SAVAŞ

76 8 0
                                    

 Olanlardan 1 hafta geçmişti. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Sürekli benden mal alan bir çocuk vardı adı Savaş'tı. Kumral, kahverengi gözlü, uzun boylu  yakışıklıydı. Normal şartlarda bütün kızların hayalinde olan bir erkekti. Pek fazla konuşmuşluğumuz yoktu sadece bir kere beni bara götürme teklifinde bulunmuştu fakat kabul etmemiştim. Ona beyaz ölüm götürmem gerekiyordu. Sokaklarda şu sıralar çok  polis vardı. Buralarda bu işler çok fazla yapılıyordu. Belki yine bir mekana baskın yapmışlardı. Bunları düşünürken çoktan Savaşın sürekli bulunduğu mekanın önüne gelmiştim. Polislerden dikkat çekmeden sıyrılmak soğuk kanlılık istiyordu. Bendeyse bunlar yaşadıklarımdan sonra çok fazla vardı. Olanlar resmen duygularımı kurutmuştu. Savaşı ve onun yanında birkaç polisi  görmüştüm. Yaklaşırsam benimde üzerimi arayacaklardı ve eğer malları görürseler başım büyük belaya girerdi. Arkamı dönüp hızlı adımlarla ilerlemeye başlamıştım ki omzumdan tutup beni durduran sert ele karşı tepkisiz kaldım. Arkamı döndüğümde bir polisin beni tuttuğunu anladım. Kaçmam gerekiyordu ama kaçarsam herşeyi berbat ederdim. Savaşla gözlerimiz bir ara birbirini bulmuştu. Yüzünden öfke süzülüyordu. Beni tutan polis " üzerinizi aramamız gerekiyor lütfen kollarınızı kaldırır mısınız?"dedi. Elim ayağım birbirine girmeye başlamıştı. Kafam allak bullak oldu daha önce polis grubunun içinden geçmiştim ama ilk defa beni şüpheli görüp arayacaklardı. Tam kollarımı kaldıracaktım ki önümde duran polise inen yumrukla birden affalayıp şaşırmam bir oldu. Savaş polise yumruk indirmişti ve şuanda kolumdan tutup beni koşarak çekeliyordu. Düşmemek için kendimi zor tuttum çok hızlıydı. Kısa bir koşma süresinden sonra bir ara sokağa girdik. Eminim ki şuan polisler tam peşimizden geliyorlardı. Az ileride bir dükkanın önünde duran siyah arabanın yanına Savaşın gittiğini gördüm ve bende onu takip edip arabanın yanına gittim. Kapıyı açıp hızlıca bindik. Çok geçmeden polislerde sokağa girdi ama biz çoktan arabayı çalıştırmış, ana yola çıkmıştık. Sadece bir kaç dakika içinde gerçekleşen bu olaylar yüreğimin ağızıma gelmesini sağlamıştı. Kafamı Savaşa doğru cevirdim. Yüzündeki öfke hala silinmemişti. Yinede yakışıklılığından hiçbirşey eksilmemişti. söylediğim tek şey " Teşşekür ederim" olmuştu. Yol boyunca susmuştuk ne ben ona nereye gittiğimizi sordum nede o nereye gittiğimizi söyledi. Polisleri atlatmıştık fakat neden hala beni arabadan indirmediğini anlamamıştım. Yarım saatlik bir yolculuktan sonra sonunda araba bir köşkün önünde durdu. Işıkların kapalı olmasından evde kimsenin olmadığını anlamıştım. Arabadan indi. Arkasından bende indim. "Yanıma gel" dedi. Sinirliydi ama yinede sakin söylemişti. Buraya yabancı olduğumdan dediğini yapıp yanına gittim. Evin kapısını açtı. Bahçesi çok büyüktü. Etrafı sık sık ağaçlarla çevrili olduğundan yolda gelirkende burada bir evin olduğu anlaşılmıyordu. İçeri girdik. kapının bitişiğindeki prizlere basarak ışıkları açtı. Bu bölüm salondu ve çok büyüktü. kapının karşısında bulunan duvarın önünde kocaman bir piano vardı. pianon yanındasa büyük bir koltuk takımı ve televizyon vardı. Yukarıya doğru uzanan merdivenlere Savaşın yöneldiğini gördüm. "Burada ne yapıyoruz beni neden buraya getirdin?" dedim. o ise "Sana söylediğim teklifi kabul etmemiştin fakat ben bir şey istersem o olur " demişti. Onun teklifi bara gitmekti peki ya  neden bu köşkteydik. Sanki zihnimi okumuş olacak "köşkün üst katında bir bar salonu gibi kullandığım oda var oraya gidicez" dedi. Yüzünde çapkın bir gülüş vardı. Ona gülmek diğer herkesden daha çok yakışıyordu. Hiçbir şey söylemeden onu takip ettim. Bir kapıdan içeri girdik içeride loş bir hava vardı etraf içki ve sigara kokuyordu kapıdan girer girmez tam karşıda bir çok raf vardı. Üzerlerindeyse farklı çeşit bir çok içki vardı. İçki raflarının sağ tarafındaysa küçük bir koltuk ve masa vardı.  içerideki koltuğa oturup onu beklememi söylemişti. İçimde kötü bir his vardı. Kaçıp kurtulabileceğimi bilsem kaçacaktım gerçi kimse beni burda zorla tutmuyordu fakat nerede olduğumu bile tam bilmiyordum.

BEYAZ TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin