecanlanmak istemiyordu.. çünkü, biri birini sevebilirdi. arkadaş olarak, kardeş olarak, ya da.. nasıl dese bilemiyordu. cidden düşündüğü anlamda mı seviyordu onu?

basbaya gergin ve heyecanlı hissediyordu işte. nedeni ikisi de olabilirdi.

biliyordu, jungkook'un bir suçu yoktu. o sormuştu ona kendisiyle gelmek istiyor mu istemiyor mu diye.. ama yine de elleri titriyordu heyecandan.

jungkook ile henüz hiçbir şey planlamamış olsalar da o çoktan toparlanmıştı. zaten bir ayı bile zor geçirmişti burada, bu lanet otel odasında.

üzüntü, pişmanlık ve huzursuzluk onu neredeyse hasta edecekti.

zor dayanıyordu. zaten şu sıralar gittikçe zayıflamıştı.

jeon ona bir gün, "bir şeye ihtiyaç duymak beni iğrendiriyor." dediğinde jimin de böyle hissetmişti.

nedense artık ne su içmek, ne de ihtiyacı olduğu nefesi almak istemiyordu. bu onun için yeni gelen bir histi. onu korkutuyordu.

günler geçtikçe ömrü hızlı bir şekilde -aslında, gerektiğinden çok çok hızlı bir şekilde- kısalıyor gibi hissediyordu. sanki elinde uçup gitmesini istemediği bir kelebek vardı da, o gidince jimin de gidiyordu peşinden.

eh, işi olan ama kendisi o işi hobi olarak gören işinden kovulmuştu. ailesi ona destek vermeyi kesmekle tehdit edip duruyordu.

jimin ne zaman bunlar aklına gelse 'olsun,' diye geçiriyordu içinden ama, o da biliyordu kendini kandırdığını. bu çoğu zaman umrunda olmasa da geceleri kendisini yiyip bitiriyordu.

sanki gittikçe solan bir çiçek gibiydi jimin, etrafından kimse de engel olmak için çıkıp su vermiyordu ona. zaten.. çoğu kişi için olmaması gereken bir engel gibiydi jimin. olsaydı zarardı, olmasa ne olurdu ki? sadece biraz daha az derde düşmüş olurdu çevresindeki insanlar.

it's all over : jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin