15. Bölüm - Özür dilerim sevgilim

314 53 19
                                    

** Bu, sanırım tüm ostlar içinde en sevdiğim ost olan, şarkıyla dinlemenizi tavsiye ederim, hoş oluyor ama tabii size kalmış kdfjnfjkn

İyi okumalar

****

Yoğun bir acı bedenimi ele geçirmişken gözlerim açılmamak için beynim ise açılması için diretiyordu. Başımda şiddetli bir ağrı vardı. Vücudumun belirli bölgeleri oynatamayacağım kadar büyük acılar içindeydi ve bununla beraber istemsizce bir inilti dökülmüştü dudaklarımdan.

Beynim nihayet savaşı kazanıp gözlerimi açmamı sağladığında görüşüm oldukça bulanıktı. Her yer zihnimin içi gibi karanlık olsa da yavaşça ve bekledikçe biraz da olsa aydınlanmıştı.

"Ah..." hareket etmeye çalıştığımda ağzımdan belirli belirsiz bir inilti daha döküldü. Kolum ve göğsüm hareket etmekte zorlayacak kadar acıyordu. Ve buna neyin neden olduğunu anlamaya çalışan beynim, o anda aydınlanıp her şeyi hatırlamasıyla paniklemeye başlamıştı. "S-Sehun..." kendimin bile zar zor duyduğu bir ses ile seslenmiştim. Ardından son yaşananları zihnimde canlandırdığımda yattığım yerde bakışlarımla etrafı taradım. Ve biraz ilerimde, yerde öylece yatan Sehun'u görmüştüm. Kalbim korkuyla ağzımda atmaya başladığında aldığım nefesler sıklaştı. Ona ne olmuştu göremiyordum, bilmiyordum ve deli gibi korkuyordum da. Nefesim astım krizine girmiş birini andırır gibi çıkarken titremeye başladım. Gözlerim sık sık kararıp görüşümü daha da zorlaştırıyordu ama direniyordum.

O... Bir ihtimal... Hayır, hayır! Beni bırakmazdı. Sehun ölmemişti. Ölemezdi. Bunu kontrol edip onaylamaya ihtiyacım olduğundan kolumu oynatmaya çalıştım. Fakat bunun yalnızca çabasıyla bile öyle keskin bir acı saplanmıştı ki refleks gibi gözlerimi sımsıkı yummak zorunda kalmıştım. Sağ kolumu hareket ettiremediğimi fark ettiğim anda solu yavaşça kaldırdım. Onda da hissedilir bir sızı vardı ama diğerine nazaran daha iyi durumdaydı.

"S-Sehun..." kaskın içinden adını bir kez daha mırıldandım. Belki benim duymadığım sesimi o duyar da tepki verir diye düşünmüştüm. Ama nafileydi.

Ne halde olduğunu yakından görmek istediğim için biraz uzağımda olan Sehun'a gidebilmek adına çabalamaya başlamıştım. Canım acıyor, vücudum parçalanıyor gibi hissediyordum. Yine de dişlerimi sıkıp kolumu kaldırıma uzattım. Elimle kenardaki taşlardan tutunduktan sonra bedenimi bir güçle Sehun'a doğru itmiştim. Bunu yaparken canım öylesine yanmıştı ki gözümden akan yaşlar korkuyla beraber acıdan daha da şiddetlenmişti. Görüşüm bulanık, gözlerim sık sık kararıyordu. Yine de pes etmeyip kendimi iki kez daha ileriye itebilmiştim.

"S-Sehun... U-u-uyan..." sol elimin parmaklarını benim vücudumu düz bir şekilde kesen Sehun'a doğru uzattım. (T harfi gibi düşünün üstü Sehun, altı Luhan) Tam olarak Göremiyordum. Sehun'un yüzü ve bedenini görebilmek için sırtüstü konumumdan kurtulmam gerekiyordu ama bunu da yapamıyordum. Onun ne halde olduğunu bilememek daha çok paniklememe sebep olmuştu. Bu yüzden de başımı arkama çeviremediğimden yalnızca elimi uzatmıştım. Parmaklarım ona yetişemeyip yere düştüğündeyse elimin altında dokulu, koyu kıvamlı bir şey hissettim. Elime bulaşan bu şeyin ne olduğunu bilmiyordum. Üstüme yağan yağmur damlaları olmadığından emindim sadece. O anda aklıma dolan bir ihtimal yüzünden korkarak elimi hafifçe kaldırdım. Sokak lambasının ışığının altında elime bulaşan şeyin ne olduğunu görmeye çalışmıştım. Ama görmemeyi dilerdim. Kırmızı, yoğun kanı parmaklarım arasından yağmurla beraber kolumdan aşağıya akarken gördüğümde titremem artmıştı.

"S-Sehun..." Kalbim panikle ve acıyla olduğu yerde kıvranırken fiziksel acımı unutmuştum. Ona ulaşmam gerekiyordu. Bu kırmızı şeyin kan olmadığını, ondan gelmediğini görmeliydim. Bu yüzden kendimi son bir güçle bir kez daha ona doğru ittim. Başımı kaldıracak gücü bulamazken ona ulaşmak için tüm gücümü kullanıyordum. Ne titreyen vücudum, ne ağrıyan eklemlerim, ne kaldıramadığım kolum beni engelleyebilmişti bu uğurda.

Cappuccino Kiss // HANHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin