| e n d

556 43 170
                                    

______________________________

peçeteleri ve bol küfürleri hazırlayalım.

huh, hadi bakalım.

gitme, kal

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

gitme, kal.
ya da, beni de yanına
al da kalmayayım

______________________________

"bebeğim, ben geldim! özür dilerim, birazcık geç kaldım. kasiyer bir türlü geçiremedi şu aptal kredi kartını." jeongguk elindeki poşetleri bırakmadan kapıyı dikkatli bir şekilde bacağıyla kapamış, sonrasında da zor bela kilitlerken iç çekmişti.

dün olanlardan sonra belki de en iyi kararı vermiş, zamana bırakmıştı her şeyi. biliyordu, belki de bu olanlar erkenden bitecekti ama jimin şimdiden onun umudu olmuştu.

içinde solan çiçeklerin hepsi onun sevgisiyle yeniden açmaya başlıyordu ve bu jungkook'un alışmak istemediği bir şeydi. ha, olur da alışsa, neler olacağını tanrı biliyordu. jungkook korkuyordu çünkü birini kaybetmekten nefret ediyordu.

ve lanet olsun ki şimdiden aralarında öyle bir bağ oluşmuştu ki, aynı anda jungkook'u hem deli hem de mest ediyordu.

"hey, jimin? neredesin? marketten geldim, gel de yardımcı ol. beraber hazırlayalım kahvaltıyı." zorla mutfağa ilerleyip poşetleri koyarken içeriye doğru bağırmıştı jeongguk.

düşünceliydi, bu konu hakkında konuşmalılar ve bazı şeylere açıklık getirmelilerdi. eh.. daha sadece yaralarını biliyorlardı birbirlerinin. ve.. jeon'un kafasına aniden dank etti.

o.. jimin'in yaralarını görmemiş ve hiç saramamıştı ki. bu düşünce kalbine bir ok gibi saplanırken kafasını sağa sola salladı, nedeni belli, bu aptal düşüncelerinden kurtulmak için.

daha bir sürü vakitleri olduğunu düşünüyordu jungkook. yapabilirlerdi, ilk önce kendisi iyileşmeli ve sonra jimin'e yardım etmeliydi.

hem.. bir yaralının nerede diğer yaralılara koştuğu görülmüştü ki? "jimin." diye geçirdi içinden jungkook. belli ki o, bile bile kendini ateşe atmayı seviyordu.

jimin hâlâ uyuyor muydu? "seni uykucu.. hâlâ uyuyor musun yoksa?" jeon'un o kadar bağırmasından sonra neden sessiz kaldığı hakkında bir fikri yoktu. belki, uyumamıştı ve banyoya girmişti. eh, jeon boşuna panik yapıyordu işte.

it's all over : jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin