Yine hüzünlü bir akşam vakti
Güneş gurub etti, gün ardından bitti.
Kararmaya başladı dağlar ve taşlar.
Kuşlar, böcekler çoktan yuvalarına çekildi.
Köşe başında bir çocuk,
Belli ki çekileceği ne bir köşesi ne de bir evi var.
Başı elleri arsında öylece yumulmuş kalmış.
Dünya’nın gözleri önünde çaresizliği sonuna kadar yaşıyor.
Ey bakan körler!
İnsan hayvandan daha mi değersiz?
Dünya bu çocuğa ev olamayacak kadar mı küçük?
Şimdi gitsem yanina, tutsam elinden, Hadi bize gidelim desem.
Gelir mi beninle, inanır mı biz diye bir şey olduğuna?
Doğru ya biz diye bir şey yok ki!
Çocuklara sokakları layık gören bedbinler!
Katlettiniz bizi, biz olabilmeyi.
Ey saraylarda keyif çatan dünyaperestler!
Isıtıyor mu soğuk duvarlar sizi? Koruyacak mı sizi ölümden?
İki metre kefen, iki metre mezardan...
Yetmez deme bana!
Ölmem deme sakın!
Diyenlerin ne mezari kaldı,
Ne de kefenleri var üzerlerini örtecek.
Biz demiştim ya az önce!
İnsanliği öldürenler! Bizi de öldürdünüz.
Çok mu zordu biz olarak birlikte yaşamak?
Ey midesi doyup da gözü doymayan açlar!
Doymak için ölmeyi mi bekliyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATRE {Şiir Kitabı}
PoetryBazen bir dize , kitapların anlatamadığından daha çok şey anlatır. Hani içinizden konuşmak gelmez de karşınızdaki kişiye öylece bakarsınız. Fakat öyle bir bakıştır o bakışınız ki sabahlara kadar konuşsanız anlatmak istediğinizi o bakışınızla anlattı...