Sonsuz

945 58 265
                                    


(Modern AU)


Lan Huan odasından çıkmadan önce son kez aynadan kendisini kontrol etti. Saçı konusunda kararsız kalmıştı ama en sonunda hafif dağınık bir şekilde geriye doğru taramıştı. Düşen birkaç saç teli yüzüne değdiğinde gülümsedi. Jiang Cheng'in onlara dokunduğunu hayal etti.

Odasından çıkıp annesinin ve küçük kardeşinin bulunduğu salona geçti. Kahvaltı masasında onu bekliyorlardı. Annesi onu gördüğünde gülümsedi.

Onlara sahip olduğu iyi ruh haliyle kocaman bir 'Günaydın' dediğinde annesi daha büyük bir gülümsemeyle "Günaydın" diye karşılık verdi.

"İyi görünüyorsun A-Huan."

Lan Huan annesinden gelen yorum karşısında aceleyle kıyafetlerine tekrar göz attı, gülümsemesine engel olamadı.

" Çok mu abartılı olmuş?"

Yanaklarına bir pembelik yayılırken devam etti,

" A-Cheng ile randevum var, parkta buluşacağız. Gündelik, sade bir şeyler giymeye çalıştım ama olmamış mı sizce? Gerçi bunların iyi olduğunu düşünüyorum..."

Ruh hali gerçekten de çok iyiydi. Yüzlerine bir memnuniyetsizlik yerleşen ailesini fark etmemişti bile.

"Gitme."

Odasına çıkıp daha uygun kıyafetler bakmalı mı diye düşünürken kardeşinin söylediği şey karşısında ona odaklandı.

"Ne?"

"Gitme dedim. Oraya gitme."

Yüzündeki gülümseme aniden solarken sordu.

"A-Zhan, bir sorun mu var?"

Bakışlarından ne kadar rahatsız olduğu okunabiliyordu.

Kardeşi de aynı memnuniyetsiz ifadeyle karşılık verdi.

"Evet, bir sorun var. Başından beri bir sorun var. Randevuya mı çıkıyordun? Gitmiyorsun. Otur ve bizimle birlikte kahvaltını yap!"

Lan Huan'ın yüzü karardı.

"A-Zhan? Bu tavırlarının anlamı nedir? Benimle nasıl konuştuğunun farkında mısın? Emrederek konuşuyorsun?!"

Sesi hem sorgulayıcı hem de bir ironiye dikkat çekmek ister gibi çıkıyordu.

"Nasıl konuştuğumun farkındayım. Emir veriyorum. Rica etsem beni dinleyip gitmekten vazgeçecek misin? O kişiyle herhangi bir yere çıkmanı istemiyorum! Öyle birisi ile- "

Lan Huan'ın sabrı tükenmişti. Kontrol edilemez bir şekilde bağırdı.

"Lan Wangji!"

İki oğlu kavga ederken çaresizce izleyen annesi irkildiğinde Lan Huan hemen orada pişman oldu.

"Lan Wangji?"

Lan Zhan abisine inanamayarak baktı.

Ona ailesinden olmayan kişiler gibi hitap etmişti. Arada bir duvar vardı.

"Beni artık böyle mi görüyorsun? Artık annemizin yanında böyle mi davranıyorsun?"

"Lütfen A-Zhan, abin bunu isteyerek yapmadı. O sadece sinirli."

Lan Zhan annesinin üzgün yüzüne baktı. Onun daha fazla üzülmesini istemiyordu.

"Onu sevmiyor olabilirsin. Benimle desteğini paylaşmak istemiyor da olabilirsin. Senden sadece tek bir şey isteyeceğim, lütfen bize engel olmaya çalışma."

XİCHENG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin