13

298 38 15
                                    

Selammm geri döndüm!!

Geçmiş olsun mesajları atanlarınız olmuş geç cevap verdim kusura bakmayın. Belirttiğim gibi bazı sebeplerden ötürü uzun zamandır giremiyordum. Şuan yoğun olsam da en azından yazabilecek boşluğu yakaladım. 

Uzatmıyorum... başlayalım.

| He Ran |

Elimde ki altılı muzlu süt kutusunu sinirle mutfak masasına fırlattım. Masanın diğer tarafında oturan Yoongi, "Hala seninle konuşmuyor mu?" dediğinde, "Evet!" diye bağırdım. 

Her şeyi yapmıştım. Sırf Jungkook benimle konuşsun diye her şeyi yapmıştım ama değil konuşmak, suratıma dahi bakmıyordu. "Onu üç çocukla ortada bırakmışım gibi davranıyor. Hatta arada kapımın önünden geçerken bana sinirli olduğunu hatırlatmak için kapıma not yapıştırıyor. Şuna bak!" Cebimden çıkardığım buruşuk kağıdı önüne koydum. Bunlardan yirmi tane kadar da odamda vardı.

Sana hala sinirliyim.

-JK

Yoongi mısır gevreğinden bir kaşık almadan önce, "Hakkettin, senin suçundu," dediğinde, "Fikir sana aitti. Nasıl benim suçum olabilir?" diye çıkıştım. Ben sadece bana söylediklerini yapmıştım. Jimin'in cinsel yönelimini öğren demişti ve öğrenmiştim. Jimin Jungkook'u heteroseksüel sanacak kadar salaksa ben ne yapabilirdim? Üstelik öyle düşünmesini sağlayacak tek kelime etmemiştim.

"Çünkü senin suçun olmazsa ben suçlu oluyorum ve böyle bir şey mümkün değil."

Uğraşmaktan vazgeçip fırlattığım sütlerden birini çıkardım. Üşenmeden markete gidip süt almıştım, o ise götünü dönüp uyumuştu. Hızlı hızlı sütümü içerken tamamen ağlama moduna girmiştim. Belki Yoongi bana acıyıp Jungkook'a bağırırdı ve Jungkook'da korkup yanıma gelirdi.

"İnsanlar ağlarken tepki vermelisin." Elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim. Sırf gerçekçi olsun amacıyla göz kırpmamıştım. "Verdim, gözlerimi devirdim." Muzlu süt kutusunu sıkıştırdım. Tanrı şahidim, kutuyu ona fırlattıktan sonra intikam almayacağını bilsem şimdiye yapmıştım. Benim bir işi beceremeyeceğim bilinen bir gerçekti. Gururuma yediremeyip yapabilirim diyordum ama elime yüzüme bulaştırıp duruyordum. Neden benden bir şey isteyip duruyorlardı ki?

Gözlerimin içine baka baka mutfağa giren Jungkook'a gülümsedim. Kesin üzgün ya da sinirli olduğuna dair bir şeyler diyecekti. "Hyung, hiç üzgün uyandın mı? Ortada bir sorun yok fakat bir şekilde üzgünsün." Seğiren gözümü elimle kapattım. Aptal duygu sömürülerini sürdürmeye devam ediyordu. "Evet, psikoloğum bunun depresyon olduğunu söyledi. Her ay faturaları ödemeye gittiğimde böyle oluyor."

İkimizde sessizce Yoongi'ye baktık. Bakışları Jungkook'a odaklanmıştı. "Sana fatura ödeme gününün geleceğini hatırlattım değil mi?" Katil edasıyla kafasını salladı. Jungkook yanıma oturarak kolunu omzuma attı. Beni suçlayacaktı. "Şey, bunu yaptım çünkü He Ran'ın üzgün olduğumu anlamasını istedim." Yoongi bu sefer bana döndüğünde, "Hadi ama!" diye bağırdım.

"Yine mi ben suçluyum?!"

Elini muzlu sütlerime uzatmış tavşanın ensesine vurdum. Acıyla inleyerek kafasını eğdi. "Hep senin yüzünden oluyor bunlar. Kim Hoseok'a oda arkadaşının aylık bunalıma girdiğini söyleyecek?" Aferin He Ran, taktik asla eskimez. Madem halledemiyorsun başka bir tartışma yarat ve üste çık.

Creating A Boyfriend ➳ kthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin