Sabrım taşmak üzereyken, Faruk hala devam ediyordu. Lanet adamın çenesi bir saniye durmazdı ki zaten!
"Ya Gece anlamıyor musun? Aşık oldum diyorum. Aşık."
'Siktir git! Siktir git Faruk.'
Faruk eliyle kravatını gevşetirken, garsona dönüp birkaç bardak tekila istedi.
"Senin sorunun ne Gece? Neyin var?" Omuz silkip ellerimi kaldırdım.
'Deniz... Hamile. Bu işi bir bebekle nasıl yapmamı bekliyorsun? Yani... Onu seviyorum, gerçekten seviyorum ama bu yalan havuzunda daha fazla boğulamam.' Derin bir nefes aldım. Dilsiz olmama rağmen çenemin yorulması da ayrı bir ironiydi.
"Ne!" Diye cırladı Faruk karı gibi. Yeterince başım ağrıyordu zaten. Bu orospu çocuğunun gerçekten sorunları vardı. "Deniz' den ayrılacak mısın? Yani... Oha. İbnelikte mastır yapmaya mı karar verdin kardeşim?"
'Ne olmuş?'
"Kendi ağzınla dedin lan! Kız hamileymiş. Nasıl herifsin sen?"
'Böyle bir herifim. Deniz'e birini bul.' Gözlerimi kapatıp arkama yaslandım. Faruk her zaman böyle sessiz dursa ne olurdu sanki? Ama herifte çene yoktu ki. Onunki makinaydı mübarek!
"Saçmalıyorsun Gece. Gerçekten saçmalıyorsun." Ah! Bu konudan sıkılmıştım.
'Onu aldattığımı iletirsin.' Dedim bir çırpıda ve elimdeki bira bardağıyla ayağa kalktım. Gecenin tadını çıkarma vakti gelmişti.
Bu tür mekanlardan her zaman nefret etmiştim. Ama bugün bir istisna yapabilirdim. Biraz daha ilerleyince ortaya benim kadar sarhoş bedenler çıktı. Gerçi ben kolay kolay sarhoş olmazdım. Saat kaçtı acaba? Barmene sormak için-Faruk'un saat taşıdığını düşünmek aptallık olurdu ve telefonumun şarzı henüz bitmişti- bar tezgahına yöneldim. Henüz birkaç adım atmıştım ki önüme bir beden geçti ve elimdeki bira bardağı üstümü ve önümdeki bedenin üzerindeki kıyafetleri batırıp yere düştü.
Hassiktir.
Kadını omuzlarından tutup kendime çevirince kocaman siyah iki göz gördüm. "Ah hayır! Hayır, hayır, hayır. Özür dilerim bayım. Yemin ederim bilerek olmadı. Isterseniz parasını öderim." Ona kollarımı kavuşturmuş bakarken sıkıntıyla ellerini topuzundan geçirdi. Bu kızın sorunu neydi?
Bana gülümsedi ve ben ne olduğunu anlamadan önüme yığıldı. Son anda onu tuttuğum için şanslıydı. Kafamı çaresizce etrafta dolaştırdım. Faruk biriyle yiyişiyordu. Harika! Baygın bir bedenle ve yarı sarhoş halimle bir başıma kalmıştım.
Siktiğimin karması!