Lanetli ev

151 4 0
                                    

Medyada:elif
Kapı çalınca babamı Durdurup kapıyı açtım. Mert beni bekliyordu. Üzerime bir yelek Alıp yanına gittim ve konuşarak siteyi yürümeye başladık.
Mert:"hangi okula gidiyorsun?"
"Şal de gol, sen?"
"Bende oraya başlayacağım galiba"
"Nasıl yani?"
"Sizin yan komşunuz benim teyzem oluyor annemi ve babamı bir trafik kazasında kaybettiğim için onların yanına geldim bu pazartesi okula başlıyorum"
"Kaç yaşındasın?"
"15,sen"
" Bende :)"
Tam benlik la!
Ama ya oluyo mu şimdi böyle benim meteor sevgili oldu çakıltaşı bunun yanında şimdi ben ona ne derim!
-üzgünüm cnm senden daha taş birisini buldum!
O zaman bunla arkadaş kalmam lazım; diye düşünürken çocuğun bi evin önünde durduğunu farkedince arkama dönüp yanına doğru koşmaya başladım! Va sonra AMAN TANRIM DİDİM çocuk lanetli evin önünde durup evi inceliyo! Yanına gidince "hadi koş o eve bir daha bakma" diyerek Aşağıya doğru onu Çekerek koşmaya çalıştım ama çocuk orada odun gibi duruyordu.
"Bu ev ne? ne kadar değişik bir mimari, burada kim yaşıyo?"
"Orası lanetli ev ve bir daha kimse yaşamıyor. eve çok uzun bakarsan gözlerin yerinden fırlar ve ev ruhunu kendi içine hapseder."
"Ne Saçma bir şey valla ben inanmıyorum ve içeri giriyorım gelencen mi?"
"Yok saol cnm ben mazoşist Değilim kendimi öldürmeye çalışmıyorum."
"Ok"
"Ne oku gel buraya hemen senin ölmeni istemiyorum"
"Noldu yoksa çok mu sevdin beni"
"Yok ben katil olmak istemiyor"
"Ok görüşğrüz"
"İyi ya ben de geliyim bekle!!!!"
Evin bahçesine doğru Yürürken bir an durdu ve sanki bir sesten korkmuş gibi arkasına ani bir dönüş yapınca göz Göze geldik aramızda bir karış filan vardı ve nefis tarçın kokusunu alıyordum. Uzun bir süre birbirimize baktıktan sonrayerden bir örümcek geçtiğini görünce mert hemen çığlığı bastı, bende
"Puhahhaahaha örümcekten korkuyor puhaahahahahahahahah" ben gülmeye devam ederken bir an iki elin belimi kavrayıp beni havaya kaldırdığını farkedince çığlığı bastım.Mert;
"bunu kimseye söylemeyeceksin yoksa senin hayatını..."
O saniye arkadan Can'ın sesini duymamla her şeyin birbirine karışacağını anlamam bir oldu. İçimden -Ana sıçtık işte- derken Mert arkadaşım sağ olsun onun dönmesiyle kafamın dala girmesi her zaman ki gibi bir oldu. Can;
"Bırak onu hemen!" derken Mert'e yaklaşıyor ve elini çıtlatıyordu.Mert korkmuşa benzemiyordu ama yinede beni yere indirdi. neredeyse aynı boydalardı ama Mert üç santim filan daha uzundu.Dur dur bir dakika ben bunları düşünürken ikisi çoktan birbirlerine girmişlerdi. Şimdi ne yapacağımı bilmiyordum ama yapabileceğim iki şey vardı;
1. onların benim için nasıl kavga ettiklerini izleyip nükleer ego patlaması yaşamak
2. cici ve güçlü kız olup onları birbirlerinden ayırdıktan sonra fazla hüzünlü ve felsefi bir konuşma yapmak
Ben ikisinide seçtim ve ilk yarım saat bir taşa oturup onları izledim sonra bir anlığına onlara zarar gelmesini istemediğim için ayağa kalktım ve onlara doğru yürümeye başladım. onların yanına gidip onları durdurmaya çalışırken Mert'in eli burnuma geldiği için anlayamadığım bir şekilde yere yapıştım. (bu günlerde çok düşüyorum)Can yanıma Merrt'i söverek gelince hemen ayağa kalkıp ağlayarak eve doğru koşmaya başladım. Neden meteor ve taş çocukların hepsi çiçek açmayan ağaçların gövdeleriler ki? Ya da neden bu tür yakışıklı öküzler beni hep buluyor. ANLAMIYORUM!

Bu benim HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin