UMUT IŞIĞI

73 7 0
                                    

Savaş odaya girdiğinde bana ilk beklememi istediği zamandan şimdiye 15 dakika geçmişti. "özür dilerim ama polislerin arkamızdan gelip  gelmediğinden emin olmam gerekiyordu" dedi. Yüzünde yine o çapkın bakış ve gülüş vardı. "Önemli değil ve gerçeten çok teşekkür ederim zaten bu işteyim birde polisler yakalasaydı gittikçe dibe batardım"dedim. onun ki kadar tatlı olmasada bende küçük bir gülüş attım. Yanıma gelip oda koltuğa oturdu. " Bana vermen gereken malları ver " dedi. Kibar konuşurken birden dengesizce bana emir cümlesi kullanmıştı. Çokta alınmadım ama bir anda böyle yapınca şaşırmadan duramadım. Daha fazla düşünmeden cebimde olan beyaz ölümleri ona uzattım. Aldığı gibi ayağa kalktı ve rafların altında bulunan neredeyse boydan boya olan cekmeceli dolabın bir tane gözünü açıp içine koydu. Yanıma yine oturduğunda elime vermesi gereken paraları verdi. "Bu işi neden yapıyorsun?" dedi. Elime verdiği paraları cebime koyarken " Bu seni ilgilendirmez" dedim. Bana bu sözleri kimden cesaret alarak söylüyosun bakışını atarak sağ kaşını havaya kaldırdı. Gerçekten kimden almıştım bu cesareti ben şuan onun evindeydim ve uyuşturucu bağımlısı bir erkekle konuşuyordum. "Sana bir soru sordum ve ben ne istersem olur o yüzden fazla uzatmadan sorduğum soruya cevap ver" dedi. Yüzündeki öfke daha da artmıştı. Uzatmanın bir anlamı yoktu. Olanları başından sonuna kadar anlattım ve beni çok dikkatli dinlemişti. Sürekli beni süzüyordu  hakkımda bir şeyler bilmek istiyordu. " peki sen neden bu illeti içmeye başladın ?" dedim dayanamayarak çünkü gerçekten çok merak ediyordum. Bana boş gözlerle bakarken " Az önce uyuşturucuyu koyduğum çekmeceye bakmanı istiyorum" dedi. Üstelemeden kalkıp beyaz ölümü koyduğu çekmeceye yöneldim. Çekmeceyi açtığımdaysa içinde bir sürü uyuşturucu gördüm bunlar hiç kullanılmamıştı. Olanları idrak etmede zorlanırken beni aydınlatmak için yanıma geldi ve bir den başını omzuma koyup ellerini belimde birleştirdi. Neler oluyordu  bana neden sarılmıştı olanları kavrayamadan anlatmaya başladı. " Ben bunları aslında hiçbir zaman kullanmadım kısa süreliğinede olsa seni görmek beni mutlu ediyor geleceğimdeki karanlıktan ufak bir umut ışığı görüyorum" Dedi. Kafam allak bullak olmuştu. Ne yani savaş beni mi seviyordu. Bu düşüncelerin kafamı karıştırmasındansa savaştan herşeyi öğrenmek beni mutlu edecekti. Savaştan biraz uzaklaşıp önümü ona doğru dönerek " Beni mi seviyorsun?" dedim. Suratındaki öfke gitmişti yeriniyse küçümser bir gülümseme almıştı. " Elbetteki seni sevmiyorum kimse tanımadığı bir insanı sevmez. Sadece birbirimizin umut ışığı olmasını istiyorum sen benimle  olduğunda mutlu oluyorum ve zamanla sende mutlu olacaksın buna inanıyorum." dedi. Kafam karışmıştı beni sevmiyordu ama sürekli yanında bulunmamı istiyordu. Bense onu sevmiyordum ve benim umut ışığım olmasını da istemiyordum. Yaşadığım bunca şeyden sonra kimseye güvenemez olmuştum. Ayrıcada ona güvenmek istemiyordum. Uyuşturucu kullanmıyor olabilirdi ama sürekli bulunduğu mekanlar pekte tekin yerler değildi. "Benim sorumluluğum var bu işi yapmak istemiyorum zaten annem için katlanıyorum sende hayatıma girerek her şeyi mahvetme."dedim. Söylediğim şeylerde ciddiydim. Onun sürekli yanımda bulunması işlerimi daha zor yapmama sebep olcaktı. " Evet beni polislerden kurtardın bu yüzden sana minnettarım ama hepsi bu kadar sürekli yanında bulunamam."dedim. Sinirlenmiş olacak suratındaki gülümsemeden eser yoktu. Üzerime doğru yürümeye başlamıştı. O bana yaklaştıkça bende geriye doğru adım atıyordum. Sırtım çekmeceli dolaba deyince kaçacak yerim kalmadı. Fırsat bilerek iyice yaklaştı. Aramızda mesafe kalmayanadek bana doğru geldi. Kulağıma haifçe eğilerek "Ben ne istersem olur" dedi. Başımdaki sorunlar yetmiyormuş gibi birde başıma bu belayı almıştım.Benden yavaş yavaş uzaklaşmaya başladığında kaçmak için tam koşacaktım ki bileğimden sıkıca tuttu ve başta oturduğumuz koltuğa doğru yöneldi. Beni de yanına alarak koltuğa oturdu. "Lütfen beni bırak ben seni mutlu falan edemem kendi dertlerim bana zaten yeter sende zorlama" dedim. Sesim ağlamaklı çıkmıştı. Ne yapacağımı bilemiyordum aslında onunla kendimi güvende gibi hissediyordum ama ben  her şeyin onun dediği gibi olacağını sanmıyordum. yanıma iyice yaklaşıp kolunu omzuma attı ve " Artık burada yaşıyorsun eşyalarını kaldığın yerden aldırdım odan benimkinin hemen yanında asla gitmene izin vermeyeceğim " dedi.  Asla kelimesini vurgulayarak söylemişti. Asla asla asla asla asla......

BEYAZ TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin