Dışarı çıktığımızda bilerek küçük ama tahrik edici hareketler ile Theo'yu kudurtmuştum ve hiç pişman değilim ama bana şuanki bakışları yüzünden kalçamın 3 gün acıyacağını hissetmiştim. Pantolonundan sağ tarafa doğru kaymış sert penisi gözüme çarparken aşırı sexy görünmüştü gözüme. İstemsiz yutkundum.
Bakışlarımı fark edince eliyle pantolon üstünden penisini avuçladığında yüzüne baktım. Üstündeki gri kazağı çıkarıp yere attı ve yatakta dizleri üzerine çıktı. Bana yaklaşmasıyla geriye kaçmıştım ama en son kaçacağım yer kalmayınca yutkundum.
"Nereye kaçıyordun yavrum?"
"Hiiç, bir hava alayım diyecektim sadece."
"Hava almayı bırak nefesini keseceğim."
Sırıtıp bacaklarımdan bir anda çektiğinde sırtım yatak ile buluşmuştu. Üzerime oturup ellerimi başımın üzerinde birleştirdiğinde uzanıp dudaklarımı öpmeye başladı. Dilini ağzımın içine itip dolandırdığında mırıldanmıştım. Ellerimi çekiştirdiğimde daha sıkı tutmasıyla alt dudağına dişlerimi geçirsemde beni kudurtmak için kasıklarıma oturup sertçe kendini sürtmüştü.
Ellerini bileğimden çekip ellerime kenetlediğinde tırnaklarımı eline geçirmiştim. Ama bu sadece hızlanmasını sağlamıştı. Dudaklarını çektiğinde gözlerimi açıp ıslanmış dudağına baktım. Kendimi tutamayıl uzandım ve alt dudağını ağzıma alıp emmiştim.
Ellerini çekince kemerini açıp hızla çıkararak yere attım. Theo kucağımdan kalktığında kıvranarak inlemiştim. Kucağımdan kalkmasını istemiyordum ki.
Pantolonunu çıkarıp bacaklarımın arasına girdi ve üzerimdeki gömleğin düğmelerini açtı hızla. Omuzlarımdan indirip yere attığında boynuma eğilip ilk önce derin bir nefes alarak kokuyu içine çekmiş sonra da morluklar bırakmaya başlamıştı.
Zevk noktalarımdan biri olduğundan kendimi tutamayıp inlerken bacaklarımı beline sarıp ve sırtına tırnaklarımı geçirdim. Saçlarını da çekiştirirken kulağına doğru inlediğimden gittikçe sertleşiyordu. Alttan kendimi ona sürttüğümde kasılan kaslarıyla sırıttım.
O ise eğilip göğüslerime geçtiğinde kıvranma hissiyle bacaklarımı sıkıca sarmıştım belime. Göğüs ucuma dilini yavaş yavaş sürttüğünde ıkınır gibi adını inliyordum. Devam ederse kendime dokunmadan boşalacaktım. Benimle biraz daha oynayıp üstümde yükseldi ve pantolonumu çıkarıp yere attı.
Rahat bir nefes verip kasıklarını kasıklarımın üzerine getirerek uzandığında sürtünmeye başlamasıyla kollarımı boynuna dolamıştım.
"Kendini tutma, boşal." dediğinde ikinci turda içime gireceğini anladığımdan omuzlarından itip bacak arasına girdim ve aynı şekilde ben sürtünmeye başladım.
Köprücük kemiğine eğilip öpmeye başladığımda saç diplerimdeki nazik el ile titremiştim. Kısık kısık inlemesi beni daha da tahrik ederken yüzüne bakmıştım. Ağzı açık ve gözleri kapalıydı. Elimle göğüs ucunu okşamaya başlarken dudaklarına uzanıp öpmeye başladım.
Ellerini kalçama koyup beni kendine bastırırken kalçasını da oynatmaya başlamasıyla sona yaklaşmıştım. Birkaç dakika daha hareketlerimize devam ettikten sonra daha fazla tutamayıp boşaldığımda Theo da benden birkaç saniye sonra boşalmıştı. Pozisyonumuzu bozmadan sarıldığımda kollarını belime sarıp saçlarıma bir öpücük bırakmıştı. Nefeslerimiz düzene girdiğinde uzanıp dudaklarına minik birkaç öpücük bıraktım.
"1 ile sınırlı kalmayacağımı anlamışsındır değil mi?"
"Anladııım. Theo ben kız olsam şuana kadar bir futbol takımı kurmuştuk farkındasın değil mi?"