BÖLÜM 16

682 57 137
                                    


Tony sabah diğer günlerden daha güzel bir güne uyandı. Şu anda yanında uyumakta olan sıcak bedenin sahibi artık sadece onunla bu yatağı paylaşacaktı. Kazanmanın verdiği sevinç ve gurur tüm hücrelerini sararken elini onun teninde gezdirmeye başladı. Rahat durmayı kesinlikle reddediyordu. Yeniden projesini yapmaya devam etmeden önce bu tenin tadını çıkarmalıydı ki bir sonraki görüşmelerine kadar onsuz idare edebilsin.

Steve gülümseyerek gözlerini açtı. Tony'nin elleri normalden daha arzu dolu hareket ediyordu. Elini uzatarak onun elini tuttu ve dudaklarına götürerek önce avuç içine bir öpücük kondurdu. Sonra dilini aynı noktada gezdirdi. Kahverengi gözlerinin bir anda koyulaşmasını izlerken bundan büyük bir zevk aldı.

Ne tuhaf... Normalde acı çeken insan çığlıkları ona büyük zevkler verirdi. Yumuşamaya başlamadığını umut etti.

Tony dudaklarını onun göğsünde gezdirirken ona karşı olan iştahının yeniden kabardığını hissetti. Gitmeden önce bir kez daha ilişkiye girmekte bir sakınca yoktu.

Cep telefonundan yükselen hard rock müzik sesiyle herşey yarıda kaldı. Hızlıca yerinden kalkıp çıplaklığına aldırmadan pantolonunun yanına gitti ve cebinden telefonunu alıp açarak kulağına dayadı.

"Ne oldu Rhodey?"

Dönüp Steve'e bir göz kırptı. Steve kollarını ensesinde sabitlemiş onu izliyordu.

Sessizce karşı tarafın söylediklerini dinleyen Tony'nin yüzündeki gülümseme silinirken kaşları çatıldı. Steve yerinde doğrulup oturdu ve aynı şekilde kaşlarını çatarak ona baktı. Birşeylerin ters gittiği kesindi.

Kısa süre sonra aramayı sonlandıran Tony sinirle bağırdı. "Lânet olsun!"

Steve yerinden kalkıp onun yanına geldi. Elini omzuna koyarak "Ne oldu Tony? Bana söyle. Hallederim ben."dedi.

"Sevkiyatın yapımına daha zaman vardı ve mallar depoya kaldırılmıştı. Depodaki herşey çalınmış. Ayrıca laboratuara da saldırı düzenlenmiş. Neyse ki adamlarımdan birkaçı Bruce'u güvenli bir yere götürebilmiş."

Steve onun omzunu okşayarak "Bir şüpheli var mı?"dedi.

Tony biraz düşündükten sonra cevap verdi. "Depomun yerini ben ve Rhodey dışında kimse bilmiyor. Acaba Strange bir tür intikam alıyor olabilir mi?"

Steve onun söylediklerini biraz düşündü. "Tony eğer öyleyse bile Strange'in depona baskın düzenlemesi ve laboratuara saldırması eline birşey geçirmez. Seni benden daha uzun süredir tanıyor ve seni kızdırdığı takdirde o dâhi beyninden çıkacak fikirlere hazır olduğunu sanmıyorum. Düşman olarak seni karşısına alabilir mi?"

"Beni karşısına alabilir ama tekrar beni kazanmak için aptalca şeyler yaptıktan sonra bunun imkânsız olacağını da bilir. Bu yüzden bunu yapmaz. Yapamaz. Buna cesaret ettiği anda onun yaptığı her pisliği ortaya çıkarırım."

Steve kollarını göğsünde kavuşturup "O da senin için aynısını yapar."dedi.

Tony sırıttı. "Elinde kanıt olmalı. Belgelere ya da diğer şeylere dayanan kanıtlar."

"Uyuşturucu paketleri yeterli kanıt olabilir."

Tony başını olumsuzca salladı. "Depo ya da laboratuar Stark şirketine hiç bir şekilde bağlı değil. Kanıtlayamazlar. Güvenlik kameralarından bir ipucu bulurlar diye düşünüyorsan 'hayır' derim. Jarvis çoktan bağlanıp benimle ya da yakınımdaki kişilerle ilgili tüm görüntülere ulaşıp silmiştir. Bu onun koruma protokolü. Emri ben vermiştim. Herşeyi önceden düşündüm Steve. İşte bu yüzden Strange dikkatli olmalı. Şehrin hangi bölgesinde ne bok yerse yesin, hatta burnunu karıştırsın anında Jarvis  tüm kameralara bağlanıp onun pisliklerini bulur. Hatta gizli belgelerine erişir. Benim zekâmı küçümseyecek kadar ahmak değil ama eğer öyleyse kendi topuğuna sıkmış demektir. Bunu araştırıp bulacağım. Lütfen sende mallarımı bulmak için birşeyler yap. Senden istediğim tek şey bu."

THİS WORLD İS MİNE! (STUCKY & STONY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin