BÖLÜM 15

745 57 187
                                    


Akşam yemeğinden sonra yatak odasında şarabını içip klasik müzik dinleyerek rahatlamak kesinlikle günün en güzel kısmıydı. Gün boyunca belgelerle ilgilenmek, iyi Kaptan Amerika'yı oynamak ama aynı zamanda Hydra'yı yönetmek yorucu olabiliyordu.

Loki'nin ihanet hakkında söyledikleri de zihninde dolanıp duruyor ve Bucky'nin yaptığını aklına getiriyordu. Bir eli dalgınlıkla göğsündeki yara izine gitti. Parmakları oradaki kabarık derinin üzerindeki çizgiyi takip ederek aşağı yukarı gidiyordu. Bucky'den kolunu alarak onun ihanetini cezalandırmış olsa da ilk zamanlardaki gibi ona güvenemiyordu. Güvenmek için kendine yalanlar söylediği bile oluyordu. Şimdilik sadece oğlu gibi gördüğü Peter'a güvenmekle yetinecekti.

Odanın kapısı açılınca içeriye Tony girdi. Gözleri anında ona çevrildi. "Hoşgeldin Tony."

Tony gülümseyerek ona yaklaştı. "Seni özledim."

Steve başını koltuğa doğru yaslayıp ona baktı. "Tony... Sana güvenebilir miyim?"

"Elbette."

Steve elini ona uzattı. Tony elini onun elinin içine yerleştirdi. O anda Steve onu kendine çekerek kucağına oturttu. "Emin misin Tony?"

Tony kaşlarını çattı. Neden böyle tuhaf sorular soruyordu. "Güvenini sarsacak birşey mi yaptım?"

"Benim Kaptan Hydra olduğumdan sağ koluna bahsettin mi?"

Tony kısa bir süre onun yüzüne baktı ve sonra konuşmaya başladı. "Hayır. Ona sadece Shield liderinin uyuşturucu sevkiyatı yaparken bize yardımcı olacağını söyledim. Senin kim olduğunu asla söylemem. Hâlâ benim bu konuda ciddi olduğuma, seni tamamen kendime istediğime inanmıyorsun değil mi? Sadece benim ol, sadece benimle ol, hep yanımda olmanı istiyorum. Bu artık sadece bir arzu ya da tutku değil, benim için daha fazlası. Hiç kimse için hissetmediğim bir duygu benliğimi sardı. Kurtulamıyorum. Kalbini kazanmak için elimden geleni yapıyorum. Yeterki bunları gör. Çabaladığımı gör."

Steve onun gözlerinin içine baktı. Ve orada yalan görmedi. Uzun zaman önce kaybettiği şefkatli yönü bir anda açığa çıktı. Onu kendine çekerek sıkıca sarıldı. Tâbi bu Tony'de şok etkisi yaptı. Kısa bir anlığına hareket edemedi. Ama hemen sonrasında yavaşça kollarını onun beline doğru sardı. Başını iyice omzuna gömdü. Bu sıcaklık iyi gelmişti. Tam onun bu hâline alışmaya çalışırken bir de saçlarının okşandığını hissedince şaşkınlığı iki katına çıktı.

"Yolun sonuna kadar, yani ölüme kadar beni izler misin Tony?"

Tony tebessüm ederek başını kaldırdı. "Evet. Gerçi ikimiz içinde ölümden bahsetmek için erken. Unutmaman gereken birşey var çünkü."

"Neymiş o?"

"Yanında mükemmel Tony Stark olduğu sürece sırtın kolay kolay yere gelmez."

Bunu duymasıyla bir kahkahası odada yankılanan Steve'e bakarken iç çekmeden duramadı.

'Yeterince büyüleyicisin be adam. Bir de gülümseyerek gözüme daha yakışıklı görünmesen ya.'

Steve yüzünde bir tebessümle ona baktı. Tony onun gözlerinden bakışlarını ayırmadan elini tutup dudaklarına doğru götürdü ve avuç içine bir öpücük kondurdu.

"Sana bağlılığımı sunuyorum. Asla ihanet etmeyeceğim. Bunu yapmaktansa ölümü göze almayı tercih ederim."

Steve onu hızlıca kendine doğru çekerek dudaklarının birleşmesini sağladı. Sunduğu bağlılık gerçekten etkilenmesine neden olmuştu. Güvenebileceği biri olduğu hakkındaki inancı tamdı.

THİS WORLD İS MİNE! (STUCKY & STONY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin