Theo yavaşça Liam'ın kafasına vurmuştu.
"Oynaşma bir düzgün dur Liam. Sınavın var ve hâlâ yaramazlık peşindesin."
"Ama sıkıcı."
"Her çözdüğün soruda bir kere öperim o zaman?"
"Hep bana matematik çalıştır."
"Uslanmazsın sen." dediğimde sırıtarak test kitabını önüne çekmesiyle masadaki sigaramı alıp yakarak dudaklarım arasına almıştım. Soruyu büyük bir çabayla çözerken kıkırdamak istemiştim ama gevşeyeceği için içimde tuttum bu isteği.
Dilini ısırıp bir kısmı dışarda kalacak şekilde soruyu çözerken sigaramdan bir nefes daha çekmiştim. Birkaç dakika sonra çekildiğinde sırıtarak bana yöneldiğinde elimi göğsüne koyup durdurdum onu.
"Daha doğru mu kontrol etmedik."
Oflarken arkadan cevap anahtarına baktığımda cevabın yanlış olduğunu gördüm. İşlemine baktığımda küçük bir hatası vardı.
"Yeniden çöz ve dikkat et."
"Yanlış mı!?"
"Küçük bir hata. Sen gözden geçir ben kahve yapıp geliyorum."
"Tamam." somurtarak ve dudağını büzerek soruya dönmesiyle sırıtarak mutfağa gittim. Suyu ısıtırken biten sigaramı çöpe attım.
Liam'ın mutfağa girmesi ve bana sarılıp başını göğsüme yaslamasıyla saçlarını okşadım.
"Cevap anahtarından bakmadın değil mi? Hem baksanda nerede hatan olduğunu soracağım."
Kedi gibi bakarak yüzünü bana çevirdiğinde çenesini göğsüme yaslamıştı. Başını iki yana salladı.
"Hata'yı buldum ve çok yoruldum. Birazcık kahve molası versek?"
Tatlı tatlı bana bakarken kediyi andırmasıyla gülümseyip dudaklarına sesli bir öpücük bıraktım.
"Geç hadi oturma odasına."
O oturma odasına gidince bende dolaptan iki kahve çıkarıp bardaklara dökmüştüm. Kötü diyorlardı ama biz seviyorduk. Kahve bile olmasa gayet hoş tadı vardı özellikle fındıklı çok güzeldi.
Kahveleri hazırladıktan sonra salona geçip televizyon açmış Liam'ın yanına oturup kahveleri sehpaya bıraktım. Hemen kucağıma yan oturmasıyla yorulduğunu anlamıştım. Saçlarını okşarken anlına bir öpücük bıraktım.
"Az da sayısal tarafın çalışsa be Liam."
"Çalışmıyor ne yapayım ben?"
"Aslında zekisin sadece çalışmıyorsun."
"İlk ve ortaokul hocaları moduna girdin."
"Ciddiyim ama ben. Sadece az biraz fazla çalışman lazım yoksa anlıyorsun."
"Bu tamamiyle haksızlık." Somurtarak konuşunca tek elimle dudaklarını büzüp sesli bir öpücük bıraktım ve ardından alt dudağını emdim.
"Yerim o dudaklarını senin. Ne güzel somurtuyorsun öyle."
"Biraz moral hiç fena olmaz."
"Kahveden sonra soğumasınlar. Ver hadi de içelim."
Sehpaya uzanıp kahveleri alıp verdiğinde biraz soğumuş kahvenin kokusunu içime çekip büyük bir yudum aldım. Liam'da bana yaslanıp kahvesini içerken televizyona bakıyordu bende ona.
Kahvesini bitirdiğinde boynuma kedi gibi sokulup bir bacağını üstüme attı.
"Sınavım güzel geçecek değil mi?"
"Ben çalıştırıyorum hele bir geçmesin 1 ay dokunmam sana."
"Bu çok zalimce."
"Eee öyle paranın rahatlığı falan döverim seni. Ailen biraz varlıklı diye rahat olamazsın."
"Ya bari %50 burs falan olsun bari."
"Bakarız."
"Türk babaları gibi konuşma ben senin sevgilinim." biten kahvemi alıp sehpaya koyarak kucağıma uzandı.
"Liam soruların var kalk üstümden."
"Theo yeter matematik olmazsa sözelden tuttururum."
"Olsun matematikte önemli."
"O zaman bende sana sözel çalıştırayım."
"Hayır."
"Ne oldu?"
"Bir şey olmadı."
"Kıvırma kıvırma ben matematiğe nasılsam sende sözele öylesin." Bacaklarını iki yanıma koyup kollarını boynuma sardı.
"Ne güzel birbirimizi tamamlıyoruz işte."
Burnumu burnuna sürtüp mırıldandım. "Hmm, öyle mi?"
Yanağını yanağıma sürtüp onaylamıştı beni.
"Hadi bari testi bitir. Matematik sadece okuma değil işlem yapma. Okumak beni sıkıyordu hadi. Bekliyorum ben seni."
"Of iyi tamam."
Kucağımdan kalkıp bardakları alıp gittiğinde koltuğa uzanıp gözlerimi kapadım. Tam uykuya dalacakken üzerimin örtülmesiyle gülümseyip Liam'ı da yanıma çekip üzerini örttüm.
...
Selaaaam
Hata varsa özür dilerim