3.Bölüm 🌠

1.3K 84 24
                                    

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 🌠

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Tarık
"Kendine gel Kerim! Gamze'yi başkasıyla gördün az önce." dedim şaşkınlıkla. Bana bakıp göz devirdi.

"Farkındayım." deyip yürümeye başladı. Bende arkasından baktım önce. Birkaç saniye sonra adımlarım peşine yöneldi.

"Ee ne bu tavır? Hesap sormayacak mısın?" diye sordum kolundan tutarak. Olduğu yerde durdu kolundan tutunca. Önce kolundaki elime baktı, sonra yüzüme baktı ve kolunu yavaşça çekti elimden.

"Soracağım tabii. Zaten rahatlamamın sebebi de bu. Ayrılmak istiyordum bende ama sebebim yoktu. Artık var." dedi ve yürümeye devam etti. Içimde büyüyen mutluluğa engel olamıyordum. Bana ne oluyorsa? Peşinden gittim yine.

"Gel bize gidelim." dedim Kerim'e yetişip.

"Valla çok isterdim kardeşim ama önce şu işi halletmem gerekiyor." dedi. Kardeşim demişti. Bana hep Ceyhun'la Kağan da kardeşim derdi bir şey olmazdı. Şimdi neden canım acıdı?

"İyi tamam. Ben burda ayrılıyorum. İyi akşamlar." dedim soğuk bir şekilde ve eve doğru yürümeye başladım kafamdaki sorularla.

Eve girdiğimde odama geçerken abimin odasına bir göz atayım dedim ama  yine her zamanki gibi, abim yine oyun oynuyordu. Evet, gamer bir abim vardı. Işten gelince duş alıp, yemek yer sonra oyunun başına geçerdi vakit kaybetmeden. Bu oyun aşkıyla nasıl üniversiteyi bitirip, mühendis oldu şaşırıyordum bazen. Tam odama geçerken abimin sesini duydum.

"Hop kaçak! Nereye gidiyorsun? Gel biraz konuşalım abi kardeş." dedi ve bana doğru döndü tekerlekli, dönen sandalyeyle.

"Oyun oynuyorsun. Sonra konuşuruz." dedim.

"Öldüm zaten. Gel hadi oğlum ne naz yapıyorsun?" dedi. El mecbur girdim odaya. Yatağına oturdum. "Ne bu yüzünün hali?  Sevdiğin sana abi falan mı dedi hayırdır?" dedi alayla. Şaşkın bir şekilde abime bakakaldım. Bana çip takmış olabilir miydi. "Ne bakıyorsun oğlum öyle? Anlatmayacak mısın? Ne oldu?" dedi. Az önce dalga geçmişti anlaşılan. Derin bir of çektim.

"Bir şeyim yok." dedim.

"Şu çektiğin of tan sonra inandım emin ol." dedi ve sandalyeden kalkıp yanıma oturdu. Omuzuma koydu elini destek olur gibi. "Hadi söyle. Kerim mi derdin?" diye sordu. Kalbim hızla atmaya başlamıştı. Ne yani abim... Biliyor muydu? Kocaman actigim gözlerim ve şaşkınlıktan açılan ağzımla abime bakakalmıştım yine. Eliyle çenemden ittirip ağzımı kapatmalı sağladı gülerek. Bende bu hareketle kendime geldim. "Niye bu kadar şaşırdın? Gamer olduk diye hayattan soyutlamadık kendimizi. En azından hâlâ Kerim'e nasıl baktığını anlayabilecek kada oyunla bozmadım kafayı." dedi. Bende şaşkınlığı biraz olsun atmıştım üstümden.

"A-abi bir şey demeyecek misin?" diye sordum.

"Ne diyeyim?" diye sordu. Kızmış gibi görünmüyordu.

"Bir erkeği seviyorum ya abi?" diye üsteledim. İste şimdi kızmıştı. Kaşları çatıldı ve konuşmaya başladı.

"Ne var bunda? Birini sevebiliyor olmana neden kızayım? Ne diyebilirim ki? Kalbin birini sevmiş. Bu kız yada erkek ne farkeder ki?" dedi ve yüzündeki ifade yumuşayıp alaylı bir ifadeye bıraktı yerini. "Ha tabi sen şapşal olduğun için en yakın arkadaşına kapatırmışsın gönlünü." dedi gülerek. Bende gülmüştüm istemsizce. Haklıydı çünkü. "En yakın arkadaş sevmenin laneti de budur işte. O seni kardeşi olarak görür. Sana kardeşim falan deyip zırvalar. Kerim'in sana yaptığı gibi. Yada bir ihtimal, aşık olan yakın arkadaşın aşkı karşılıklıdır. Diğeri ad koyamıyordur veya o kişiye verdiği değere yoruyordur hislerini. Bu yüzden kendine kabullendirmek için kardeşim falan deyip, kardeş gibi davranıyordur. Ama bir ihtimal tabii bu." dedi. O ihtimal için neleri verirdim bir bilsen abi. "Sen ona böyle bakıyorsun ve o hala anlamıyorsa, ne diyeyim? Aptalmış." dedi.

"O kadar mı anlaşılıyor?" diye sordum bıkkın bir şekilde.

"Anlamayan aptaldır net." dedi.

"O zaman Kerim aptal." dedim bende. Çok sinirliydim ona. Bana kardeşim demişti lan. Sensin kardeşim! Yani değil tabi de...

"Onu biliyoruz. Ama benceee Kerim belki anlamazdan geliyor olabilir. Yani umutlandırmak gibi olmasın ama az önce bahsettiğim ihtimal olabilir belki." dedi.

"İyi de ben ona yavşıyorum. Ciddiye almıyor." dedim kızarak.

"İşte sorun burda. Kerim'e aptal diyorsun ama sende aptalsın. Ciddiye almıyor. Yani senin ona şaka yaptığını düşünüyor. Duyguların olduğundan haberi yok." dedi abim.

"E iyi de bakışlarım..." dedim. Tutunacak son dalım bir o kalmış gibi...

"Ha işte orda Kerim suçlu. Ya kör yada çok iyi bir oyuncu." dedi abim. Kafam karışmıştı. "Bence güzel kardeşim, sen bir duş al. Bir şeyler ye ve sağlam kafayla düşün." dedi. Gerçekten sağlam kafayla düşünmem gerekiyordu. Kerim biliyordu da bilmezden mi geliyordu? Ulan Kerim bu yaşımda dert sahibi oldum senin yüzünden. Abime teşekkür edip odama geçtim. Kendime temiz çamaşırlar alıp banyonun yolunu tuttum. Kısa ve hızlı bir duştan sonra odama geçip yatağıma uzandım ve abimin dediği gibi düşünmeye başladım.

Diğer bölümlere nazaran uzun oldu.

Yorumlarınızı bekliyorum

Sizleri seviyorum 💜

İLK HEYECAN (BxB) MUCİZEM SERİSİ 3. KİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin